CBC: Hindistan’da 2020'de her gün ortalama 28 çiftçi intihar etti

Kanada'nın resmi yayın kuruluşu CBC, Hindistan’da hükümetin uyguladığı tarım politikaları nedeniyle geçen yıl her gün ortalama 28 çiftçinin intihar ettiğini ileri sürdü.

CBC’nin özel haberine göre, Hindistan'da nüfusun yüzde 60’ının geçimini sağladığı tarım sektöründeki uygulamalar, ağır borç yükü altında ezilen çiftçileri zor durumda bırakıyor.

Yayın kuruluşunun, Ulusal Suç Kayıtları Bürosu'nun Eylül 2020’de yayımlanan resmi verilerine dayandırdığı habere göre, yalnızca 2019’da 10 binden fazla çiftçi borç ve içine düştüğü çıkmazlar sebebiyle intihar etti.

Hindistan’daki toplam intihar vakalarının yüzde 7,4’ünü oluşturan bu verilere göre, ülkede günde ortalama 28 çiftçi hayatına son verdi, intiharların büyük çoğunluğunda da Sulfa adı verilen tarımsal bir zehir kullanıldı.

Dünyada tahılları zararlılardan korumak için kullanılan ve kimyasal ismi alüminyum fosfit (AlP) olan Sulfa, toksikolojide karşılaşılabilecek en korkunç ancak piyasadaki en ucuz zehirlerden biri. Çiftçiler arasındaki intihar krizi Hindistan'ın iki düzine eyaletine yayıldı ve son beş yılda çiftçi intiharları on kattan fazla arttı.

Artan maliyetler, Hindistanlı çiftçileri borç yükü altında eziyor

Devlet 1960'ların ortalarında çiftçileri yüksek verimli pirinç ve buğday çeşitleri yetiştirmeye teşvik etmek için sübvansiyonlar getirdiği ve sonunda ülkenin bu tahıllarda kendi kendine yeterli hale geldi. Ancak aradan geçen dönemde, tarım politikaları zamanın şartlarına adapte edilmedi. Yıllar geçtikçe sorunlar birikmeye başladı. Suyun yoğun olduğu çeltik tarlaları, bölgenin yeraltı suyunun tükenmesine neden oldu. Pek çok çiftçi, mahsullerini korumak için daha derin kuyulara ve böcek ilaçlarına para harcadı. Ancak hızla artan maliyetler, birçoklarının borç yükü altında ezilmesine yol açtı..

Hindistan'daki çiftçilerin yüzde 90'ının temel gübre, tohum, böcek ilacı ve diğer ekipman maliyetlerini karşılayamadığı belirtilen haberde, ülkenin sorunu çözüme kavuşturacak bir ulusal strateji planının da bulunmadığına işaret edildi.

Yeşil Devrim ile yeşeren umutlar yok oldu

Hükümetin 1960 yılında Yeşil Devrim adını verdiği tarım politikasıyla şekillenen Hindistan tarım sektörü, taban fiyat uygulaması, gübre ve mazot desteği, haşereyle mücadele ve ilaçlama, pazar ağı gibi uygulamalarla desteklendi.

Devletin 1990’lardan itibaren azalttığı bu desteklerin üzerine, Narendra Modi hükümetinin Eylül 2020’de meclisten geçirdiği üç yasa, çiftçilerin sokaklara dökülmesine neden oldu.

İlk yasa ile ürünlerine devlet garantili asgari destek fiyatından mahrum kalan çiftçiler, ikinci yasa ile aracılara tanınan tahıl stoklamakla kısıtlamalarının esnetilmesine kurban edildi.

Sözleşmeli tarımı hayata geçiren üçüncü yasa ile devlet desteğinden tamamen mahrum kalan çiftçiler, böylece büyük çiftçi grupları ve çok uluslu şirketlerin insafına terkedilmiş oldu.

Hindistan’daki tarım sektörü istihdamın bel kemiği

Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYH) 2,9 trilyon dolar olan Hindistan’da tarım sektörü yüzde 15 paya sahip. GSYH içindeki payı az gibi görünse de ülkedeki istihdamın yüzde 60’ına denk gelen yaklaşık 800 milyon insanın geçimi tarım sektörüne bağlı.

Times of India’nın Ekim 2020’de derlediği verilere göre, Hindistan'daki çiftçilerin yüzde 85'i 5 dönümden az veya sadece 5 dönümlük arazilerde geçimini sağlıyor.

Küçük çiftçilerin işlettiği bu arazilerin yüzde 46'sı tarımsal üretimin yarısından fazlasını, bu alanlarda üretilen sebze-meyve ve süt gibi yüksek değerli ürünler de ülkenin toplam tarımsal çıktısının yüzde 70’den fazlasını oluşturuyor.

Yorumlar