Macron'un Lübnan girişimi can çekişiyor

Lübnanlı siyasilerin gözü yeni ABD yönetimindeyken Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un girişimi can çekişiyor.

Lübnanlı siyasi analist Emin Kamuriye, 'Macron'un girişimine yönelik en şiddetli darbe Hizbullah yanlılarına ambargo uygulayan ABD'den geldi. Bu, Fransa'nın girişiminin son nefesini vermesine neden oldu.' diye konuştu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, ekonomik kriz ve Beyrut Limanı'ndaki patlamayla sarsılan Lübnanlı siyasi gruplara teknokratlar hükümetini dayatma yönünde başlattığı girişimin, ülkedeki iç anlaşmazlıklar ve ABD'nin yaptırımları neticesinde akamete uğradığı belirtiliyor.

Bir asır önceki işgalci rolüyle bölge ülkelerinde etkili olmaya çalışan ve 4 Ağustos'ta Beyrut Limanı'ndaki büyük patlamayla ekonomik krizin daha da derinleştiği Lübnan'dan yararlanmaya çalışan Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un, patlamanın akabinde Lübnan'ı ziyareti sırasında gündeme getirdiği ülkede teknokratlar hükümeti kurulması yönündeki girişim başarıya ulaşamadı.

Beyrut ziyaretini Lübnanlı siyasilere vaat ve yaptırım tehditleriyle sonlandıran Macron, Mustafa Edib hükümetinin 15 gün içinde kurularak reformları hayata geçirmesi halinde ekim ayında Lübnan'a destek için uluslararası konferansa ev sahipliği yapacaklarını ifade etti.

Macron'un, dile getirdiği 15 günlük süre dolmasına rağmen Lübnanlı siyasi gruplar, her zamanki gibi bakanlıklara getirilecek isimler konusundaki anlaşmazlıkları aşamadığından beklenen teknokratlar hükümeti kurulamadı.

Macron, Lübnan'a ikinci bir mühlet verirken, Mustafa Edib, 26 Eylül'de istifa etti. 22 Ekim'de de Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Eski Başbakan Saad el-Hariri'yi hükümeti kurmakla görevlendirdi. Bu gelişmeler ışığında Macron'un tanıdığı ikinci sürenin de sona ermesine rağmen Lübnan'da bir şey değişmedi.

Fransa'nın girişimi ayakta tutma çabaları kapsamında Macron'un Yakın Doğu'dan sorumlu danışmanı Patrick Durrell, 11 Kasım'da Beyrut'u ziyaret edip iki gün boyunca yetkililerle görüştü. Ancak bu ziyaret de girişimi canlandırmaya yetmedi.

LÜBNANLI YETKİLİLERİN GÖZÜ ABD'DE

Konuyu değerlendiren Lübnanlı uzmanlar, Fransız girişiminin başarıya ulaşamadığını, ülke içi anlaşmazlıklar ve ABD'nin uyguladığı ambargoların girişiminin son nefesini vermesine neden olduğunu belirtiyor.

Analistler, Lübnanlı yetkililerin, şuan yeni ABD yönetiminin, Donald Trump döneminde Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen kişilere uygulanan yaptırımlar karşısındaki tutumuna odaklandığına dikkati çekiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan birkaç gün önce yapılan açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Fransız mevkidaşı ile yaptığı görüşmede, ABD'nin Lübnan'da istikrar ve reform hükümeti kurma çabalarının olduğunu ancak Hizbullah'ın bu çabaları olumsuz etkilediğini söyledi.

Trump yönetimi, 8 Eylül 2020'de Hizbullah'ı desteklemek ve "yolsuzluğa karışmak" ile suçlanan eski Lübnan Maliye Bakanı Ali Hasan Halil ile eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Yusuf Finyanus'a ve sonrasında da Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın damadı eski Dışişleri Bakanı Cibran Basil'e ambargo uyguladığını duyurmuştu.

"ABD'NİN DARBESİYLE SON NEFESİNİ VERDİ"

Lübnanlı siyasi analist Emin Kamuriye, yaptığı açıklamada, "Hali hazırda Lübnanlı yetkililer, yeni ABD yönetiminin Lübnan'a yaptırımlarına devam edip etmeyeceği konusuna odaklandı. Lübnanlı yetkililer artık Fransız girişimine süresi dolmuş bir girişim olarak bakıyor." dedi.

Lübnan'ın oyalama taktiği uyguladığını, vakit kazanmaya çalıştığını söyleyen Kamuriye, Fransız girişiminin başarısız olduğunu ve Durrell'in ziyaretinin de bir şeyi değiştirmeyeceğini ifade etti.

Macron'un girişiminin Lübnan iç politikası sebebiyle darbeler aldığını söyleyen Kamuriye, "Macron'un girişimine yönelik en şiddetli darbe ise Hizbullah yanlılarına ambargo uygulayan ABD'den geldi. Bu, Fransa'nın girişiminin son nefesini vermesine neden oldu." dedi.

"BAŞARIYA ULAŞAMAYACAK"

Siyasi analist Johnny Munir ise Fransız girişiminin Eski Başbakan Mustafa Edib'in görevi bırakmasıyla geçmişte büyük bir darbe aldığını belirterek, "Fransız yetkilinin protokol icabı Lübnan'a yaptığı ziyaret, girişimi devam ettirme çabası olmasına rağmen başarıya ulaşamayacak." diye konuştu.

Munir, "Durrell'de ziyaretinin ardından Lübnan'da hükümeti kurma meselesinin çok karmaşık olduğu ve gerçekleşmesi uzak bir durum olduğu kanaati oluştu. Şüphesiz Macron'un girişimi son nefesini veriyor." ifadelerini kullandı.

Maliye Bakanlığı konusundaki anlaşmazlığının hükümetin kurulmasını çıkmaza soktuğunu kaydeden Munir, Cumhurbaşkanı Avn ve Fransızların ikna çalışmalarına rağmen Meclis Başkanı Nebih Berri'nin liderliğindeki Şii Emel Hareketi ile Hizbullah'ın, Maliye Bakanlığı'nı alma konusunda geri adım atmaması, Özgür Ulusal Akım'ın ise buna karşı çıkıp, o durumda bunun tüm bakanlıklara uygulanması ve her kesimin kendi bakanlığını alması gerektiğindeki ısrarının bu duruma yol açtığını anlattı.

Gazeteci Muhammed Nemr, Trump yönetimi ile Fransa arasında Lübnan'daki hükümet konusunda anlaşmazlık olduğunu, Trump'ın Hizbullah'ın dahil olduğu bir hükümete karşı çıktığını ifade etti.

Nemr, "Hizbullah, yeni ABD Başkanı Joe Biden, Trump'tan sonra görevi devralana kadar hükümetin kurulmasının gecikmesinden fayda sağlar mı? Planlanan buysa eğer, bu ekonomik krizin daha da derinleşmesi anlamına gelir ve o zaman da hiçbir hükümet Lübnan'daki çöküşü durduramaz." ifadelerini kullandı.

 

Yorumlar