Peşmerge ve ÖSO Kobani savaşının neresinde?

Peşmerge ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçleri Kobani’ye geçti. Türkiye üzerinden Kobani’ye geçen ve orada IŞİD ile mücadeleye katılacak olan Peşmerge ile ÖSO güçleri, savaşın seyrini ne ölçüde değiştirecek?

IŞİD’le mücadele edecek olan Peşmerge ve ÖSO kuvvetleri Kobani’ye Suruç üzerinden geçiş yaptı. Türkiye yolu ile Kobani’ye ulaşan örgüt burada IŞİD’e karşı savaşan YPG güçlerine destek verecek. Kobani’nin düşmemesi için koalisyon güçlerinin de bölgede mücadele ettiği IŞİD’e karşı bu iki örgütün ne şekilde etkili olacağı ise henüz netlik kazanmadı.

ORSAM Ortadoğu Uzmanı Oytun Orhan, gelişmelerle ilgili AjansHaber’e değerlendirmelerde bulundu.

PEŞMERGE KOBANİ’DE HANGİ NOKTADA ÖNEMLİ?

‘Peşmerge’nin geçişi esasında şehir savaşı yapmak anlamında çok da kritik bir değişim yaratacak katkı değil’ diyen Orhan,  “Çünkü 150 kişilik bir ekip gitti ama burada Peşmerge’nin katılımının askeri açıdan önemi, ağır silahlarla gitti. Peşmerge’nin bunları kullanabilecek personelinin bu tarafa geçmiş olması önemli. Çünkü YPG’nin IŞİD karşısındaki en büyük zafiyeti ağır silah yokluğu.  YPG,  IŞİD’in elindeki tanklar, havan topları karşısında askeri zafiyet yaşıyor. Peşmerge’nin geçişi bu anlamda bir katkı sağlayabilir ama savaşçı sayısı veya şehir savaşı açısından ciddi bir katkı sunmayacaktır.”

 “ÖSO AÇISINDAN KOBANİ HAYATİ BİR BÖLGE DEĞİL”

ÖSO’nun geçeceği açıklanan savaşçı sayısına dikkat çeken Orhan,  “Özgür Suriye Ordusu’nun ifade edilen sayısı  1300 olarak söylenmişti. Bu önemli bir rakam, düşük bir rakam değil. Dengeyi değiştirebilir ama bu rakam geçti mi geçmedi mi, henüz o konuda bir netlik yok. Bir de geçerse, ÖSO açısında Kobani’ye baktığımızda çok hayati bir bölge değil. Çok stratejik bir önem arz etmiyor. Kürt nüfusunun yoğun yaşadığı bir bölge. Ne kadar istekli, arzulu, inançlı savaşacaklar, o konuda bir soru işareti söz konusu. Ne olursa olsun önemlidir” diye konuştu.

“YPG SİLAHLI GRUPLARIN GİRMESİNE İZİN VERMEK ZORUNDA KALDI” 

YPG’nin (PYD) , Kobani’de kendi dışında grupların, silahlı grupların buraya girmesine izin vermek zorunda kaldığını ifade eden Orhan,  “Başından beri, 2012’den yani PYD’nin kontrolü ele geçirdiği tarihten bu yana Peşmerge güçleri, Barzani yanlısı Kürt gruplar bu bölgede faaliyet yapmak, hatta gerektiğinde silahlanma konusunda isteklilerdi. Dönem dönem, Peşmerge güçlerini göndermek gibi tekliflerde bulunmutu Barzani.  Bütün bunlar PYD’nin kendi tekelinin kırılmasını istemediği için reddediliyordu” şeklinde konuştu.

YPG’DEN KOBANİ’DE PEŞMERGE VE ÖSO AÇILIMI

YPG’nin Kobani’de desteğe verdiği  olumlu bakış hakkında konuşan Orhan, “Gelinen noktada yaşamsal bir tehdit ile karşı karşıya kaldığı için (Kobani’nin düşmesi) bu noktada bir açılım yapma gereği hissetti ve Peşmerge’nin ve ÖSO’ nun geçişine yeşil ışık yaktı. Esasında ilk başta daha büyük rakamlar dile getiriliyordu ama 150’ye kadar düştü. ÖSO’nun gelişine başlarda itiraz ediyordu, ‘buraya gelmesinler çevrede yeni bir cephe açsınlar’ diye bir teklif sundular ama bu diğer aktörler tarafından çok kabul görmedi ve bu açılımı yapmak zorunda kaldılar. Bu konuda çok memnun olduklarını hala düşünmüyorum. Bir taraftan Kobani’nin düşürülmemesini istiyorlar ama diğer taraftan buradaki tekellerinin kırılmasını, Peşmerge veya ÖSO güçleri tarafından burada iktidarlarının paylaşılmasını istemiyorlar. Bu ikilemin yarattığı bir çelişkili hareketler karşımıza çıkıyor” dedi.

İRAN’DAN PEŞMERGE ELEŞTİRİSİ

İran’ın Peşmerge’nin geçişine olan tepkisi hakkında açıklamalarda bulunan Orhan, “İran’ın açıklaması Suriye rejimi ile paralel bir açıklama. Suriye rejimi de halen oranın meşruiyet iddiasında olan bir rejim. Dolayısıyla kendi izni dışında bir silahlı gücün sınırları geçerek Suriye’ye girmesine tepki göstermek zorunda bu doğal bir şey. Amerika’nın askeri saldırıları başladığında da bunu kabul etmeyeceğini belirtmişti Suriye. İşin doğası gereği buna tepki vermek durumunda kaldı. İran rejimi de Suriye rejimine paralel bir açıklama yaptı. İran’da Kobani’nin IŞİD’in eline geçmesini istemiyor. Sıkıntı Kobani’nin düşmesi değil. Türkiye’nin politikasından dolayı Türkiye’yi zora sokma ve eleştirme ihtiyacından doğuyor bence” diye konuştu.

AMERİKA’NIN POLİTİKALARI ESED’E Mİ KAYDI?

Amerika’nın son açıklamalarını değerlendiren Orhan, “Amerika’da halen Esad’ı kabul edebileceğine yönelik bir işaret vermiyor. Başkan Obama da IŞİD’e yönelik stratejiyi açıklarken üçüncü bir alternatif var dedi. Bizim burada IŞİD’e karşı Esad’ın bir partner olabileceği konusunda çok net bir şekilde buna karşı çıktı. 3.5 yıl sonra ortaya çıkan bu kaos ortamında 2 cephe ortaya çıkınca daha tercih edilen sanki rejim olabilir mi, diye bir düşünce ortaya çıktı. IŞİD sorununu zaten var eden ortaya çıkaran Esad rejiminin kendisi. Burada sorunun kaynağındansa onun sonucu ile mücadele etmeyi tercih etti Amerika. Ben Esad’ı uzun vadede bir partner olarak seçebileceği ihtimalini çok güçlü görmüyorum. Çünkü bu bölgedeki müttefikleri ile çok ciddi sorunlar yaratacaktır. Kendi inanırlığı ve kredibilitesini de zora sokar Amerika” değerlendirmesinde bulundu.


YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.


Yorumlar