YPG gösteriyor, ABD vuruyor!

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu ABD YPG işbirliğinini 'devletlerarası işbirliği' gibi değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi ve ABD'nin çıkarları sona erince YPG'yi elinin tersiyle iteceğini söyledi.

New York Times gazetesi, PKK'nın Suriye'deki kolu PYD'nin silahlı kanadı YPG ile ABD arasında sahada yürütülen işbirliğini ayrıntılı biçimde gözler önüne serdi. Suriye'nin kuzeybatısında bulunan Haseke bölgesinden bildiren Rukmini Callimachi imzasıyla yayımlanan haberde, YPG militanlarının tablet bilgisayarda Google Earth programını kullanarak, bölgede savaştıkları IŞİD militanlarının yerlerini işaretleyip, ABD'li yetkililere gönderdiklerini aktardı. Türkiye için PKK'dan farkı olmayan PYD ile ABD işbirliği nasıl okunmalı? PYD'nin desteği olmadan IŞİD ile mücadele mümkün değil mi?

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu ABD’nin bu stratejisinin yeni dönemin güç mücadelesinin yeni yöntemi olduğunu, küçük silahlı örgütlerle yapılan işbirliğinin ülkelerle yapılan ilişkilerle karıştırılmaması gerektiğini belirterek ‘ABD PYD’yi kullanıp sonra elinin tersi ile itebilir’ açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Hacısalihoğlu  ABD, PYD işbirliğinin perde arkasını AjansHaber’e değerlendirdi.

PYD OLUŞAN BOŞLUĞU KULLANMAK İSTEDİ

ABD’nin Suriye’ye ilişkin daha önce çok açık bir şekilde ortaya koyduğu, Obama’nın dış politika stratejisinde çok önemli bir ayağı oluşturan bir kara harekâtının, bir postalın hiçbir şekilde inmeyeceğini bundan sonra bir cephenin açılmayacağına dair yaklaşımdı. Böyle bir ortamda IŞİD’in ortaya çıkması ve ardından bu terörü ABD’nin öncelikli tehdit unsuru sayması sadece hava operasyonu ile koalisyon çerçevesi içerisinde yapılmış hamlelerle de alan hâkimiyeti kurmak isteyen bir örgütün süpürülemeyeceği ortaya çıkınca bu boşluğu doldurmak üzere PKK’nın PYD kolu daha aktif bir rol üstlenmek istedi.

ABD’NİN YÖNTEMİNE KİMSE ŞAŞIRMAMALIDIR

Bu arada PYD Türkiye’yi de sıkıştırarak, ‘Türkiye’nin IŞİD’e karşı adım atmazsa terörü destekleyen ülke konumuna taşınacağını belirten, içerde ve dışarda ittifak halinde bir propaganda,  bir kumpas yürütüldü. Bütün bunlara karşı PYD bütün boşluklardan sızarak terör konumundan bir müttefik konumuna gelmeye çalıştı ama bütün bunları şöyle okumak gerekir : ABD gibi stratejik hesaplar, hamleler yapan, dünyanın birçok yerinde askeri varlık sürdüren, üsleri olan bir yapının böyle soğuk savaş sonrası bir dönemde bu tür terör örgütlerini, silahlı örgütleri, kendi çıkarları doğrultusunda kullanmasına kimse şaşırmamalıdır’.

GÜÇ MÜCADELESİNİN YENİ YÖNTEMİ

ABD’nin bu stratejisi yeni dönemin güç mücadelesinin yeni pratiği, yeni yöntemidir. Bunu birçok ülke yapıyor ABD’de buna çok eğilimli ama bu bir ülke ile kurduğu ittifaka, bir ülke ile yürüttüğü iş birliğine de benzetmemek gerekiyor. Bunun altı mutlaka çizilmelidir. Yarın öbür gün bu ilişkinin belirli bir aşamasından sonra elinin tersi ile de itebilir. PKK örneğinde bunu zaten görmüştük. Aslında  bu durum pek gerçekçi de gelmiyor bana. Bundan sonrasında PYD ile IŞİD mücadelesini yürüteceği şeklinde.

BÜYÜK BİR İTTİFAK YORUMU YAPMAK ÇOK YANLIŞ!

Bu arada şunu da belirtmek te fayda var, PYD Esed’le de ilişki halinde. Esed’in asker sorunu çektiği bir ortamda bu boşluğu kendilerinin doldurabileceğine dair teklifler de sundu. PYD çok geçirgen bütün denklemleriyle pozisyon almaya çalışan bir örgüt. Pragmatist bir örgüt. ABD’ de bu anlamda kedisinin işine yarayacak bu tür destekleri IŞİD’le mücadele de elinin tersi ile itmeyecektir ama buradan büyük bir ittifakın çıktığı yorumu da doğru bir yorum değil. Ortada bir Türkiye var. Türkiye’nin ağırlığı, Türkiye’nin konumu, Türkiye’nin bölgedeki ilişkileri ve bölgeye etkisi ile kıyaslandığında ABD’nin son kertede böyle bir tercihte her zaman devletle olan ilişkisinin farklı bir ilişki olduğunu unutmamak gerekir. 


YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.