"ABD bir müttefik olarak devam etmeyi zoraki evlilik olarak görüyor"

Türkiye ile ABD arasındaki fikir ayrılıkları her geçen gün derinleşiyor. Suriye’de Rakka operasyonunda ortaya çıkan YPG armalı askerler görüntüsü ile açığa çıkan krize yönelik tartışmalar devam ederken Türkiye’nin öncelikli mücadele alanlarından o

lan paralel yapı konusunda da fikir ayrılıklarına dair ciddi emareler var.

ABD DIŞİŞLERİ SÖZCÜSÜ:  ABD FETHULLAH GÜLEN HAREKETİNİ TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK GÖRMÜYOR

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetinin, terör örgütü olarak ilan ettiği Fethullah Gülen hareketini, ABD’nin terör örgütü olarak görmediğini söyledi.

Türkiye’nin ABD’den iadesini istediği Gülen için gelen bu net açıklama yeni bir krizin işareti olurken YPG konusunda da değişen bir tutum yok.

KRİZDE YENİ BOYUT

Bu gelişmelerin yanı sıra ABD’de soruşturması devam eden Reza Zarrab olayında da Türkiye’ye yönelik suçlayıcı bir sürecin yaşanabileceği belirtiliyor.

AjansHaber’e iki ülke arasındaki son dönem ayrılıklarını değerlendiren Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, anlayış farkına dikkat çekerek, ABD yönünden herhangi bir politika değişiminin beklenmemesi gerektiğini belirtti.

Uluç Özülker, Fethullah Gülen’in ABD’de himaye edildiğini belirterek bu tavrın ABD için bir politik duruş olduğunu belirtti. Özülker şu değerlendirmelerde bulundu:

TÜRKİYE İLE ABD ARASINDA ‘ANLAYIŞ’ FARKI

Aramızda ciddi bir anlayış farkı olduğu gayet net.  ABD Başkanı Barack Obama, başından beri gütmekte olduğu politikadan hiçbir şekilde geri adım atmamıştır. Başka bir ifadeyle ABD’yi uluslararası planda olayların içinden sıyırıp geri çekmek ve kendisini doğrudan doğruya olaylara müdahale etmekten uzak bir ortam yaratmak şeklinde bir politika güdülmüştür.

“ABD’NİN DESTEKLEDİĞİ TEK ÜLKE İSRAİL”

ABD’nin bu süreçte Ortadoğu’daki tek müttefiki ve arkasında ciddi şekilde durduğu tek ülke de İsrail’dir. Obama zaten ikinci seçiminin ardından giderek güvence vermişti İsrail’e. Bu konuda her türlü koruma kollamayı yapacağına dair sözler verdi.

“FETHULLAH GÜLEN HER HALÜKARDA ABD’DE HİMAYE GÖRMEKTEDİR”

Türkiye ve ABD arasında paralel yapı meselesiyle ilgili olarak ciddi bir anlaşmazlık var. Fethullah Gülen her halükarda ABD’de himaye görmektedir çünkü orada bir çiftlikte yaşıyor, ne olduğu belli. Türkiye defaatle konuyla ilgili olarak taleplerini ortaya koydu ama buna ABD hiçbir şekilde reaksiyon vermiyor.

ABD’NİN ‘GÜLEN’ TAVRI

ABD’nin paralel yapı konusundaki tavrına Amerika yönünden baktığımız zaman politik bir yaklaşım var. Buradaki Fethullah Gülen iddiaları iç politika olarak ortaya koyulabiliyor görüşündeler. Suçlamalar bu yönde. ABD’nin suçlamaların uluslararası bazda ispat edilmesi konusunda tereddütlü olduğu anlaşılıyor iade konusunda.

“TÜRKİYE İLE ABD ARASINDA YENİ BİR KRİZ DAHA”

Reza Zarrab sıkıntısı da Türkiye ve ABD arasındaki krize yeni eklenen bir başka boyut. Geriye gitmesi ihtimali güçlü olan, ileriye götürülebilecek olan bir iddianame hazırlandı. Bu Türkiye’ye iç siyaset suçlamalarını da beraberinde getiriyor. Burada ABD’nin uluslararası menfaatlerini açık bir şekilde kullandığını görüyoruz. Obama şu anda topal ördek konumunda, Kasım’da koltuğunu devredecek. Politikasından da geri adım atmak gibi bir durumu söz konusu olmayacak.

ABD BİR MÜTTEFİK OLARAK DEVAM ETMEYİ ‘ZORAKİ EVLİLİK’ OLARAK GÖRÜYOR

Aramızda büyük fikir ayrılıkları var. Şu sıralarda ABD bir müttefik olarak devam etmeyi adeta zoraki evlilik gibi görüyor. PYD/YPG meselesinde de aynı şeyi  görüyoruz. Pentagon’un Kürtleri kullanma politikalarının da hakim olduğunu görüyoruz. Bütün bunlara baktığımızda aramızda anlaştığımız bir durumun olmadığını görmemiz gerekiyor ama bu uluslar, devletler arasındaki ilişkiler açısından olağandır.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.