ABD'nin hangi dinamikleri Trump'ı yıldızlaştırdı?

Radikal söylemleri, saldırgan tavrı ve rakiplerine bel altı sözleri ile dünyanın gündemini sık sık meşgul eden Trump’ın Amerika’daki yükselişi kuşkusuz ki temelsiz değil. Bu konuda Amerika’daki sağın beklentileri, tehdit olarak gördüğü gelişmeler, otorite boşluğu ve geçmiş dönemde gerçekleşmemiş vaatler bulunuyor.

Geçtiğimiz hafta birçok eyalette seçimlerin yapıldığı ‘Süper Salı’dan zaferle çıkan Trump’a karşı Cumhuriyetçi Parti de stratejilerini değiştiriyor. Partideki mevcut rakiplerinin kendisi ile yarışamamasına karşın partinin büyükleri ‘bağımsızlar’ gibi yeni stratejiler ile Trump’ın önüne çıkıyorlar.

ABD ön seçimlerinin yükseleni Donald Trump’ı ortaya çıkan dinamikleri AjansHaber’e değerlendiren Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Amerika Araştırmaları Merkezi Başkanı Mehmet Yeğin, Cumhuriyetçi Parti’nin iç dinamiklerinin önemine değinerek, Obama döneminde azınlıkların elde ettiği hakların, beyaz ve muhafazakar kesimde yarattığı ‘tehdit’ algısının da bu konuda önemli olduğunu söyledi.

USAK Amerika Araştırmaları Merkezi Başkanı Mehmet Yeğin, şu değerlendirmelerde bulundu:

DONALD TRUMP GÜÇLÜ LİDERLİK ARAYIŞINA CEVAP VERDİ

Güçlü liderlik arayışı ABD’de Cumhuriyetçi parti için önemli mesele. Uzun zaman boyunca Cumhuriyetçi Parti’de çok güçlü adaylar çıkmadı açıkçası. Bir önceki seçimde Mitt Romney vardı, çok güçlü bir kişilik değildi. John McCain güçlü bir kişilik ama muhafazakarların taleplerine yanıt verebilecek bir isim değildi. Dolayısıyla güçlü lider arayışı Cumhuriyetçi Parti’de önem kazandı ki Donald Trump gerçekten bu özelliklerle ortaya çıkan bir isim oldu. Söylemleri ile, baskınlığı ile, çaylaktaki tavırları ile diğer sahnedeki fırçalaması ve aşağılamaları ile bir güç merkezi oluşturuyor.

CUMHURİYETÇİ PARTİ’NİN RAHATSIZLIĞI

Cumhuriyetçi Parti’nin, özellikle partinin ana omurgasının uzun vadede kendi muhafazakar ajandalarından uzak kalarak, bundan taviz vererek merkeze kaymasından duyulan bir rahatsızlık da mevcut. Özellikle McCain, bu seçimde Jeb Bush, Marco Rubio gibi kişiler genel itibariyle seçim döneminde muhafazakarların kalbini kazanacak bazı ifadeleri söylüyor ama başkanlık koltuğuna oturunca bu ajandayı takip etmekten kaçınıyorlar. Bundan da ciddi bir rahatsızlık var.

“TED CRUZ BEKLENEN ÇIKIŞI YAPAMADI”

Bu konuda en fazla güçlü konuşmalar yapan Ronald Reegan’dır mesela ancak onun bile bir dudak servisi verdiğini söyler Hıristiyanlar Birliği Başkanı. George Bush, oğul Bush, o da evanjeliklerin desteğini almıştır ama yine beklediklerini verememiştir. Amerika’daki Hıristiyan sağın beklentilerine yanıt verecek bir aday arayışı vardır. Buna en güçlü ifade eden kişi Ted Cruz’dur, Donald Trump’tan ziyade ama Cruz bu güçlülükte bir çıkış yapamadı.

