Kanseri yok eden mucizevi diyet

Karbonhidrat bakımından fakir diyetlerden olan ketojenik diyet, zayıflatmakla kalmayıp aynı zamanda kanseri de önlüyor.

Ketojenik diyet, son dönem oldukça gündemde. Hemen hemen herkes bu özel diyetten bahsediyor. Bu diyeti bu kadar özel kılan ise zayıflatmasının yanında, yapılan bilimsel araştırmalarda kanseri de iyileştirmeye yardımcı olduğunun kanıtlanması.

Araştırmalar, özellikle kanser hastalarının bu diyete uymaları halinde birçok olumlu sonuçla karşılaşıldığını ortaya koyuyor. Doç. Dr. Mutlu Demiray, Ketojenik diyete uyan kanser hastalarının kanserli hücrelerin büyümesinin yavaşladığını söylüyor. Diyetin ayrıca kemoterapi ve radyasyon tedavisinin daha etkili olmasın da yardımcı olduğunu vurguluyor.

Peki, bu nasıl bir diyet ve neleri içeriyor? AjansHaber sizler için ketonejik diyeti araştırdı. İşte uymanız gereken o
kurallar;

YEMEKLERİNİZİ EKMEKSİZ TÜKETİN

Yemeklerinizi ekmek olmadan tüketmeye başladığınızda çok daha lezzetli olduğunu fark edeceksiniz. Bir süre sonra yemeklerin gerçek tatlarını almaya başlayacaksınız.

İYİ YAĞLAR KULLANIN

Yüksek kalitede soğuk sıkılmış bitkisel yağlar, ketojenik diyette çok önemli yer tutar. Bu yağlar; özellikle omega-3 ve yağda eriyen vitaminleri sağlar. Kenevir yağı, keten yağı, kolza tohumu yağı ve balık yağı en nitelikli olanlarıdır. Bu yağlar hava almamalı ve ısıtılmamalı. Salatalarda, özellikle lor peyniriyle, günlük besinlerinizi tatlandırmak için tüketebilirsiniz. Diyetinizde günde 4-6 gram omega-3 bulunmalı.

SÜT ŞEKERİ DÜŞÜK OLAN İÇECEKLER TÜKETİN

Günlük besinlerinizi seçerken süt şekerinin düşük olmasına dikkat ediniz. Özellikle yoğurt, lor peyniri ve türevlerinde, düşük kalorili yani yağı azaltılmış olan popüler adıyla “light” ürünlerde daha fazla süt şekeri ve şeker ilavesi vardır. Bu nedenle diyet ürünleri değil, normal yağ içerikli ürünleri tercih ediniz.

KAHVALTI SANDIĞINIZDAN DAHA ÖNEMLİ

Peynir seçiminde tam yağlı olanları, eski kaşar ve alp peynirlerini tercih edin. Bunlarda karbonhidrat miktarı düşüktür. Özellikle meralarda beslenmiş hayvanların sütlerinden yapılmış olanlar, omega-3 ve vitamin-D açısından zengindir. Keçi peyniri, koyun peyniri ve tam yağlı krem peynirler diyet için isabetli seçimlerdir. Düşük karbonhidratlı peynirlerden istediğiniz kadar yiyebilirsiniz. Soya ürünleri de iyi bir protein kaynağıdır. Soyalı ürünlerdeki karbonhidrat miktarına dikkat etmenizde yarar var.

DOĞAL YERLERDE YETİŞMİŞ HAYVANLARIN ETLERİNİ TÜKETİN

Et alışverişlerinizde özellikle meralarda, serbest olarak beslenmiş hayvanların etlerini tercih etmeye çalışın. Bu hayvanların etleri hem lezzet, hem de pişme süresi yönünden çok farklı olması yanında, omega-3 açısından da oldukça zengindir. Hazır aldığınız salam, sosis gibi şarküteri ürünlerinde lezzetini arttırmak için şeker ilavesi kullanılır. Ürünlerin uzun raf ömrüne sahip olmaları adına kullanılan koruma maddeleri, sağlık yönünden zararlıdır. Mümkün oldukça bu tip ürünlerden kaçınınız.

