“İslamiyet karşıtı gösteriler kontragerilla işi”
Gazeteci Yazar Tamer Korkmaz, Avrupa’da artan İslamiyet karşıtı gösterileri ve Türk medyasındaki CIA etkisini Ajanshaber’e anlattı.
Yeni Şafak Gazetesi yazarı Tamer Korkmaz, Türk medyası içindeki CIA etkisini ve Avrupa’da artan Müslümanlık karşıtı eylemlerin perde arkasını anlattı. ABD’nin merkezi haber alma örgütü CIA tarafından desteklenen Türk gazeteciler bulunduğunu belirten Korkmaz, özellikle Avrupa’da Müslümanlara yönelik bir baskının Noelle beraber kasıtlı olarak arttırıldığına da dikkat çekti.
TÜRKLERİ AVRUPA’DA İSTEMİYORLAR
Almanya’da Neo Nazilerin kalesi sayılan Dresden şehrindeki mitingde 17 bin kişi bir araya geldi, “Avrupa’da İslam’ı istemiyoruz” pankartları taşındı. Bu gösteriler ne anlama geliyor?
-Bunlar kontra gösterilerdir. Almanya’daki bütün Müslümanlara en başta da Türklere “Buradan gidin!” diyorlar. Kim diyor? Neo Nazi bayrağı sallayan gruplar veya ırkçı kitleler üzerinden aslında Derin Almanya diyor, bunu…
Almanya Anayasa’yı Koruma Teşkilatı, Derin Almanya’dır. Sonuçta ABD’ye bağlıdır. Yüzlerce evin yakıldığı, 2000 ile 2007 yılları arasında da 8’i Türk 10 kişinin öldürüldüğü bir ülkeden söz ediyoruz. Bu cinayetlerin arkasından Alman derin devleti çıktı. Neo Nazi kıyafetli kontra örgütün eliyle yaptılar. Bunlar sinek kâğıdı örgütlerdir. Almanya’da ırkçı tepkileri yoğunlaştırmak için sahne alırlar…
İslam düşmanı Pegida hareketinin gösterisi Noel’e denk getirildi! Derin Almanya, İslam karşıtlığını, düşmanlığını daha da yaygınlaştırmak istiyor. Tüm Avrupa’da Müslümanlar ve Türkler hedef gösteriliyor.
Son tahlilde, kaybeden yine bu ırkçı kitleler üzerinden derin operasyon yapanlar olacaktır. Almanya’daki Gladio diye de tanımlayabileceğimiz Alman derin devletinin düşmanca tavırları, kontra operasyonları artık deşifre oluyor.
“CIA GAZETECİLERİ VAR”
Alman gazeteci Udo Ulfkotte’nin bir süre önce yayınlanan ‘Satılmış Gazeteciler’ adlı kitabındaki itiraflarına dikkat çeken yazılarınız var…
Frankfurter Allgemeine gazetesinin eski editörlerinden Ulfkotte, CIA’in kendisi dâhil birçok Batılı medya mensubunu kullandığını, rüşvet verdiğini ifşa etti. Ulfkotte’nin 1999- 2003 yıllarında Konrad Adenauer Vakfı’nda çalışmışlığı da var. Bu ve benzeri Alman vakıfları Alman dış istihbarat servisi BND hesabına faaliyet gösterirler. 12 yıl önce suikasta kurban giden Necip Hablemitoğlu’nun Alman vakıflarının Türkiye’deki derin faaliyetleri hakkında yazılar yazdığını hatırlamak lazımdır.
BND, CIA tarafından kurulmuştur. Udo Ulfkotte, vaktiyle BND ajanlarının kendisine gelerek bazı haberleri yayınlamalarını istediğini itiraf etti. Kitabında, dünyaya yön veren haberleri CIA’in kendisine bağlı olarak çalışan gazeteciler eliyle nasıl yayınlattığını örneklerle anlatıyor.
Evet, ABD’deki organizasyonlara davet edilen gazeteciler arasında Türkiye’den isimlerin bulunduğunu da söylüyor. Bu gazetecilerin adeta beyin yıkama olayına maruz kaldığını, yönetici pozisyonuna kadar gelmelerinin beklendiğini de ifade ediyor. Daima ABD yanlısı olmalarının sağlandığını, Türk devletinin çıkarlarını düşünmek yerine ABD’nin menfaatlerine göre hareket etmelerinin sağlandığına dikkat çekiyor.
"ABD’NİN İYİ HAL KAĞIDI YOKTUR"
Bu arada, geçenlerde ortaya çıkan ‘CIA’in İşkence Raporu’ epeyce ses getirdi. ABD’nin eski başkanı Bush ile yardımcısı Cheney ise CIA hesabına işkence yapanları kollayan açıklamalar yaptı. Ne diyorsunuz?
ABD’nin iyi hal kâğıdı yoktur. İnsan hakları ihlalleri ve işkence konusunda da bu böyledir. Esasında, Amerikan demokrasisi bir illüzyondur. George Bush’un hileyle kazandığı kanıtlanmış olan 2000 yılı seçimi bunun en çarpıcı örneklerinden birisidir.
2004 yılında Ebu Gureyb Cezaevi’ndeki işkence skandalını Tümgeneral Taguba’nın raporlarına dayalı olarak deşifre eden gazeteci Seymour Hersh son olayda da çıkıp CIA’in işkence raporunda açıklanmayan bazı kısımlardan örnekler verdi. Ebu Gureyb Cezaevi’nde Iraklı gençlere ve çocuklara annelerinin gözleri önünde tecavüz edildiğini ve bunların videoya alındığını açıkladı!
İşte, Türkiye’deki kimi etki ajanlarının yere göğe sığdıramadığı ABD budur. ABD savaşı böyle yapıyor! Irak’ta ve Afganistan’da kasten sayısız çocuğu, kadını, sivili öldüren ABD’dir.
BUSH’UN “HAÇLI SEFERİ” AÇIKLAMASI NE ANLAMA GELİYOR?
-George Bush’un 11 Eylül saldırılarından hemen sonra Haçlı Seferi’nden söz etmesi bir dil sürçmesinden ibaret miydi?
-Dil sürçmesi değildi…11 Eylül’ün kurgusal olduğu defalarca ispatlandı. Bu derin gerçeği, Gladio’yu yönetmiş bir isim olan İtalya’nın eski Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga da Aralık 2007’de Corriere della Sera gazetesine verdiği beyanatla ifşa etti. “11 Eylül saldırılarını CIA yaptı. Bunu, tüm küresel istihbarat örgütleri biliyor” diye konuştu…
11 Eylül’ün ardından, ABD gitti Afganistan ve Irak’a çöktü. Yirmibirinci Yüzyıl’ın başındaki Haçlı Seferi’ydi. Milyonlarca müslümanın kanına girdiler.
Neticede ne oldu? Bumerang etkisi yaşadılar. Yaşamaya da devam ediyorlar. İki ülkede de kaybettiler. Üstelik hesap daha kapanmadı. Son dönemde, buralarda başları tam anlamıyla belada…
“ABD TERÖRÜN MÜHENDİSİDİR”
ABD, dünyada terörün mühendisidir. Dünyadaki belli başlı terör örgütlerini inşa etmiş olan Amerikan devletidir. Zamanında El Kaide’yi kurmuş olan da CIA’dir…
Şimdilerde, başta ABD olmak üzere Batılı devletlerin Haçlı Seferi yaklaşımı bir kere daha devrededir. Almanya’daki son gösterileri de bu Haçlı Seferi anlayışı içinde değerlendirmek gerekir.
ABD, IŞİD’le mücadele adı altında İslam düşmanlığını yaymaya çalışıyor. Son dönemde adı konmamış bir dünya savaşının yaşandığından söz etmek mümkündür. Batılı devletler, bu defa çok büyük bir sıkıntı içindeler…
Savunma Bakanlığı görevinden istifa etmeden kısa süre önce Chuck Hagel ne dedi? “Dünya, şu an hiç olmadığı kadar tehlikeli! Gözlerimizin önünde yeni bir dünya düzeninin belirlendiğini görüyoruz. Bu durumun tam ortasında yer alıyoruz. Bunun gibi bir olayı daha önce hiç görmedik…”
SİSTEM ÇATIRDIYOR
Evet, bu da manidar bir durumdur. Hagel, aynen böyle dedi. Neden acaba? Batılı devlet adamlarından bugüne dek böylesine feveran eden olmamıştı. Chuck Hagel’ın bahsettiği ‘Yeni Dünya Düzeni’ artık ABD’nin belirleyicisi olmadığı, vurgulu biçimde şikâyet ettiği, dahası ‘Eyvah, geliyor!’ diye alarm çaldığı, bir düzen…
Ortadoğu’da yüz yıl önce kurulan Batıcı sistematik son yıllarda çatırdıyor. Son bir yılda, onlar adına bu pek menfi durum çok daha sıkıntılı bir hal aldı. Türkiye’deki Batı’ya iliştirilmiş medya bunları yazmaz. ABD, ‘IŞİD’le Mücadele’ bahanesiyle bölgede ve dünyada Batı Cephesi’ni devre dışı bırakan yeni bir düzen kurulmasının önüne geçmek istiyor.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
TÜRKLERİ AVRUPA’DA İSTEMİYORLAR
Almanya’da Neo Nazilerin kalesi sayılan Dresden şehrindeki mitingde 17 bin kişi bir araya geldi, “Avrupa’da İslam’ı istemiyoruz” pankartları taşındı. Bu gösteriler ne anlama geliyor?
