ABD'nin 'Biden' kartı! İşte ziyaretin şifreleri...

15 Temmuz askeri darbe girişimi sonrasında iki ülke ilişkilerinde yaşanan olumsuzluklardan sonra ABD’nin 2 numaralı ismi ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, 24 Ağustos’ta Türkiye’ye geliyor.

Recep DEMİRCAN / AjansHaber

15 Temmuz askeri darbe girişiminden sonra Türkiye, darbe karşısında ABD’yi net bir tavır almadığı gerekçesiyle eleştirmiş, FETÖ lideri Gülen’in iade edilmesi süreciyse durumu farklı bir boyuta taşımıştı.

ABD, oluşan olumsuz havanın giderilmesi için 2 numaralı ismi ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ı Türkiye’ye gönderiyor. İlk başta Türkiye’ye ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin gelmesi kararlaştırılmış daha sonra bu karardan vazgeçilmişti.

Peki, Biden, çantasında hangi önerilerle Türkiye’ye geliyor? Biden’ın Türkiye ziyareti iki ülke ilişkilerini yeniden düzeltecek mi?

Uluslararası Strateji ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi  (USGAM) Başkanı ve Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bölümler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, “ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin yerine ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Türkiye’ye gelmesi, Türk-Amerikan ilişkileri açısından krizin derin olduğunu gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Prof. Erol, ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın Türkiye ziyaretini AjansHaber’e değerlendirdi.

‘BIDEN’IN GELMESİ KRİZİN DERİN OLDUĞUNA İŞARET EDİYOR’

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin yerine ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Türkiye’ye gelmesi, Türk-Amerikan ilişkileri açısından krizin derin olduğunu gösteriyor. ABD’nin 2 numarası Türkiye’ye geliyor.

Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol

‘TÜRKİYE’NİN KARARLILIĞI KERRY YERİNE BIDEN’IN GELMESİNE NEDEN OLDU’

Türkiye, 15 Temmuz sonrası kararlı mesajlar vermese ve bu kararları uygulamalarla desteklememiş olsaydı, muhtemelen Biden yerine Kerry veya başka biri isim gelecekti. ABD’nin Türkiye’nin iç ve dış siyasetteki yeni arayışından rahatsız olduğu anlaşılıyor. Birincisi, Türkiye,  Rusya ve İran kartını öne sürdü. Bu kartın oyuna sürülmesi ABD’nin Ortadoğu ve Avrasya merkezli bütün projelerini tehdit ediyor. ABD’nin PYD ve FETÖ kartına karşılık, Türkiye’nin Rusya ve İran kartını çekmiş olması, sürece yeni bir boyut kazandırdı. ABD, Türkiye’nin bu kararlı tutumu karşısında tekrar Türkiye’yle yeni bir müzakere sürecini başlatmak zorunda kaldı.

‘TÜRKİYE, DIŞ POLİTİKADA DEĞİŞİKLİĞE GİDECEĞİ SİNYALİNİ VERDİ’

Türkiye bu kartlarla birlikte; Suriye, Kürt politikası ve kendi içerinde yürüttüğü operasyonlar bağlamında dış politikada değişikliğe gidebileceğini, kendi içinde yürüttüğü politikalarda hiçbir şekilde taviz vermeyeceğini ortaya koydu. Burada Rusya ve İran yakınlaşması, yeniden inşa sürecinde Batı’ya karşı Türkiye’nin bir denge ve güvenlik arayışı olarak da yorumlanabilir. 

‘ABD’NİN KARARI TÜRKİYE’NİN AB VE NATO İLİŞKİLERİNİ ETKİLEYECEK’

ABD,  ‘Ben mi, Rusya mı?’ tercihini Türkiye’nin önüne sunmakta geç kaldı. Türkiye, çok daha önce ‘Ben mi, PYD mi?’ sorusunu sormuş ve kararını PYD’den yana kullanmıştı. Türkiye, bu süreçten sonra Rusya’ya yöneldi. ABD’nin kendisini tercih önerisi yapacak bir soruyu Türkiye’nin önünde koyması artık çok anlamsız olur. ABD artık Türkiye’nin hem iç hem de dış politikasında yaptığı tercihlere, bu anlamda yürüttüğü çalışmalara saygı duymalı ve destek vermelidir. Yoksa ABD, müttefikini kaybeder. Türkiye, ABD’ye ‘FETÖ mü, ben mi?’ diyerek ikinci bir tercih yapma olanağı tanıdı. ABD’nin vereceği cevap, Türkiye’nin çok radikal anlamda AB ve NATO ilişkilerini geleceğini etkileyecek bir karara yol açabilir. ABD sıkışmış durumdadır.

‘ABD ZAMAN KAZANMAYA ÇALIŞIYOR’

ABD, Türkiye’yi yumuşatarak zaman kazanmaya çalışıyor. Bu yumuşatma; Türkiye’ye terör üzerinden bir takım tehditlerle veya saldırılarla olacağı gibi, siyasi adımlarla da gerçekleşebilir.

BIDEN’IN ÇANTASINDA NE VAR?

Türkiye’de Biden’ın ziyaretini dikkate alacaktır. Ziyaret ilişkilerde sürecin geldiği hassasiyeti göstermesi açısından önemlidir. Türkiye’de dikkatli karar verecektir. ABD, Biden’ın ziyaretiyle verdiği önemi gösterdiğini ifade ediyor ve Türkiye’den de bu hususta cevap bekliyor. İlişkilerde ani kopmalar ve krizler beklemiyorum. ABD’nin özelikle PYD, PKK ve FETÖ konusunda atacağı adımlara bakılacak. Biden’ın muhtemelen çantasında bu krizi aşmaya yönelik öneriler olacaktır.

‘BU KRİZ İLK DEĞİL’

ABD’yle yaşanılan kriz, 2003-2007’de meydana gelen krize benziyor. ABD, 1 Mart Tezkeresi sonrası Türkiye’yle dolaylı bir mücadeleye girmiş, PKK ve sözde Ermeni sorununu öne sürmüştü.  Türkiye, boyun eğmeyeceği mesajını vermiş ve ABD’yle dolaylı bir mücadelenin içine girmişti. ABD, bu tutumu fazla sürdüremedi. Kasım 2007’de Erdoğan-Bush görüşmesinde bu sorunu aşmak için karşılıklı adımlar atıldı. Normalleşme 2008 yılında başladı. Ülke ilişkileri 2012 Suriye kriziyle darbe aldı. 2013’deki görüşmede ilişkiler neredeyse bitme noktasına gelmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan sıfatıyla MİT Müsteşarı Fidan’la,  ABD’ye gitmiş ama Türkiye’ye ABD isteklerini kabul ettirememişti.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar