Yeşilköy, Kolera ve Balkan şehitleri

Yeşilköy Tren İstasyonu

“16 Kasım Cumartesi,” “Her yerde bitip tükenmek bilmeyen bir inilti...”

“Arsalar, ganimeti paylaşmak için birbirleriyle çekişen akbaba ve köpek sürüleriyle dolu. Hava kirlenmiş, bütün arazi ölü tarlası. Bu manzaraya artık tahammül edemeyeceğim!”

“Hiçbir yerde su bulunmadığından askerler pis su birikintilerini içiyor; birlikler çok zayıflamış durumda, sefalet içindeki bu insanlar bulaşıcı hastalıklara, yağmura, soğuğa ve açlığa artık uzun süre dayanamazlar. Açlıktan baygın düşmüş olanlar da kolera hastası kabul ediliyor; çoğu kez adamın üzerine, gerçekten ölmüş mü diye muayene edilmeden kolera kireci dökülüyordu. Kireç, adamın çukura kaçmış gözlerini yakıyor, biraz daha yaşamak isteyenler dehşetle etrafına bakınıyordu ama ancak bir dakikacık kadar… Kaynak 1([Binbaşı G. v. Hochwaechter], Türklerle Cephede, ss. 51-52.)