-Bunlar kontra gösterilerdir. Almanya’daki bütün Müslümanlara en başta da Türklere “Buradan gidin!” diyorlar. Kim diyor? Neo Nazi bayrağı sallayan gruplar veya ırkçı kitleler üzerinden aslında Derin Almanya diyor, bunu…
Almanya Anayasa’yı Koruma Teşkilatı, Derin Almanya’dır. Sonuçta ABD’ye bağlıdır. Yüzlerce evin yakıldığı, 2000 ile 2007 yılları arasında da 8’i Türk 10 kişinin öldürüldüğü bir ülkeden söz ediyoruz. Bu cinayetlerin arkasından Alman derin devleti çıktı. Neo Nazi kıyafetli kontra örgütün eliyle yaptılar. Bunlar sinek kâğıdı örgütlerdir. Almanya’da ırkçı tepkileri yoğunlaştırmak için sahne alırlar…
İslam düşmanı Pegida hareketinin gösterisi Noel’e denk getirildi! Derin Almanya, İslam karşıtlığını, düşmanlığını daha da yaygınlaştırmak istiyor. Tüm Avrupa’da Müslümanlar ve Türkler hedef gösteriliyor.
Son tahlilde, kaybeden yine bu ırkçı kitleler üzerinden derin operasyon yapanlar olacaktır. Almanya’daki Gladio diye de tanımlayabileceğimiz Alman derin devletinin düşmanca tavırları, kontra operasyonları artık deşifre oluyor.
“CIA GAZETECİLERİ VAR”
Alman gazeteci Udo Ulfkotte’nin bir süre önce yayınlanan ‘Satılmış Gazeteciler’ adlı kitabındaki itiraflarına dikkat çeken yazılarınız var…
Frankfurter Allgemeine gazetesinin eski editörlerinden Ulfkotte, CIA’in kendisi dâhil birçok Batılı medya mensubunu kullandığını, rüşvet verdiğini ifşa etti. Ulfkotte’nin 1999- 2003 yıllarında Konrad Adenauer Vakfı’nda çalışmışlığı da var. Bu ve benzeri Alman vakıfları Alman dış istihbarat servisi BND hesabına faaliyet gösterirler. 12 yıl önce suikasta kurban giden Necip Hablemitoğlu’nun Alman vakıflarının Türkiye’deki derin faaliyetleri hakkında yazılar yazdığını hatırlamak lazımdır.
BND, CIA tarafından kurulmuştur. Udo Ulfkotte, vaktiyle BND ajanlarının kendisine gelerek bazı haberleri yayınlamalarını istediğini itiraf etti. Kitabında, dünyaya yön veren haberleri CIA’in kendisine bağlı olarak çalışan gazeteciler eliyle nasıl yayınlattığını örneklerle anlatıyor.
Evet, ABD’deki organizasyonlara davet edilen gazeteciler arasında Türkiye’den isimlerin bulunduğunu da söylüyor. Bu gazetecilerin adeta beyin yıkama olayına maruz kaldığını, yönetici pozisyonuna kadar gelmelerinin beklendiğini de ifade ediyor. Daima ABD yanlısı olmalarının sağlandığını, Türk devletinin çıkarlarını düşünmek yerine ABD’nin menfaatlerine göre hareket etmelerinin sağlandığına dikkat çekiyor.
"ABD’NİN İYİ HAL KAĞIDI YOKTUR"
Bu arada, geçenlerde ortaya çıkan ‘CIA’in İşkence Raporu’ epeyce ses getirdi. ABD’nin eski başkanı Bush ile yardımcısı Cheney ise CIA hesabına işkence yapanları kollayan açıklamalar yaptı. Ne diyorsunuz?
