Bülent Orakoğlu: Paralel yapının deşifre edilmeyen unsurları işin arkasında olabilir
Cizre’de yaşanan olaylara ilişkin olarak çözüm süreci heyetinde bulunan Hatip Dicle’den, çarpıcı açıklamalar geldi. Dicle, paralel yapının Cizre’deki olaylarda parmağı olduğunu ve çözüm sürecinin en büyük karşıtı olduğunu dile getirdi.
Cizre’de yaşanan PKK ve HÜDA-Par arasındaki gerilimin yankıları sürüyor. Olaylarla ilgili çarpıcı bir açıklama da çözüm süreci heyetinde bulunan DTK Eş Başkanı Hatip Dicle’den geldi.
Dicle olaylarda paralel yapının parmağının olduğunu belirterek, "Ortada üçüncü bir güç var o da 'paralel yapı'. Bu yapı çözüm sürecinin en büyük karşıtı" dedi.
Cizre olaylarının ve Hatip Dicle’nin ‘paralel yapı’ açıklamasını Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Bülent Orakoğlu, AjansHaber’e değerlendirdi.
“TERÖR ÜZERİNDEN KAOS OLUŞTURMA STRATEJİSİ VAR”
Çözüm sürecinin ve yaklaşan 2015 seçimlerinin Türkiye için çok önemli olduğunu ifade eden Orakoğlu, “2015 seçimlerinde AK Parti’nin oylarını düşürmek hem de çözüm sürecini baltalamak için Türkiye’de yeniden terör üzerinden bir kaos oluşturma stratejisi var. En kolay olarak PKK’nın şehir örgütlenmesi adı altındaki örgütün faaliyetini görüyoruz. Bu örgüt şimdi ortaya çıkmış değil. Bölgede asayiş kontrolü yapan, yol kesen, kimlik kontrolü yapan bir örgüt. Selahattin Demirtaş da bizim kontrol edemediğimiz bir yapı demişti. Bunların KCK ile direk bağlantılı olma ihtimali de yüksek” dedi.
“BATI, TÜRK-KÜRT SAVAŞI ÇIKARMA PEŞİNDE”
‘Batı Türk-Kürt savaşı çıkarma peşinde’ diyen Orakoğlu, “Oslo’dan sonra milli ve yerli olarak başlatılan çözüm sürecini engellemeye yönelik bir girişim var. Bununla bir taşla iki kuş vurmaya çalışılıyor, hem çözüm sürecini engellerken hem de Türkiye’yi bir kaos ortamına sokmaya yönelik bir takım çalışmalar gözüküyor. Burada tabii en büyük etken, PKK içerisinde derin PKK diye adlandırılan veya Öcalan’ın yakalandığı süreçte örgüt içine sızan bir takım gizli servislerin bazı kişiler üzerinde etkili olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
“ÖCALAN’IN ÖRGÜT ÜZERİNDEKİ ETKİSİ YOK EDİLMEK İSTENDİ”
Süreçteki Öcalan faktörüne değinen Orakoğlu, “Öcalan bundan sonra sokak hareketleri gibi eylemlere girmemelerini söylüyor, Kandil’in de bu yöndeki açıklamasından bir gün sonra bu oluyor. PKK’daki dinamikler tek değil. Şu anda Öcalan İmralı’dan örgütün tartışılmaz lideri gibi gözüküyor ama Öcalan’ın iradesine karşı başkaldırılar oldu hep. Öcalan’ın hem Kürt halkı üzerindeki hem de örgüt üzerindeki etkisi yok edilmek istendi” şeklinde konuştu.
“PARALEL YAPI’NIN DEŞİFRE EDİLMEYEN UNSURLARI İŞİN ARKASINDA OLABİLİR”
‘Çözüm sürecini bozmaya yönelik çok ciddi bir takım politikalar var’ diyen Orakoğlu, “En büyük güç burada paralel yapı meselesi. Güneydoğu’da emniyet müdürlüğüne yapılan saldırılar, 6-7 Ekim olayları, Kobani sürecine bakıldığı zaman çok ciddi istihbarat zafiyetini ortaya çıkardı. Burada paralel yapının henüz deşifre edilemeyen unsurları bu işin arkasında olabilir. Paralel yapıya çok dikkat etmek ve acil tedbirler almak lazım” dedi.
“KRİPTO PARALELCİLERİN TESPİT EDİLMESİ LAZIM”
Batı’nın kesinlikle Türkiye’nin çözüm sürecini, Türk-Kürt kardeşliğinin sağlanmasını istemeyeceğini dile getiren Orakoğlu, “Onlar her zaman Ortadoğu’yu bölmek parçalamak, küçük küçük devletlere ayırmak istediler, şimdi aynısını Türkiye’ye yapmak istedikleri ortaya çıkıyor. Bu olayların arkasından 2015 seçimleri çok önem kazanıyor. Askeri vesayeti bitirdik ama askeri yapıyı kontrol eden üst akıl bu kez paralel yapı ile başka şekilde ortaya çıktı. Polis üniforması içinde, yargıç üniforması içinde başka devlete çalışan nüfuz ajanlarından bahsediyoruz. Güneydoğu’da seçimlerden önce çok ciddi bir tarama yapılması gerektiğini düşünüyorum. Kripto paralelcilerin tespit edilmesi lazım” diye konuştu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Dicle olaylarda paralel yapının parmağının olduğunu belirterek, "Ortada üçüncü bir güç var o da 'paralel yapı'. Bu yapı çözüm sürecinin en büyük karşıtı" dedi.
Cizre olaylarının ve Hatip Dicle’nin ‘paralel yapı’ açıklamasını Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Bülent Orakoğlu, AjansHaber’e değerlendirdi.
“TERÖR ÜZERİNDEN KAOS OLUŞTURMA STRATEJİSİ VAR”
Çözüm sürecinin ve yaklaşan 2015 seçimlerinin Türkiye için çok önemli olduğunu ifade eden Orakoğlu, “2015 seçimlerinde AK Parti’nin oylarını düşürmek hem de çözüm sürecini baltalamak için Türkiye’de yeniden terör üzerinden bir kaos oluşturma stratejisi var. En kolay olarak PKK’nın şehir örgütlenmesi adı altındaki örgütün faaliyetini görüyoruz. Bu örgüt şimdi ortaya çıkmış değil. Bölgede asayiş kontrolü yapan, yol kesen, kimlik kontrolü yapan bir örgüt. Selahattin Demirtaş da bizim kontrol edemediğimiz bir yapı demişti. Bunların KCK ile direk bağlantılı olma ihtimali de yüksek” dedi.
“BATI, TÜRK-KÜRT SAVAŞI ÇIKARMA PEŞİNDE”
‘Batı Türk-Kürt savaşı çıkarma peşinde’ diyen Orakoğlu, “Oslo’dan sonra milli ve yerli olarak başlatılan çözüm sürecini engellemeye yönelik bir girişim var. Bununla bir taşla iki kuş vurmaya çalışılıyor, hem çözüm sürecini engellerken hem de Türkiye’yi bir kaos ortamına sokmaya yönelik bir takım çalışmalar gözüküyor. Burada tabii en büyük etken, PKK içerisinde derin PKK diye adlandırılan veya Öcalan’ın yakalandığı süreçte örgüt içine sızan bir takım gizli servislerin bazı kişiler üzerinde etkili olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
“ÖCALAN’IN ÖRGÜT ÜZERİNDEKİ ETKİSİ YOK EDİLMEK İSTENDİ”
Süreçteki Öcalan faktörüne değinen Orakoğlu, “Öcalan bundan sonra sokak hareketleri gibi eylemlere girmemelerini söylüyor, Kandil’in de bu yöndeki açıklamasından bir gün sonra bu oluyor. PKK’daki dinamikler tek değil. Şu anda Öcalan İmralı’dan örgütün tartışılmaz lideri gibi gözüküyor ama Öcalan’ın iradesine karşı başkaldırılar oldu hep. Öcalan’ın hem Kürt halkı üzerindeki hem de örgüt üzerindeki etkisi yok edilmek istendi” şeklinde konuştu.
“PARALEL YAPI’NIN DEŞİFRE EDİLMEYEN UNSURLARI İŞİN ARKASINDA OLABİLİR”
‘Çözüm sürecini bozmaya yönelik çok ciddi bir takım politikalar var’ diyen Orakoğlu, “En büyük güç burada paralel yapı meselesi. Güneydoğu’da emniyet müdürlüğüne yapılan saldırılar, 6-7 Ekim olayları, Kobani sürecine bakıldığı zaman çok ciddi istihbarat zafiyetini ortaya çıkardı. Burada paralel yapının henüz deşifre edilemeyen unsurları bu işin arkasında olabilir. Paralel yapıya çok dikkat etmek ve acil tedbirler almak lazım” dedi.
“KRİPTO PARALELCİLERİN TESPİT EDİLMESİ LAZIM”
Batı’nın kesinlikle Türkiye’nin çözüm sürecini, Türk-Kürt kardeşliğinin sağlanmasını istemeyeceğini dile getiren Orakoğlu, “Onlar her zaman Ortadoğu’yu bölmek parçalamak, küçük küçük devletlere ayırmak istediler, şimdi aynısını Türkiye’ye yapmak istedikleri ortaya çıkıyor. Bu olayların arkasından 2015 seçimleri çok önem kazanıyor. Askeri vesayeti bitirdik ama askeri yapıyı kontrol eden üst akıl bu kez paralel yapı ile başka şekilde ortaya çıktı. Polis üniforması içinde, yargıç üniforması içinde başka devlete çalışan nüfuz ajanlarından bahsediyoruz. Güneydoğu’da seçimlerden önce çok ciddi bir tarama yapılması gerektiğini düşünüyorum. Kripto paralelcilerin tespit edilmesi lazım” diye konuştu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Yorumlar