DENİZ ÜRÜNLERİNİ BOL BOL TÜKETİN

Yağlı, soğuk su balıkları; ringa, sardalye, uskumru, somon özellikle de çiftlik olmayanları, omega-3 açısından oldukça zengindir. Ketojenik diyet esnasında tüm et ve balık çeşitlerinden, ekmek katkısına ihtiyaç duymadan tüketebilirsiniz. Bu etleri lezzetlendirmek ve besin değerini arttırmak için üzerlerine kolza tohumu yağı, zeytinyağı, palmiye yağı veya Hindistan cevizi yağı gezdirebilirsiniz.

GÜN İÇİNDE MİNİK SAĞLIKLI ATIŞTIRMALAR YAPIN

Kabuklu kuru yemişler (ceviz, brezilya fındığı, macadamia cevizi gibi) ve yağlı tohumları (çekirdek, keten tohumu, kenevir tohumu, susam gibi) diyetinize ekleyebilirisiniz. Bunlar hem lezzet olarak farklılık sağlarken, kaliteli yağ asitleri açısından zengin oldukları için çok yararlıdırlar. Ancak tüm kuru yemişleri aynı kategoride değerlendirmeyiniz. Özellikle Kaju bu gruba girmez ve yüksek oranda karbonhidrat içerir. Keten ve kenevir tohumları özellikle omega-3 açısından zengindirler.

PAZARLARI GEZİP YENİ SEBZELER KEŞFEDİN

Yeşil sebzeler (brokoli, ıspanak, kuşkonmaz, kabak, salatalık, lahana ve yeşil fasulye) domates, çiğ havuç, tatlı olmayan biber ve tüm marul çeşitleri, etlerin yanında enfes ve son derece sağlıklı garnitürlere dönüşür. Nişastalı sebzeler mesela pişmiş havuç, bezelye, kuru fasulye, mercimek ve mısır kan şekerinizi çok yükseltir. Bu nedenle bu grup gıdalardan kaçınmalısınız.

RENKLİ RENKLİ MEYVELER TÜKETİN

Meyveler, çok lezzetli ve vitamin deposu olmalarına rağmen dikkatli seçim yapmalısınız. Çünkü yüksek oranda glikoz ve früktoz ihtiva ederler. Ancak çilekgiller yani, çilek, böğürtlen gibi meyveler, hem düşük karbonhidrat içeriği hem de kanserle savaşan özellikleri nedeniyle çok önemlidir. Her gün az miktarda çilek ve benzerleri ile birlikte meyve tüketebilirsiniz. Ancak her porsiyon 6 gramı geçmeyecek şekilde olmalıdır. Konserve meyvelerden de kaçınmakta yarar var. Çünkü hem vitamin değerleri azalmıştır, hem de tatlandırılmışlardır. Ancak dondurulmuş meyveler tatlandırılmadığı için iyi bir tercihtir. Kuru üzüm, her türlü kuru yemiş ve meyve sularından kaçınmalısınız. Çünkü bunlarda yoğunlaştırılmış şeker bulunur.

ÇİKOLATADAN UZAKLAŞMAYIN

Tamamen uzaklaşmanız gerekmez. Bitter çikolatalardan küçük parçalar halinde, haftada bir gün 3-4 gramı geçmeyecek şekilde yiyebilirsiniz. Çikolatanızı seçerken kakao oranı en az %80 olanlarını tercih ediniz.

BOL BOL SU İÇMEDEN OLMAZ

Günlük içtiğimiz su miktarı çok önemli. Böbreklerin sağlıklı olması, böbrek taşlarından korunmak ve oluşan ketonları uzaklaştırmak için günde 2-3 litre sıvı tüketilmeli… Sıvı tercihi özellikle su olmalı. Bitki çayları ve yeşil çay da olabilir. Fakat suyun yerine hiçbir şey konulamaz. Bitki çayları ile birlikte şeker kullanılmamalı.

ALKOLLÜ ASİTLİ İÇECEKLERDEN UZAK DURUN

Hazır satılan meyve sularını tüketmemelisiniz. Her türlü alkolsüz içecek, soğuk şekerli çaylar, limonataya izin yok. Alkol tüketmek istediğinizde ki mümkünse alkol kullanmayınız, özellikle yüksek karbonhidrat içeriği nedeniyle biradan uzak durunuz.


Yorumlar