Yargıda büyük değişim kapıda!

Adalet Bakanlığı yargıda önemli değişiklikler içeren kanun çalışmasını tamamladı. Düzenleme ile birlikte Yargıtay ve Danıştay üyeliklerini 12 yıllık bir süreyle sınırlı hale getirilmesi tartışma yarattı.

Türkiye’nin yargı sistemi, istinaf mahkemelerinin 20 Temmuz’da faaliyete geçmesiyle kapsamlı bir değişime uğrayacak. Düzenlemede, istinaf mahkemelerinin tam olarak faaliyete geçene kadarki süre içinde Yargıtay ve Danıştay’ın mevcut dosyaları karara bağlamaları için iki yıllık bir geçiş süresi öngörülüyor.

Yargıtay ve Danıştay Başkanlık Kurulları, süreç içinde dosyaları azalan daireleri kaldırarak, yeni düzenlemedeki daire sayısına indirmiş olacak. Böylece bugünkü çok daireli Yargıtay ve Danıştay sistemi son bulacak.

Geçiş döneminin ardından Yargıtay ve Danıştay’ın rolü içtihat kararları vermekle sınırlı olacak. İstinaf mahkemeleri ise Yargıtay ve Danıştay’ın bugünkü rolünü üstlenecek.

YARGITAY VE DANIŞTAY ÜYELİKLERİNE 12 YIL SINIRI

İstinaf mahkemelerinin 20 Temmuz’da faaliyete geçmesiyle Yargıtay ve Danıştay’ın iş yükü önemli derecede azalması beklenirken, Adalet Bakanlığı, istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi nedeniyle iş yükü azalacak Yargıtay ve Danıştay’ın yapısında değişiklik öngören kanun çalışmasını da tamamladı. Yeni düzenlemenin hayata geçmesi halinde Yargıtay ve Danıştay üyelikleri, 12 yılla sınırlandırılacak.

Konuyla ilgili AjansHaber’e değerlendirmelerde bulunan Avukat Cesim Parlak, Danıştay ve Yargıtay’ı içine alan yeni yargı paketinin bir takım problemler taşıdığını belirterek “Eğer böyle bir madde geçerse yargıda büyük bir kaos olacaktır. Şuanda bunun söylentisi bile yüksek yargıda büyük bir huzursuzluk yarattı.” diye konuştu.

20 Temmuz’da faaliyete geçmesi beklenen istinaf mahkemeleriyle ilgili olarak, 2005 yılında Avrupa Birliği’ne uyum yasaları çerçevesinde Avrupa’ya verilmiş bir söz olduğunu hatırlatan Parlak, “İstinaf mahkemeleri Türkiye’de yargının yeniden yapılanması açısından yeni bir aşamadır. Çift yargılama sistemi ile yargı daha sağlıklı bir biçimde işleyecek, Danıştay ve Yargıtay’ın iş yükü yüzde 90 azalacaktır.” dedi.

İşte avukat Cesim Parlak’ın AjansHaber’e yaptığı açıklamalar:

Danıştay ve Yargıtay’ı içine alan yeni yargı paketi iki yönüyle büyük problemler taşımaktadır. Bunlardan ilki Danıştay ve Yargıtay’a seçilenlerin üyeliklerinin 12 yılla sınırlandırılması, diğeri ise mevcut üyelerin geçici bir madde ile bütün üyeliklerinin sona ermesi ve ardından HSYK tarafından Yargıtay’a 300, Danıştay’a 125 hakim ve savcının atanması.

YÜKSEK YARGIÇLIK TEMİNATINA AYKIRI

Bu durum mevcut Yargıtay ve Danıştay üyelerinin hepsinin görevinin sona ermesi demektir. Bu da yüksek yargıçlık teminatıyla bağdaşan bir durum değildir. Belirli bir bilgi birikimi ve tecrübeye gelen yargıçların kürsüden uzaklaştırılması yargıç teminatı açısından sıkıntılı bir durumdur.  Bu da hakimlerin yeniden çalışma şevkini ve motivasyonunu azaltır.  Hakimlerin bir etki altında kalmadan objektif olarak karar almaları engellenmiş olur. Bu çok büyük bir tehlikedir.

BÜYÜK BİR KAOS YARATIR

Muhtemelen böyle bir düzenlemenin Meclis’ten geçmemesi için yeniden ele alınır. Çünkü orada AK Parti’nin içinde önemli hukukçular var. Hem Yargıtay hem Danıştay hem de üniversitelerdeki hukukçular yüksek yargıçların bir ek madde ile bir gecede bütün görevlerinin sona ermesi ve sıfırdan yeni bir atama yapılmasının çok büyük bir kaosa yol açabileceğinden dolayı karşı çıkacaklardır. Muhtemelen böyle bir düzenleme geçmeyecektir.

Eğer böyle bir madde geçerse yargıda büyük bir kaos olacaktır. Şuanda bunun söylentisi bile yüksek yargıda büyük bir huzursuzluk yarattı.

İSTİNAF MAHKEMELERİ AB’YE VERİLMİŞ BİR SÖZ

İstinaf mahkemeleri 2005 yılında Avrupa Birliği’ne uyum yasaları çerçevesinde Avrupa Birliği’ne verilmiş bir sözdür. Çünkü Avrupa Birliği ikili yargılama sistemini istiyor.  İkinci bir aşama olarak Yargıtay’a gelmeden önce ara bir mahkeme olarak istinaf mahkemelerinin kurulmasını istiyor.  İstinaf mahkemeleri, yerel mahkemelerden gelen kararı alıp kendisi yargıladığı için ikinci kez yargılama süzgecinden geçirilen bir istem olmuş oluyor. Ama Yargıtay ise yargılama yapmıyor, bozulan mahkemeyi tekrar yerel mahkemeye gönderdiği için, istenilen manada yargılamanın sağlıklı işlemesi kontrol edilemiyor. Avrupa Birliği’nde bütün ülkelerde ikili yargılama sistemi olduğu için Türkiye’den de bunu istiyor.

Bunun hayata geçirilmesi ‘Avrupa’ya vizesiz seyahat’ için direk olmasa da dolaylı olarak bir mesaj. Türkiye’nin vermiş olduğu sözleri yerine getirmesi açısından önemli bir göstergedir.

YARGI YENİDEN YAPILANIYOR

İstinaf mahkemeleri Türkiye’de yargının yeniden yapılanması açısından yeni bir aşamadır. Bugüne kadar uygulanmamıştır. Çift yargılama sistemi, artık çift mekanizma sisteminde yargının işlemesini ve yargının daha sağlıklı bir biçimde işlemesini sağlayacaktır.

YARGITAY’IN İŞ YÜKÜ AZALACAK

Yargıtay’a gelen dosya sayısının azaltılarak, iş yükünün hafifletmesi bekleniyor. Bugün milyonlarca dosya Yargıtay’a gittiği için sağlıklı kararlar alınamıyor. İstinaf mahkemeleri faaliyete geçtiğinde Yargıtay’a oranlama itibariyle hukukta yüzde 97, cezada da yüzde 97 dosya gitmeyecektir. Yani artık Yargıtay’ın iş yükü yüzde 90 azalacaktır.

İSTİNAF MAHKEMELERİNİN SAYISI ARTTIRILMALI

Türkiye’de kurulan istinaf mahkeme sayısı çok azdır. Ülkenin büyük bir coğrafya ve nüfusa sahip olmasından dolayı yeniden yargılama sürecinin uzamasına neden olabilir. İstinaf mahkemeleri bir kararı bozduğunda bu kez yerel mahkeme yerine geçip yeniden sıfırdan yargılama yapacaktır. Bölge mahkemesi İstanbul’da olduğu için mesela Bursa’da bozulan bir karar varsa oradaki mahkemenin yerine geçerek yeniden bir yargılama yapacaktır. Oraya hukuki olarak ulaşması, maddi olarak taraflara yeni yükler getirmesi açısından işin yoğunlaşmasını sağlayabilir. Böyle bir iş yükünün altına girmemek için bazı durumlarda yanlış kararların altına imza atılabilir. Bozulacak bir kararı yeniden yargılama yapmamak için onayabilir. 

Ancak İstinaf mahkemeleri her ilde ya da dar kapsamlı olarak kurulmuş olsa bu sorunların önüne geçilebilir. Bunun için en az 30 bölge mahkemesinin olması gerekir.

12 yıl sınırlandırması ile Yargıtay ve Danıştay’da görev yapacak hakim ve savcıların uzun yıllar orada kalmadan gerektiği zaman değiştirilmesinin yolunu açmaktadır. Yargının ayakta kalması, yüksek yargı üyelerinin dinamikliklerinin devam etmesi amaçlanıyor.

 YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.