“BEYAZ, MUHAFAZAKAR KESİM AZINLIKLARIN YÜKSELİŞİNİ TEHDİT OLARAK GÖRÜYOR”

Amerika’da beyaz, Anglosakson muhafazakar kesim gün geçtikçe azalıyor. Ülke içerisindeki hem çoğunluklarını hem de değerlerini kaybetme riski ile karşı karşıyalar. Burada özellikle, Latinaların, Hispaniklerin sayısının artışı, farklı azınlık gruplarının ön plana çıkması da önemli ki bunların içerisinde gayler, Siyahiler, Latinler, Araplar bulunuyor. Bu kesim Obama döneminde çok fazla hak kazandılar, alanlarını çok genişlettiler. Dolayısıyla bunları kendi alanlarına bir tehdit olarak da görüyorlar. 

“ENDİŞELERİN BERABERİNDE GETİRDİĞİ YÜKSELEN BİR SAĞ VAR”

Bu endişelerin beraberinde getirdiği yükselen bir sağ var ki biz bunu birkaç sene önce çay partisinde gördük ama bu başarılı olamadı. Şimdi daha güçlü bir şekilde geliyor Trump’la birlikte. Trump bunu çok iyi okuduğu için beklentilere çok güçlü bir karşılık verdi. O dalgayı çok iyi gördü ve onun kendisini nasıl yukarı çekeceğini çok iyi okudu ve uyguladı. Donald Trump’ın söylemi, basit ve popüler genel kesime hitap edecek bir mesaj. Hep aynı şeyleri tekrar ediyor ama bu bir yönüyle rahatsızlığa da yanıt veriyor. Bu nedenle de güçlü bir çıkış yaptı.

“CUMHURİYETÇİ PARTİ’NİN ADAYI OLMAK İÇİN DELEGELERİN YARISINDAN FAZLASI GEREKİYOR”

Başlarda biz de bu kamuoyu rakamlarını sorguladık ama bunu oya dönüştürme fırsatını buldu. Bu aşamadan sonra Cumhuriyetçi Parti’nin Trump’ı normal şartlarla durdurması kolay değil. Marco Rubio’yu öne çıkaralım dediler, olabildiğince çok kişinin ön seçim kazanması gibi bir strateji ile hareket ediyorlar şu anda. Bu da Trump’ın parti delegelerinin çoğunluğunu kazanamaması anlamına geliyor. Cumhuriyetçi Parti’de parti delegelerinin yarısından fazlasını da alması gerekiyor ki partinin adayı olarak görülebilsin. Diğer adaylardan daha fazla delege toplaması önemli değil.  

CUMHURİYET’Çİ PARTİ’NİN TRUMP’I SAF DIŞI BIRAKMA PLANI

Eğer Trump’ın önünü kesemezlerse Trump’ın tamamen zararlı bir kişilik olduğu teziyle partinin kimyasını bozuyor düşüncesi, dış politika düşünceleri ile ABD’yi uçuruma sürükleyeceği düşüncesi ile devam edecekler. Kazanmasına engel olarak partinin de bundan zarar görmesini engellemek için plan yapıyorlar. Bunu da bağımsız aday çıkararak bir miktar oyunu çekmesi ile Trump’ın seçimleri kaybetmesini sağlayacaklar. Bu oyu çektiği zaman da Trump büyük ihtimalle seçimleri kaybedecektir. Yüzde 5, yüzde 10 Trump’ın seçimleri kaybetmesine neden olacaktır. Çünkü Amerika’da seçimler büyük farklarla kazanılmıyor. Kazanan hepsini alır sistemi var. Yüzde 48’e 52 oran var diyelim. Buradan yüzde 5 bir taraftan düşüyorsa pek çok eyalette seçim kaybedilir. Bu da Hillary Clinton’ın ya da kim olacaksa kazanması anlamına gelir. Bu kadar radikal bakış açısı bile var Donald Trump’ı durdurmak için. 

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.