Doğal gaz rezervi 405 milyar metreküpü buldu

Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ Perşembe günü müjdesini verdiği ve bugünü işaret ettiği yeni rezerv miktarını açıkladı.

Başkan Erdoğan, "Sakarya Sahası'nın Tuna-1 bölgesindeki toplam doğal gaz rezervi miktarı 405 milyar metreküpü buldu." dedi.

Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

EK 85 MİLYAR METREKÜP DAHA DOĞALGAZ REZERVİ KEŞFETTİK

Yapılan çalışmalar sonunda bilindiği gibi deniz tabanı altındaki kuyunun ilk 2 katmanında 320 milyar merteküplük doğalgaz bulunduğun müjdesini milletimize ilan etmiştik. Bu ilandan sonra da 4 bin 445 metreye kadar ulaştık. Test analiz ve çalışmaların sonunda keşfettiğimiz rezerve 85 milyar metreküp daha ilave edildi. Böylece 405 milyar metreküplük bir doğalgaz rezervimiz oldu.

TÜRK ALİ-1 KUYUSUNDAN YENİ GÜZEL HABERLER BEKLİYORUZ

Önümüzdeki günlerde yine Sakarya sondaj sahasında Türk Ali-1 kuyusunda çalışmalara devam edilecek ve oradan da yine güzel haberler bekliyoruz. Burada kurulacak platform ile ülkemizin tamamına ulaştırmayı hedefliyoruz. Böylece Türkiye tarihindeki en büyük hidrokarbon kaynağına ulaşmış olacaktır.

DENİZALTI ROBOTUMUZ ÇALIŞMALARINA BAŞLIYOR

Şimdi yeni bir adım daha atarak uzaktan kumandalı denizaltı robotunu da ülkemize kazandırdık. Kaşif adını verdiğimiz bu robot sayesinde uzaktan kumanda ile hiçbir riske girmeden elde edeceğiz. Denizaltı robotumuzun ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Ülkemizin çeşitli yerlerinde küçük miktarlarda petrol ve doğal gaz çıkıyor olmakla birlikte bunlar bir hayli yetersiz düzeydeydi. Karadeniz'deki bu keşfimiz tarihimizin en büyük hidrokarbon kaynağıdır ve inşaAllah ülkemizin doğal gazda dışarıya bağımlılığı önemli ölçüde azalacaktır.

MİLLETİMİZ DAHA UCUZA ULAŞACAK

Bu aynı zamanda milletimize daha ucuz doğal gaz sağlayacağımızın işaretidir. En önemlisi de ucuz maliyet ve güvenle gerçekleştiriyor olmamız. Petrol ve doğal gazda dışarıya ödediğimiz rakam azaltıkça bu hizmetleri de milletimize daha iyi ve daha uygun olarak sunabileceğiz.

MİLLETİMİZE MORAL VERDİ

Ancak bu keşfin en az miktarı ve değeri kadar önemli kabul ettiğim diğer bir husus da Türkiye'nin yürüttüğü tarihi istiklal ve istikbal mücadelesinde milletimize moral vermiş olmasıdır. Yıllarca gıbta ile baktığımız bu zenginliğe artık ülkemizin de sahip olduğunu görmek geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlamıştır.

DOĞU AKDENİZ'DE OLDU BİTTİYE İZİN VERMEYECEĞİZ

Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarını kullanımda Türkiye'yi dışlama mücadelesine, bu plana hiçbir oldu bittiye izin vermemekte kararlı bir şekilde ilerliyoruz. Buradan tekrarlıyorum. Kimsenin hakkında, hukukunda, özellikle de toprağında gözümüz yoktur. Doğu Akdeniz'de istikrarı egemen kılmanın yolu Türkiye ve KKTC'nin haklarını teslim etmekten geçiyor. Bunun dışındaki hiçbir zorbalığa, komedi düzeyindeki oyunlara eyvallah etmeyeceğiz. AB'nin Yunanistan ve Rum kesiminin adeta esiri haline gelmiş olması en çok kendisine zarar veriyor. Savundukları değerleri hiçe sayma pahasına bunu yapması zaten azalan güvenilirliğini sonunun gelmesi olarak neticelendirecektir.

GÜVENİLİRLİĞİNİ KAYBEDEN AB KARARINI VERSİN

İslamofobi ve ırkçılık bataklığında çırpınan, İngiltere'nin ayrılması ile güç kaybeden AB böyle giderse ayakta kalamaz. Biz ilişkilerimizi sürdürmekten yanayız. Ancak burada cevap bekleyen soru AB'nin bunu isteyip istemediği. Bir yeniden yapılanma sürecinden geçilen bu kritik dönemde bunun cevabını AB'den başkası veremez.

Bu güzel tabloyu bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. 2023, 2053 vizyonlarımıza ulaşana, büyük ve güçlü bir Türkiye'yi gelecek nesillerimize emanet edene kadar bu yoldan bizi kimse döndüremeyecektir. Yeni keşiflerimizin ülkemize, milletimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Kalın sağlıcakla...

Yorumlar