ABD’nin iyi hal kâğıdı yoktur. İnsan hakları ihlalleri ve işkence konusunda da bu böyledir. Esasında, Amerikan demokrasisi bir illüzyondur. George Bush’un hileyle kazandığı kanıtlanmış olan 2000 yılı seçimi bunun en çarpıcı örneklerinden birisidir.
2004 yılında Ebu Gureyb Cezaevi’ndeki işkence skandalını Tümgeneral Taguba’nın raporlarına dayalı olarak deşifre eden gazeteci Seymour Hersh son olayda da çıkıp CIA’in işkence raporunda açıklanmayan bazı kısımlardan örnekler verdi. Ebu Gureyb Cezaevi’nde Iraklı gençlere ve çocuklara annelerinin gözleri önünde tecavüz edildiğini ve bunların videoya alındığını açıkladı!
İşte, Türkiye’deki kimi etki ajanlarının yere göğe sığdıramadığı ABD budur. ABD savaşı böyle yapıyor! Irak’ta ve Afganistan’da kasten sayısız çocuğu, kadını, sivili öldüren ABD’dir.
BUSH’UN “HAÇLI SEFERİ” AÇIKLAMASI NE ANLAMA GELİYOR?
-George Bush’un 11 Eylül saldırılarından hemen sonra Haçlı Seferi’nden söz etmesi bir dil sürçmesinden ibaret miydi?
-Dil sürçmesi değildi…11 Eylül’ün kurgusal olduğu defalarca ispatlandı. Bu derin gerçeği, Gladio’yu yönetmiş bir isim olan İtalya’nın eski Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga da Aralık 2007’de Corriere della Sera gazetesine verdiği beyanatla ifşa etti. “11 Eylül saldırılarını CIA yaptı. Bunu, tüm küresel istihbarat örgütleri biliyor” diye konuştu…
11 Eylül’ün ardından, ABD gitti Afganistan ve Irak’a çöktü. Yirmibirinci Yüzyıl’ın başındaki Haçlı Seferi’ydi. Milyonlarca müslümanın kanına girdiler.
Neticede ne oldu? Bumerang etkisi yaşadılar. Yaşamaya da devam ediyorlar. İki ülkede de kaybettiler. Üstelik hesap daha kapanmadı. Son dönemde, buralarda başları tam anlamıyla belada…
“ABD TERÖRÜN MÜHENDİSİDİR”
ABD, dünyada terörün mühendisidir. Dünyadaki belli başlı terör örgütlerini inşa etmiş olan Amerikan devletidir. Zamanında El Kaide’yi kurmuş olan da CIA’dir…
Şimdilerde, başta ABD olmak üzere Batılı devletlerin Haçlı Seferi yaklaşımı bir kere daha devrededir. Almanya’daki son gösterileri de bu Haçlı Seferi anlayışı içinde değerlendirmek gerekir.
ABD, IŞİD’le mücadele adı altında İslam düşmanlığını yaymaya çalışıyor. Son dönemde adı konmamış bir dünya savaşının yaşandığından söz etmek mümkündür. Batılı devletler, bu defa çok büyük bir sıkıntı içindeler…
Savunma Bakanlığı görevinden istifa etmeden kısa süre önce Chuck Hagel ne dedi? “Dünya, şu an hiç olmadığı kadar tehlikeli! Gözlerimizin önünde yeni bir dünya düzeninin belirlendiğini görüyoruz. Bu durumun tam ortasında yer alıyoruz. Bunun gibi bir olayı daha önce hiç görmedik…”
SİSTEM ÇATIRDIYOR
Evet, bu da manidar bir durumdur. Hagel, aynen böyle dedi. Neden acaba? Batılı devlet adamlarından bugüne dek böylesine feveran eden olmamıştı. Chuck Hagel’ın bahsettiği ‘Yeni Dünya Düzeni’ artık ABD’nin belirleyicisi olmadığı, vurgulu biçimde şikâyet ettiği, dahası ‘Eyvah, geliyor!’ diye alarm çaldığı, bir düzen…
Ortadoğu’da yüz yıl önce kurulan Batıcı sistematik son yıllarda çatırdıyor. Son bir yılda, onlar adına bu pek menfi durum çok daha sıkıntılı bir hal aldı. Türkiye’deki Batı’ya iliştirilmiş medya bunları yazmaz. ABD, ‘IŞİD’le Mücadele’ bahanesiyle bölgede ve dünyada Batı Cephesi’ni devre dışı bırakan yeni bir düzen kurulmasının önüne geçmek istiyor.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar