“DHKP-C’nin, paralel yapı gibi devlete sızma özelliği var”
Sultanahmet’teki Turizm Şube Müdürlüğü’ne yönelik saldırı tartışmaları da beraberinde geldi. Saldırının, özellikle Dolmabahçe saldırısı ile bağlantısı olup olmadığı üzerine duruluyor.
İstanbul Sultanahmet'teki Turizm Polisi Şube Müdürlüğü'ne düzenlenen canlı bomba saldırısında Kadın canlı bomba öldü, bir polis şehit oldu. Olayın ardından akıllara hemen Dolmabahçe’de düzenlenen saldırı girişimi geldi. Dünkü saldırının 4 gün öncesinde yaşanan saldırı girişimi başarısızlıkla sonuçlanmış ve saldırgan sağ olarak ele geçirilmişti. Sultanahmet saldırısında ise kadın canlı bomba Elif Sultan Kalsen olay yerinde öldü, polis memuru Kenan Kumaş kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Peki bu olayın arka planında ne olabilir? Saldırı ne anlama geliyor? Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Bülent Orakoğlu, saldırıyı AjansHaber’e değerlendirdi.
“PARALEL YAPI’NIN PSİKOLOJİK HAREKATI”
Yaşanan saldırı sonrası istihbarat eleştirilerini yorumlayan Orakoğlu, “Tamamen psikolojik harekat. Paralel yapı meselesinde bunlar organize bir şekilde çalışıyorlar. Emniyetin önemli yerlerini ele geçirdikten sonra buraya kendi adamlarını vermeye başladılar. KCK’da vs. ortaya çıkan silahları gömüyorlar sonra da bulundu diye gösteriyorlar. Bunun neresi istihbarat başarısıydı. Türk Polis Teşkilatı’nın yüzbinleri geçen bir sayısı var. Paralel yapının emniyet üzerindeki üst kademe yöneticilerinin hangi başarısından bahsedilebilir” dedi.
“BUNLARINKİ SAHTE BAŞARI”
‘Tecrübeli emniyetçiler görevden alındı deniliyor’ diyen Orakoğlu, “Tecrübeliler görevden alınsa ne olur. Tecrübeyi devletin, milletin emrine vermedikten sonra milletin menfaatine kullanmadıktan sonra, başka ülkelerin yararına kullanıp Türkiye’de kaos çıkardıktan sonra, bunlarınki sahte bir başarı. KCK operasyonları da ortada. Bunların hedefi çözüm süreci. Bunların arkasında da üst akıl dediğimiz yapı var” diye konuştu.
“POLİSLİK MESLEK İÇERİSİNDE TECRÜBE İLE ELDE EDİLİYOR”
Emniyete yönelik eleştirilere tepki gösteren Orakoğlu, “Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi – Cephe’ye (DHKP-C) yönelik Yunanistan üzerine bir çalışma yaptı. MİT’le birlikte hareket ederek, Yunan gizli servisiyle birlikte harekat yaptılar. Buradaki görevlilerimiz devletin polisleri. Polislik meslek içerisinde tecrübe ile elde ediliyor” şeklinde konuştu.
“PKK’NIN EYLEMLERİ YOK OLDUĞUNDA BU ÖRGÜT ORTAYA ÇIKIYOR”
‘Burada PKK ile DHKP-C’nin kuruluş aşamasında da olan, PKK’nın eylemleri yok olduğunda bu örgüt ortaya çıkıyor’ diyen Orakoğlu, “DHKP-C gizli servisler gibi çalışan, Avrupa Gladyosu’nun önemli taşeronu. Zaten dünyadaki birçok ülkede çok önemli ilişkilere ve bağlara sahipler. Bu da Gladyo sayesinde. Türkiye’de dün polise yönelik olduğu için saldırı ilk aklıma gelen örgüt DHKP-C olmuştu. Geçmişten bugüne 1000’e yakın cinayet işledi ve haklarında da bir şey yapılamamıştı” dedi.
“DHKP-C, PARALEL YAPI GİBİ DEVLETE SIZABİLİYOR”
DHKP-C’nin , Paralel yapı gibi devletin içinde sızmaları olduğunu belirten Orakoğlu, “Dolmabahçe saldırısında şöyle bir şey vardı; saldırıdan çok tweet meselesi öne çıkarıldı. DHKP-C bir Gladyo örgütü ama özelliği de hem Avrupa Gladyosu’na hem Türk Gladyosu’na hizmet veriyor. Yakalamak kolay da değil. Türkiye’deki güvenlik güçlerinin başarısızlığı şuradan kaynaklanıyor; eğer dış güçler devreye girerse çok profesyonel eylemleri biz polis olarak önleyemedik. Saldırının Dolmabahçe saldırısı ile de ilişkisi kesinlikle var çünkü intikamcı bir örgüt” diye konuştu.
“YUNANİSTAN, TÜRKİYE’YE TERÖR İHRAÇ EDİYOR”
Eylemler karşısında istihbarat anlamındaki sıkıntılara değinen Orakoğlu, “Amerikan konsolosluğuna bir canlı bomba saldırısı gerçekleştirildiğinde Türk istihbaratı saldırganı takibe almıştı fakat bunların Türkiye’ye giriş yolları tespit edilemiyor. Burada bir kaçak oluyor. Ecevit Şanlı’yı içeri alabilirlerdi, canlı bomba olacağı biliniyordu ama nokta hedef olarak bilmiyorlardı. Yine o dönemde örgütün askeri kanadından bir üyesinin Yunanistan’da yakalanması önemli. Türkiye’de üst düzeyde bir yetkiliye suikast yapmak için geliyorlardı. Yunanistan ülkesinde bazı kamplarda örgüt üyelerinin eğitimine göz yumarak Türkiye’ye terör ihraç etmiş oluyor. Nitekim Başbakan bunların bilinen kamplarını kapattırdı ama yine bazı kampların olduğu biliniyor” dedi.
“DHKP-C, PKK’DAN KALAN TERÖR BOŞLUĞUNU DOLDURUYOR”
Çözüm süreci ile saldırının bağlantısına değinen Orakoğlu, “Çözüm süreci kapsamında PKK’nın Mart ya da Nisan ayında silah bırakma ihtimali belirdi. Bu örgüt PKK’nın silah bırakılmasını engelleyecek eylemler yapıyor. Üst akıl tarafından bu isteniyor. Bu örgüt PKK’dan kalan terör boşluğunu dolduruyor. Çok kanlı bir örgüt. İnanılmaz biçimde paralel yapı gibi devlete sızma özelliği var bu örgütün” değerlendirmesinde bulundu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Peki bu olayın arka planında ne olabilir? Saldırı ne anlama geliyor? Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Bülent Orakoğlu, saldırıyı AjansHaber’e değerlendirdi.
“PARALEL YAPI’NIN PSİKOLOJİK HAREKATI”
Yaşanan saldırı sonrası istihbarat eleştirilerini yorumlayan Orakoğlu, “Tamamen psikolojik harekat. Paralel yapı meselesinde bunlar organize bir şekilde çalışıyorlar. Emniyetin önemli yerlerini ele geçirdikten sonra buraya kendi adamlarını vermeye başladılar. KCK’da vs. ortaya çıkan silahları gömüyorlar sonra da bulundu diye gösteriyorlar. Bunun neresi istihbarat başarısıydı. Türk Polis Teşkilatı’nın yüzbinleri geçen bir sayısı var. Paralel yapının emniyet üzerindeki üst kademe yöneticilerinin hangi başarısından bahsedilebilir” dedi.
“BUNLARINKİ SAHTE BAŞARI”
‘Tecrübeli emniyetçiler görevden alındı deniliyor’ diyen Orakoğlu, “Tecrübeliler görevden alınsa ne olur. Tecrübeyi devletin, milletin emrine vermedikten sonra milletin menfaatine kullanmadıktan sonra, başka ülkelerin yararına kullanıp Türkiye’de kaos çıkardıktan sonra, bunlarınki sahte bir başarı. KCK operasyonları da ortada. Bunların hedefi çözüm süreci. Bunların arkasında da üst akıl dediğimiz yapı var” diye konuştu.
“POLİSLİK MESLEK İÇERİSİNDE TECRÜBE İLE ELDE EDİLİYOR”
Emniyete yönelik eleştirilere tepki gösteren Orakoğlu, “Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi – Cephe’ye (DHKP-C) yönelik Yunanistan üzerine bir çalışma yaptı. MİT’le birlikte hareket ederek, Yunan gizli servisiyle birlikte harekat yaptılar. Buradaki görevlilerimiz devletin polisleri. Polislik meslek içerisinde tecrübe ile elde ediliyor” şeklinde konuştu.
“PKK’NIN EYLEMLERİ YOK OLDUĞUNDA BU ÖRGÜT ORTAYA ÇIKIYOR”
‘Burada PKK ile DHKP-C’nin kuruluş aşamasında da olan, PKK’nın eylemleri yok olduğunda bu örgüt ortaya çıkıyor’ diyen Orakoğlu, “DHKP-C gizli servisler gibi çalışan, Avrupa Gladyosu’nun önemli taşeronu. Zaten dünyadaki birçok ülkede çok önemli ilişkilere ve bağlara sahipler. Bu da Gladyo sayesinde. Türkiye’de dün polise yönelik olduğu için saldırı ilk aklıma gelen örgüt DHKP-C olmuştu. Geçmişten bugüne 1000’e yakın cinayet işledi ve haklarında da bir şey yapılamamıştı” dedi.
“DHKP-C, PARALEL YAPI GİBİ DEVLETE SIZABİLİYOR”
DHKP-C’nin , Paralel yapı gibi devletin içinde sızmaları olduğunu belirten Orakoğlu, “Dolmabahçe saldırısında şöyle bir şey vardı; saldırıdan çok tweet meselesi öne çıkarıldı. DHKP-C bir Gladyo örgütü ama özelliği de hem Avrupa Gladyosu’na hem Türk Gladyosu’na hizmet veriyor. Yakalamak kolay da değil. Türkiye’deki güvenlik güçlerinin başarısızlığı şuradan kaynaklanıyor; eğer dış güçler devreye girerse çok profesyonel eylemleri biz polis olarak önleyemedik. Saldırının Dolmabahçe saldırısı ile de ilişkisi kesinlikle var çünkü intikamcı bir örgüt” diye konuştu.
“YUNANİSTAN, TÜRKİYE’YE TERÖR İHRAÇ EDİYOR”
Eylemler karşısında istihbarat anlamındaki sıkıntılara değinen Orakoğlu, “Amerikan konsolosluğuna bir canlı bomba saldırısı gerçekleştirildiğinde Türk istihbaratı saldırganı takibe almıştı fakat bunların Türkiye’ye giriş yolları tespit edilemiyor. Burada bir kaçak oluyor. Ecevit Şanlı’yı içeri alabilirlerdi, canlı bomba olacağı biliniyordu ama nokta hedef olarak bilmiyorlardı. Yine o dönemde örgütün askeri kanadından bir üyesinin Yunanistan’da yakalanması önemli. Türkiye’de üst düzeyde bir yetkiliye suikast yapmak için geliyorlardı. Yunanistan ülkesinde bazı kamplarda örgüt üyelerinin eğitimine göz yumarak Türkiye’ye terör ihraç etmiş oluyor. Nitekim Başbakan bunların bilinen kamplarını kapattırdı ama yine bazı kampların olduğu biliniyor” dedi.
“DHKP-C, PKK’DAN KALAN TERÖR BOŞLUĞUNU DOLDURUYOR”
Çözüm süreci ile saldırının bağlantısına değinen Orakoğlu, “Çözüm süreci kapsamında PKK’nın Mart ya da Nisan ayında silah bırakma ihtimali belirdi. Bu örgüt PKK’nın silah bırakılmasını engelleyecek eylemler yapıyor. Üst akıl tarafından bu isteniyor. Bu örgüt PKK’dan kalan terör boşluğunu dolduruyor. Çok kanlı bir örgüt. İnanılmaz biçimde paralel yapı gibi devlete sızma özelliği var bu örgütün” değerlendirmesinde bulundu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar