Bakan Soylu Hatay depremi sonrası bilançoyu açıkladı!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hatay AFAD İl Koordinasyon Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. 

Süleyman Soylu'nun açıklamalarında öne çıkan başlıklar şu şekilde: 

Ağır hasarlı binalara bu saatten sonra girmek yasaktır. 

Daha önceki uygulamalarımızda olduğu gibi hem AFAD hem de Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığımız eşya yardımını birlikte yapacaktır. 2 3 gün sonra eşya yardım miktarı açıklanacaktır. Her yıl yılbaşında miktarları revize ederiz ve revize ettiğimiz miktarlar üzerinden çalışma yaparız. İstişareler sonunda bu miktarı işletmeye başlatacağız.

Depremde 6 kişi vefat etti, 562 kişi yaralandı

Soylu, İçişleri Bakanı Soylu, Hatay merkezli depremde 6 kişinin yaşamını yitirdiğini, 18'i ağır, 562 kişinin yaralandığını açıkladı.

"Afet bölgesinde hasar tespit çalışmaları sürüyor. Acil yıkılacak binalar hemen bir taraftan enkaz kaldırma ekibi bir taraftan da binayı yıkacak ekipler tarafından hemen yıkılacaktır. Acil yıkılacak binalara giriş yasaktır. Dün akşam yaşanan depremler göstermektedir ki artçı depremler devam etmektedir. Kimse bu evlerden kısıtlı süreli ve taşıma yönünde giriş yapıp eşya taşımaya veya bir malını almaya yönelik bir süreç söz konusu değildir, girilemez yasaktır."

Kira zamlarına ilişkin

"Bu paranın bir hayrını görmezsiniz. Hiçbir hayrını görmezsiniz. İster bizi sevin ister sevmeyin. İnsanlar çocuklarının arzularından, isteklerinden, korkularından kendilerini başka bir yere taşımak isteyecekler. Bugün bir çocuğa sordum korktun mu diye? 'Dişlerim titredi' dedi. Kira zammı yapanlar vicdan sahibi değildir."

Konteyner kentlere ilişkin şartlar

"Bu konuda uzun zamandır şartlar zincirimiz var. Konteyner şehirlerin sosyal alanları ve yöneticileri vardır. Bu hep böyle olmuştur. Ancak köylerde ihtiyaç olursa ve evide yıkılmışsa, evi yapılana kadar kiraya çıkmıyorsa evinin önüne kadar getiririz. Konteyner evlerde kimler barınabilir? Yıkık ev sahibi olanlar, ağır hasarlı ev sahibi olanlar ve binaları acil yıkılacak bina sahipleri birincil hak sahipleridir."

''Evim Yuvan Olsun'' kampanyası 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Yıkılacak olan binalarda yüzde 75, 80'lik kısmı itibariyle 400 bin sınırına gelmiş bulunmaktayız. Burada bir kısım vatandaşlarımız doğal olarak konteynerlerde kalacak, kiraya çıkmak isteyenler ya da başka ile gitmek isteyen vatandaşlarımız olacak. Dolayısıyla vatandaşlarımıza Evim Yuvan Olsun kampanyasına katılmalarını istiyoruz. Bu sadece kendi bölgesinde çözülebilecek bir mesele değildir. Onun için aziz milletimizin bugüne kadar ortaya koyduğu yardımlaşma duygusunun burada da vücut bulmasını ve ev sahipliği yapmasını arzu ediyoruz. Şehirlerin demografisi ve o insanlarla olan bütünlüğünü bozmak istemiyoruz. Bu karşılaştığımız afet daha önce hiç karşılaşmadığımız bir afettir. Yarım kıyamet gibi afeti yaşayanlar bir daha o şehrin ayağa kalkamayacağını düşünüyor. Oysa geçmişte olduğu gibi Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi birçok afette olduğu gibi bu duygu burada vatandaşlarımızda da oluştu. Vatandaşlarımızı bu duygudan kurtarmak için bu transferlere ihtiyaç duyulabilir. Evim Yuvan Olsun kampanyası en azından çocuklar, yaşlılar ve çocuklarının o etkiden kurtulmasını sağlayan aileler için önemlidir. Burada milletimiz zengin gönüllüdür. Bir yıl boyunca o evlerine gitmeseler ya da kirayla beraber bunu karşılama imkanı olanlar depremle karşı karşıya kalan vatandaşlarımızın tramvalarının ortadan kalkması için çok önemlidir. Her şey de olduğu gibi bu kampanyada da başarılı olacağımızı düşünüyorum."

Soylu, "Dokuz saat arayla yedi büyüklüğündeki iki büyük deprem, 15 günde yaşadıklarımız alelade yaşadığımız bir durum değildir. Buradan siyaset çıkarmaya çalışnalar olacaktır. Herkes yüzünü bu zor süreçte göstermektedir. Yalanları, iftiraları, buradan siyasal çıkar elde edebilir miyim diyenleri görüyoruz. Birileri eline kamera almış, biri el feneri almış nerede bir eksik görürsem bunu da kamuoyuyla paylaşırım diye uğraşıyorlar. AFAD deprem bölgesindeki her noktaya ulaşmaya çalışmaktadır. Dünyada hiçbir ülke böyle bir bir depremle karşı karşıya kalmış olsaydı, devlet ve milleti bu kadar güçlü halde göremezdi. AFAD'ından, Kızılay'ına bütün sivil toplum örgütleriyle devlet ilk dakikadan itibaren müdahale etmiştir."