Erdal Güven

Erdal Güven

Meclis'te TİP oyunu

Ben oldum olası yaşanan olayların görünür yüzünden çok arka planda yaşananları merak ederim. Yıllar önce Tokyo Temsilciliğinden yurda geri döndüğümde Ertuğrul Özkök beni Feature News bölümü kurmakla görevlendirmişti. Yani haberin içindeki hikâyeleri ön plana çıkartan bir habercilik anlayışı. Biz de Haber Araştırma diye Türkçeye çevirmiş ve Haber Araştırma Müdürü olarak atanmıştım. O gün de bugün de hep aynı… Haberlerin arkasını araştırırım.

Şimdi Can Atalay oturumundan bir gün öncesine dönelim.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın TBMM'deki tarihi konuşması, dünya basınında geniş yer buldu. Konuşma, Amerikan Washington Post, İngiliz The Guardian, Fransız Le Monde'da manşetlere taşındı. Haberlerde, Abbas'ın Türkiye'ye teşekkürüne vurgu yapıldı, "Hayatım pahasına da olsa Gazze'ye gideceğim" sözlerine dikkat çekildi.

Satır başları dış basında geniş yer buldu

Amerikan Washington Post gazetesi, Abbas'ın Türk halkına desteği için teşekkür etmesini sayfalarına taşıdı; “Filistin Lideri Abbas, Gazze’ye gitme sözü verdi” başlığı kullanıldı.

"Bedeli hayatım olsa bile gideceğim. Benim hayatım, bizim hayatlarımız, Gazze'de ölen herhangi bir çocuğun hayatından daha önemli değil” sözleri tüm dünyada yankılandı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un parlamentonun uluslararası etkinliğini arttırma konusunda üstün çabaları Abbas’ın TBMM çatısı altında yaptığı konuşmayla en üst noktaya ulaştı… İşte bu noktada kirli eller devreye girdi. Can Atalay oturumu meclisin dünya kamuoyunda kazandığı başarıyı gölgelemek için çok iyi fırsattı.

CHP, DEM Parti, Gelecek Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi, Saadet Partisi, Türkiye İşçi Partisi ve EMEP 9 Ağustos’ta, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Can Atalay ile ilgili verdiği karar nedeniyle Meclis’in olağanüstü toplanmasını istemişti.  600 üyeli Meclis'te toplantı yeter sayısı olan 200'e ulaşıldı. Özel oturumu yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi'nden (AKP) TBMM Başkan Vekili Bekir Bozdağ, Ahmet Şık'a söz verdi. İşte ne olduysa buanda oldu. Ahmet Şık ana konu Can Atalay’dan hiç bahsetmeden AK Parti bakarak "Sizde hiç utanma yok. Zerre miktar utanmanız yok. Haysiyetiniz yok" diye ortamı gerdi. Sonrasında AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’e “şerefsiz" dedi. Hızını alamayan Ahmet Şık bu sefer

AK Parti sıralarına bakarak "Hepinizin toplamının bu memlekete Atalay kadar hayrı dokunsa ömür boyu şükür namazı kılacak insanlarsınız. Bu ülkenin en büyük terör örgütü bu sıralarda oturanlardır" dedi.

AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan kendisine terörist denilmesini hazmedemeyince Ahmet Şık’a müdahale ediyor. Ahmet Şık’ın istediği bir göz Allah verdi iki göz misali Şık şova başlıyor. Önüne geleni yumrukluyor. Bu rastgele sallanan yumruklardan DEM Parti Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de nasibini aldı. Ahmet Şık yumruk atmak için gerilince Gülistan Koçyiğit’ın kaşı açıldı. Alın size ikinci koz. Bu sefer de muhalefet olayı kadına şiddet olarak dünya gündemine taşımaya kalktı. Kimse sormadı hanımefendi milletvekilimizin kavganın göbeğinde ne işi var?

TBMM'de kavganın ardından üst üste 7 oturumda birleşme sağlanmayınca TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş devreye girdi ve Genel Kurul'da görüşmeler devam etti. Kurtulmuş, Meclis'te grubu olan partileri bir araya getirerek uzlaşma zemini hazırladı. Ve sonunda Numan Kurtulmuş’un başkanlığında oturum açıldı.

Ama amaç vasıl oldu. Abbas konuşması unutuldu Kavga dünya gündemine oturdu. Yazık bu millet bu kadarını hak etmiyor hem de kendi seçtikleri vekillerin oyunlarıyla..

Diğer Yazıları

Yorumlar