Osman Öcalan'ın iddiası doğrulanıyor mu?

Çözüm sürecinde açıklama ve üslup farklılıkları, gelişmelerin farklı yorumlanmasına neden oluyor. Heyetten yapılan son açıklamada müjdeli haberin her an verilebileceği dile getirirken, Kandil’den ise tehditkâr açıklamalar geldi.

Çözüm sürecinde yeni aktörlerin katılması ile görüşmeler de farklı bir nitelik kazandı. İmralı’da devleti temsilen MİT yetkililerinin görüştüğü Öcalan’la şimdi de Kamu Güvenliği ve Düzeni Müsteşarlığı Kurumu’nun temasa geçeceği belirtiliyor. Böylece devletin MİT’ten sonra, Öcalan’la görüşen ikinci kanadı bu kurum olacak.  6-7 Ekim olaylarının ardından yaşanan sokak olaylarına bakılacak olursa bu adımın atılması oldukça önemli görünüyor.

“ÖCALAN NİSAN AYINDAKİ KONGREDE YER ALACAK”

PKK kanadından ise tehditkâr sayılabilecek açıklamalar geldi. PKK yöneticisi Murat Karayılan son açıklamasında, Öcalan’ın 2015 Nisan’ında yapılacak kongrede yer alacağını belirtti. Aynı açıklamadan Karayılan, süreçte gerekli adımların atılmaması halinde ise seçimden önce savaşın yeniden başlayacağını söyledi.

AKDOĞAN: ZAMANSIZ, TAHRİK EDİCİ AÇIKLAMALAR

Bu açıklamaya hükümetten yanıt ise gecikmedi. Yalçın Akdoğan, Kandil’den yapılan açıklamalara cevap olarak, "Kandil'den yapılan gerçek dışı, zamansız, yersiz, tahrik edici açıklamalar sürece yarar sağlamaz. Anakronik bir hal... Ya geçmişte takılıp kalıyorlar ya afaki bir geleceğe veya hayale savruluyorlar. Her sabah düne uyananlar bugünü yakalayamazlar, zamanı yaşayamazlar." dedi.

Peki, Karayılan’ın Öcalan’ın serbest kalması ile ilgili açıklamaları ve savaşın yeniden başlayacağının mesajını veren açıklaması ne anlama geliyor?

Gazeteci – Yazar Orhan Miroğlu, çözüm sürecine yönelik açıklamalardaki çelişkileri ve Öcalan’ın serbest bıraılacağına ilişkin açıklamaları AjansHaber’e yorumladı.

“TAKTİK MANEVRA DEĞİLSE OSMAN ÖCALAN’IN SÖYLEDİĞİNİ DOĞRULAMIŞ OLUYOR”

Kandil’den yapılan açıklamaları değerlendiren Miroğlu, “PKK’nın çözüm sürecini çok da içselleştiremediğini zaten söylüyorduk. Bu açıklamaları biraz da böyle yorumlamak gerekir. Ben bir süre önce Osman Öcalan ile bir röportaj yapmıştım ve o da aslında iki PKK olduğunu söylemişti. Bir Kandil’deki bir de İmralı’daki diye. Bu bir taktik manevra değilse Osman Öcalan’ın söylediğini doğrulamış oluyor” dedi.

“İMRALI’NIN FİKİRLERİ İLE KANDİL’İN AÇIKLAMALARI ÖRTÜŞMÜYOR”

Kandil ile İmralı arasında ciddi bir görüş farkı olduğunu dile getiren Miroğlu,  “Sürece bakış, sürecin gidişatı hakkında. Burada aslında hükümetten ziyade Abdullah Öcalan’ın ne yapacağı önemli. Çünkü, İmralı’da geliştirilen tezler ve ortaya atılan fikirlerle, Kandil’den gelen bu açıklama birbiri ile çok da örtüşmüyor. Dolayısıyla bu farklılığın giderilmesi gerekiyor. Bunu giderebilecek tek kişi de Abdullah Öcalan’dır. Açık bir pozisyon almalıdır diye düşünüyorum” diye konuştu.

“HAYIRLI SONUÇ İÇİN AYRILIKLARIN TOLERE EDİLMESİ GEREKİYOR”

Görüş farklılıklarının çözüm süreci açısından birçok sorun barındırdığını söyleyen Miroğlu,  “Hem 6-8 Ekim olaylarında hem de geçen sene Abdullah Öcalan’ın Diyarbakır’da okunan mektubundan bu yana Kandil ile İmralı arasında görüş farklılıkları olduğu açık. Hakikaten hayırlı bir sonuca doğru gidecekse mesele Kürt tarafı içindeki bu ayrılıkların en azından tolere edilmesi gerekiyor. Farklı görüşler olabilir ama çözüm sürecine hizmet edecek tolerasyon yaşanması lazım” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE, ÖCALAN’IN SERBEST KALMASINA HAZIR MI?

Karayılan’ın Öcalan’ın serbest kalması ile ilgili açıklamaları üzerine değerlendirmelerde bulunan Miroğlu, “Ben Öcalan’ın serbest kalmasının, Türkiye iklimine baktığımız zaman ciddi bir olasılık olabileceğini düşünmüyorum.  Zaten Öcalan’ın ‘silahsızlanma kongresi okuyalım’ yolundaki görüşü eğer hayata geçirilecekse, Kandil’de bu görüşe katılıyorsa, bir biçimde kongreye bizzat kendisi katılarak değil ama başka araçlar üzerinden kongreye katılması sağlanabilir. Fiili olarak bugün Türkiye’de, Abdullah Öcalan’ı götürüp PKK kongresi içinde konuşturmak bana gerçekçi görünmüyor” dedi.

ÖCALAN’IN FİKİRLERİNİN PKK İÇİNDEKİ ÖNEMLİ

‘Bu kongre bir silahsızlanma kongresi olacaksa Abdullah Öcalan’ın ne düşündüğü açık bir biçimde orada ifade edilebilmeli’ diyen Miroğlu,  “Zaten İmralı’da müzakere masasında farklı Kürt siyasi aktörlerin olması gerekir derken aslında bu kastediliyor.  Daha önce 2004, 2005 yıllarında bir kongre toplanmıştı. ‘Silahlı mücadeleye devam mı yoksa silahlı mücadeleyi bırakma mı?’ gibi bir fikir oylanmıştı. Abdullah Öcalan o kongrede bir avukatı aracılığıyla temsil edilmişti. Avukatın o kongreye götürdüğü mesaj destek bulmuştu. Bu mesaj silahlı mücadeleye devam mesajıydı. O kongredeki hava yüzde 90-95 oranında artık silahlı mücadelenin sona ermesi gerektiğini düşünen bir havaydı ama Abdullah Öcalan’ın nüfusu o kadar etkiliydi ki İmralı’dan bir avukatı bu fikre Abdullah Öcalan’ın katılmadığını ve bu kongrenin bir savaş kongresi, savaş kararı alacak bir kongre olması gerektiğini ifade etmişti ve fikir oy çoğunluğu ile kabul edilmişti” diye konuştu.

ÖCALAN’DAN PKK’YA ‘SİLAHSIZLANMA’ MESAJI

Öcalan’ın fikirlerinin önemine değinen Miroğlu, “Abdullah Öcalan bugünkü fikirlerini çok daha açık ve rahat biçimde kongrede ifade edebilir. Yeter ki kongrenin  toplanma amacı bu olsun.  Bir silahsızlanma kongresi olsun Öcalan’ın öngördüğü gibi. Selahattin Bey’in 6-7 Ekim olaylarından sonra yaptığı açıklamaya bakılacak olursa böyle bir teklif iletiyor PKK’ya Abdullah Öcalan” değerlendirmesinde bulundu.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.


Yorumlar