Kürt yazardan muhalefete çözüm süreci eleştirisi! Gölge etmesinler başka ihsan istemez
Çözüm süreci karşılıklı görüşmelerle devam ederken, taraflardan da sürecin hızlandığına dair açıklamalar yapılıyor. Peki, çözüm sürecinde her şey tarafların açıklaması gibi yolunda mı ilerliyor? Kürt yazar Ümit Fırat, Ajanshaber için yorumladı.
Çözüm sürecinde hem HDP’nin heyeti olsun hem de hükümetten olumlu açıklamalar yapıldı. HDP heyetinde bulunan Sırrı Süreyya Önder, süreçle ilgili olarak "Krizi geride bıraktık. Çok seri bir görüşme ve çalışma trafiği başlayacak" derken, heyete yeni katılan Hatip Dicle’den de, “ Tarihi adımların arifesindeyiz” açıklaması geldi.
Hükümet kanadından ise heyet ile görüşmeleri gerçekleştiren Yalçın Akdoğan’dan bir açıklama geldi. Akdoğan, "Süreç güçlü bir siyasi irade ve kararlılıkla sürüyor. Nihai sonuca ulaşmak için görüşmeler hız kazanmış durumda" dedi.
Çözüm sürecinde yaşanan son gelişmeleri, Kürt Yazar Ümit Fırat AjansHaber’e değerlendirdi.
“KULLANDIKLARI DİL, ÜSLUP OLARAK BİRBİRİNDEN HER BAKIMDAN FARKLI”
‘Kamu Güvenliği ve Düzeni Müsteşarlığı’ndan yetkililerin de İmralı’da görüşmelere katılacak olması 1 Ekim kararnamesine uygun gelişmeler’ diyen Fırat , “Tabii 6-7 Ekim sonrası bir takım güvensizlikler ve kırılmalar oldu ama neticede sürpriz gelişmeler yok. Herkes olması gereken biçimde davranıyorlar. Tabii burada Öcalan’ın ve BDP’nin tutumu ya da BDP’li heyet mensuplarının tutumu ile HDP’nin genel başkanının ya da eş başkanının ve Kandil’den çıkan Mustafa Karasu’nun Cemil Bayık’ın, önemli farkları var. Dün Başbakan Yardımcısı ile heyet görüşürken aynı gün bir başka gazetede Cemil Bayık’ın Kandil’den yaptığı röportajı yayınlandı. Keza dün akşam Cemil Bayık canlı yayında açıklamalarda bulundu. Kullandıkları dil, üslup olarak anlayış olarak birbirinden her bakımdan farklı” dedi.
“HER AN MASAYI DEVİRMEYE HAZIRMIŞ GİBİ DAVRANIYORLAR”
Çözüm süreciyle ilgili olarak önemli bir kesimde inançsızlıkların olduğunu dile getiren Fırat, “Bir şey olacağına inanmıyorlar ama masayı da devirmek istemiyorlar. Her an da devirmeye hazırmış gibi de davranıyorlar. Özellikle Cemil Bayık’ın dilinde Selahattin Demirtaş’ın dilinde sanki böyle bir savaşın muzaffer komutanları, generalleri gibi, karşısındakine bir şeyler dikte edercesine, imzalıyorsan imzala, imzalamıyorsan başına geleceği bilirsin gibisinden bir tavır koyuyorlar. Bu tip müzakere ya da bu tip gelişmeler söz konusuysa bu dil terk edilebilir. Siz bu dili terk ettiğiniz zaman karşı tarafın hakkını, galibiyetini ya da hakimiyetini kabul etmiş olmazsınız ama böyle bir anlayış var” diye konuştu.
“MEDYADA FIRSATI DEĞERLENDİRMEK İSTEYEN FARKLI ODAKLAR DA VAR”
Kullanılan dille ilgili Başbakan’ın da uyarılarda bulunduğunu ifade eden Fırat, “Başbakan da birkaç kez uyarılarda bulundu ama şu var ki devlet politikalarının yaptığı büyük hatalar sonucu olaya geçmişte sadece Öcalan etkinken şimdi diğer aktörler de ikide bir manşetlere taşınabiliyor. Medyada bu fırsatı değerlendirmek isteyen farklı odaklar da var. Bir anda Cemil Bayık’tan görüş alıp manşete taşıyabiliyorlar” şeklinde konuştu.
“MUHALEFETİN OTURUP SESSİZ KALMASI BİLE BÜYÜK KATKIDIR”
Süreçte her şeyin yolunda gitmesiyle ilgili bir inanca kapılmadığını ifade eden Fırat, muhalefetin de sürecin önünü tıkadığını söyleyerek, “Çünkü ortada bu işe inanmaya ama bir rol üstlenmiş kişilerle giden bir süreç de söz konusu. Muhalefetten bir katkı sunulmasını beklemiyorum. MHP’den bir şey beklemiyorum. CHP’de bu işin olmaması için adeta bir önerge veriyor ve olmuyor. Bugün de bir açıklama var. CHP işi yokuşa sürmekten öteye gitmiyor. CHP tabanında bu işin iyi gitmesini isteyenler var ama partileri bir biçimde çaktırmadan süreci engelleyici pozisyona girmeye çalışıyor. Ortada durup sessiz kalmaları bile büyük katkıdır. Türkiye’nin kendi kendine yarattığı bir takım kırmızı çizgiler var, kendi kendine bunların esiri oldu. Bu kırmızı çizgiler aslında yoktu, uydurulmuş şeylerdi. Bunları terk etmek gerekir” dedi.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Hükümet kanadından ise heyet ile görüşmeleri gerçekleştiren Yalçın Akdoğan’dan bir açıklama geldi. Akdoğan, "Süreç güçlü bir siyasi irade ve kararlılıkla sürüyor. Nihai sonuca ulaşmak için görüşmeler hız kazanmış durumda" dedi.
Çözüm sürecinde yaşanan son gelişmeleri, Kürt Yazar Ümit Fırat AjansHaber’e değerlendirdi.
“KULLANDIKLARI DİL, ÜSLUP OLARAK BİRBİRİNDEN HER BAKIMDAN FARKLI”
‘Kamu Güvenliği ve Düzeni Müsteşarlığı’ndan yetkililerin de İmralı’da görüşmelere katılacak olması 1 Ekim kararnamesine uygun gelişmeler’ diyen Fırat , “Tabii 6-7 Ekim sonrası bir takım güvensizlikler ve kırılmalar oldu ama neticede sürpriz gelişmeler yok. Herkes olması gereken biçimde davranıyorlar. Tabii burada Öcalan’ın ve BDP’nin tutumu ya da BDP’li heyet mensuplarının tutumu ile HDP’nin genel başkanının ya da eş başkanının ve Kandil’den çıkan Mustafa Karasu’nun Cemil Bayık’ın, önemli farkları var. Dün Başbakan Yardımcısı ile heyet görüşürken aynı gün bir başka gazetede Cemil Bayık’ın Kandil’den yaptığı röportajı yayınlandı. Keza dün akşam Cemil Bayık canlı yayında açıklamalarda bulundu. Kullandıkları dil, üslup olarak anlayış olarak birbirinden her bakımdan farklı” dedi.
“HER AN MASAYI DEVİRMEYE HAZIRMIŞ GİBİ DAVRANIYORLAR”
Çözüm süreciyle ilgili olarak önemli bir kesimde inançsızlıkların olduğunu dile getiren Fırat, “Bir şey olacağına inanmıyorlar ama masayı da devirmek istemiyorlar. Her an da devirmeye hazırmış gibi de davranıyorlar. Özellikle Cemil Bayık’ın dilinde Selahattin Demirtaş’ın dilinde sanki böyle bir savaşın muzaffer komutanları, generalleri gibi, karşısındakine bir şeyler dikte edercesine, imzalıyorsan imzala, imzalamıyorsan başına geleceği bilirsin gibisinden bir tavır koyuyorlar. Bu tip müzakere ya da bu tip gelişmeler söz konusuysa bu dil terk edilebilir. Siz bu dili terk ettiğiniz zaman karşı tarafın hakkını, galibiyetini ya da hakimiyetini kabul etmiş olmazsınız ama böyle bir anlayış var” diye konuştu.
“MEDYADA FIRSATI DEĞERLENDİRMEK İSTEYEN FARKLI ODAKLAR DA VAR”
Kullanılan dille ilgili Başbakan’ın da uyarılarda bulunduğunu ifade eden Fırat, “Başbakan da birkaç kez uyarılarda bulundu ama şu var ki devlet politikalarının yaptığı büyük hatalar sonucu olaya geçmişte sadece Öcalan etkinken şimdi diğer aktörler de ikide bir manşetlere taşınabiliyor. Medyada bu fırsatı değerlendirmek isteyen farklı odaklar da var. Bir anda Cemil Bayık’tan görüş alıp manşete taşıyabiliyorlar” şeklinde konuştu.
“MUHALEFETİN OTURUP SESSİZ KALMASI BİLE BÜYÜK KATKIDIR”
Süreçte her şeyin yolunda gitmesiyle ilgili bir inanca kapılmadığını ifade eden Fırat, muhalefetin de sürecin önünü tıkadığını söyleyerek, “Çünkü ortada bu işe inanmaya ama bir rol üstlenmiş kişilerle giden bir süreç de söz konusu. Muhalefetten bir katkı sunulmasını beklemiyorum. MHP’den bir şey beklemiyorum. CHP’de bu işin olmaması için adeta bir önerge veriyor ve olmuyor. Bugün de bir açıklama var. CHP işi yokuşa sürmekten öteye gitmiyor. CHP tabanında bu işin iyi gitmesini isteyenler var ama partileri bir biçimde çaktırmadan süreci engelleyici pozisyona girmeye çalışıyor. Ortada durup sessiz kalmaları bile büyük katkıdır. Türkiye’nin kendi kendine yarattığı bir takım kırmızı çizgiler var, kendi kendine bunların esiri oldu. Bu kırmızı çizgiler aslında yoktu, uydurulmuş şeylerdi. Bunları terk etmek gerekir” dedi.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar