'Soruların yayınlanmasında 2 amaç yatıyor'
ÖSYM’nin, bu hafta sonu yapılacak Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sorularının yüzde 20’sini yayınlama kararı büyük tartışmalara neden oldu.
Eğitim Uzmanı Sadık Gültekin, ÖSYM’nin sınav sorularının yüzde 20’sini açıklama kararını eleştirdi. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’i eleştiri yağmuruna tutan Gültekin, karara “Anayasa mahkemesi ve Danıştay ÖSYM Başkanı Ali Demir’in sınavların sadece yüzde 20’sini yayınlayan hak talebini geri çevirdi. Ali Demir’in kararın reddedildiğini anlaması için kararı AİHM’in mi vermesi gerekiyor?” sözleriyle tepki gösterdi.
ÖSYM, geçtiğimiz yıl da aynı yüzdeyi uygulamış ve üniversite giriş sınavlarının yüzde 20 kısmını açıklamıştı. Peki, öğrenci adaylarının girdiği sınavın sonuçlarının tamamını değil de sadece yüzde yirmilik kısmını öğrenmesi ne kadar doğru? Üniversite sorularının yüzde 100’ünün yayınlanmamasında yatan sebepler neler? Eğitim Uzmanı Sadık Gültekin, “ÖSYM’nin üniversite sınavları hakkında aldığı karar hiç doğru bir kara değil. ÖSYM bizim ödediğimiz paralarla ayakta, duran bir devlet kurumudur. Dolayısıyla bizim ödediğimiz vergilerle ayakta duran bir kurumun bize hizmet etmesi gerekir” diye konuştu.
Eğitim Uzmanı Sadık Gültekin, ÖSYM’nin üniversite sınavları için aldığı ‘yüzde yirmi yayınlama’ kararını Ajanshaber’e değerlendirdi.
“ÖSYM BAŞKANI ALİ DEMİR’İN TAKINTISI VAR”
ÖSYM’nin üniversite sınavları hakkında aldığı kararı “Hiç doğru bir karar değil” şeklinde yorumlayan Sadık Gültekin,“ÖSYM bizim ödediğimiz paralarla ayakta, duran bir devlet kurumudur. Dolayısıyla bizim ödediğimiz vergilerle ayakta duran bir kurumun bize hizmet etmesi gerekir. Benim paramla gerçekleştirilen iş benden gizleniyor. Bilgiler bizden saklanıyor. ÖSYM Başkanı Ali Demir’in bir takıntısı var. Göreve geldiği andan itibaren güvenlik olayına takılmış durumda” diye konuştu.
“AKIL ALIR GİBİ DEĞİL”
Sadık Gültekin, ÖSYM Başkanı Ali Demir’in üniversite sınavlarındaki güvenlik hamlelerinin bazı durumlar için anlaşılabilir olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bazı durumlar için kesinlikle haklı olabilir. Ancak, bu şekilde abartarak ve bir takım hakları kısıtlayarak güvenlik önlemi alınmaz. Sen gidip de sınava girecek olan adayın tokasından cebindeki madeni paraya kadar her şeyi sınav için tehlikeli bir eşya olarak görürsen, burada bir sıkıntı vardır. Ardından bu kadar sıkı güvenlik önlemiyle birlikte sınav neticesinin sadece ufak bir kısmını öğrenci adaylarına sunuyorsun. Akıl alır gibi değil”
DANIŞTAY VE AYM REDDETTİ
“Bedelini ödediğim bir sınavın karşılığını ÖSYM kurumundan hizmet olarak geri alamıyorum” diyen Gültekin, “Bu durum kabul edilemez. Anayasa mahkemesi ve Danıştay ÖSYM Başkanı Ali Demir’in sınavların sadece yüzde 20’sini yayınlayan hak talebini geri çevirdi. Ali Demir’in kararın reddedildiğini anlaması için kararı AİHM’in mi gerekiyor? Burada sınav açıklama sistemiyle alakalı en son söz söylendi. Hala yüzde 20 de ısrar eden Ali Demir’i anlamakta güçlük çekiyorum. ÖSYM sınav sonucunu öğrenmek isteyen öğrenci sınav sonucunu öğrenmelidir. Bu kişisel hakkıdır. Sen bunu engelleyemezsin” açıklamasını yaptı.
“SORULARIN YAYINLANMAMASINDA 2 AMAÇ YATIYOR”
ÖSYM’nin Üniversite sınavları için koyduğu gizlilik kuralında iki amaç yattığını öne süren Gültekin, “birincisi, soruların sızmaması. 21’inci yüzyılda böyle bir mantık olabilir mi? İkincisi ise soruların daha sonra etrafa dağılmasını engelleyerek sınavda sorulan soruları tekrar kullanabilmek. Peki, senin işin ne? Bu soruları üretmek. Sen bunun için para alıyorsun. Otur üret. Böyle bir devirde böyle bir kısıtlama çok abes. Dünya da bunun başka bir örneğini bulamazsınız. Hizmet bedelinin karşılığını adaylara sunmak zorundasınız” şeklinde konuştu.
“TEKRAR PARA ÖDEMEK ZORUNDA DEĞİLİM”
ÖSYM tarafından yapılan açıklamaya değinen Gültekin, sınavın tamamını öğrenmek isteyen öğrencilerin evet bir şansı var. Ancak bunun için ekstra bir başvuru gerekiyor. Başvurunun akıbetinde de ekstra bir ödeme, ben tekrar para ödemek zorunda değilim. Neden yeniden bir ödemeye daha tabii tutuluyorum? Sen bunları vermek zorundasın” diye konuştu.
“ÖSYM’NİN KADROSUNDA SIKINTI VAR”
ÖSYM’nin çalışma kadrosunda bir sıkıntı olduğunu öne süren Gültekin, “Soru üretemiyorlar. Kısıtlı kadrolarla birçok kuruma alım sınavlarında soru üretmeye çalışıyorlar. ÖSYM kadrosunun genişletilmesi lazım. ÖSYM’deki işleyiş, elimizde bulunan kadroyla en yüksek kazancı elde etmek. ÖSYM’nin yükü çok fazla. ÖSYM’nin görevine baktığımızda, yüksek öğretime soru hazırlama görevi için kuruldu. Fakat ÖSYM her kurum için soru hazırlar hale geldi” dedi.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
ÖSYM, geçtiğimiz yıl da aynı yüzdeyi uygulamış ve üniversite giriş sınavlarının yüzde 20 kısmını açıklamıştı. Peki, öğrenci adaylarının girdiği sınavın sonuçlarının tamamını değil de sadece yüzde yirmilik kısmını öğrenmesi ne kadar doğru? Üniversite sorularının yüzde 100’ünün yayınlanmamasında yatan sebepler neler? Eğitim Uzmanı Sadık Gültekin, “ÖSYM’nin üniversite sınavları hakkında aldığı karar hiç doğru bir kara değil. ÖSYM bizim ödediğimiz paralarla ayakta, duran bir devlet kurumudur. Dolayısıyla bizim ödediğimiz vergilerle ayakta duran bir kurumun bize hizmet etmesi gerekir” diye konuştu.
Eğitim Uzmanı Sadık Gültekin, ÖSYM’nin üniversite sınavları için aldığı ‘yüzde yirmi yayınlama’ kararını Ajanshaber’e değerlendirdi.
“ÖSYM BAŞKANI ALİ DEMİR’İN TAKINTISI VAR”
ÖSYM’nin üniversite sınavları hakkında aldığı kararı “Hiç doğru bir karar değil” şeklinde yorumlayan Sadık Gültekin,“ÖSYM bizim ödediğimiz paralarla ayakta, duran bir devlet kurumudur. Dolayısıyla bizim ödediğimiz vergilerle ayakta duran bir kurumun bize hizmet etmesi gerekir. Benim paramla gerçekleştirilen iş benden gizleniyor. Bilgiler bizden saklanıyor. ÖSYM Başkanı Ali Demir’in bir takıntısı var. Göreve geldiği andan itibaren güvenlik olayına takılmış durumda” diye konuştu.
“AKIL ALIR GİBİ DEĞİL”
Sadık Gültekin, ÖSYM Başkanı Ali Demir’in üniversite sınavlarındaki güvenlik hamlelerinin bazı durumlar için anlaşılabilir olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bazı durumlar için kesinlikle haklı olabilir. Ancak, bu şekilde abartarak ve bir takım hakları kısıtlayarak güvenlik önlemi alınmaz. Sen gidip de sınava girecek olan adayın tokasından cebindeki madeni paraya kadar her şeyi sınav için tehlikeli bir eşya olarak görürsen, burada bir sıkıntı vardır. Ardından bu kadar sıkı güvenlik önlemiyle birlikte sınav neticesinin sadece ufak bir kısmını öğrenci adaylarına sunuyorsun. Akıl alır gibi değil”
DANIŞTAY VE AYM REDDETTİ
“Bedelini ödediğim bir sınavın karşılığını ÖSYM kurumundan hizmet olarak geri alamıyorum” diyen Gültekin, “Bu durum kabul edilemez. Anayasa mahkemesi ve Danıştay ÖSYM Başkanı Ali Demir’in sınavların sadece yüzde 20’sini yayınlayan hak talebini geri çevirdi. Ali Demir’in kararın reddedildiğini anlaması için kararı AİHM’in mi gerekiyor? Burada sınav açıklama sistemiyle alakalı en son söz söylendi. Hala yüzde 20 de ısrar eden Ali Demir’i anlamakta güçlük çekiyorum. ÖSYM sınav sonucunu öğrenmek isteyen öğrenci sınav sonucunu öğrenmelidir. Bu kişisel hakkıdır. Sen bunu engelleyemezsin” açıklamasını yaptı.
“SORULARIN YAYINLANMAMASINDA 2 AMAÇ YATIYOR”
ÖSYM’nin Üniversite sınavları için koyduğu gizlilik kuralında iki amaç yattığını öne süren Gültekin, “birincisi, soruların sızmaması. 21’inci yüzyılda böyle bir mantık olabilir mi? İkincisi ise soruların daha sonra etrafa dağılmasını engelleyerek sınavda sorulan soruları tekrar kullanabilmek. Peki, senin işin ne? Bu soruları üretmek. Sen bunun için para alıyorsun. Otur üret. Böyle bir devirde böyle bir kısıtlama çok abes. Dünya da bunun başka bir örneğini bulamazsınız. Hizmet bedelinin karşılığını adaylara sunmak zorundasınız” şeklinde konuştu.
“TEKRAR PARA ÖDEMEK ZORUNDA DEĞİLİM”
ÖSYM tarafından yapılan açıklamaya değinen Gültekin, sınavın tamamını öğrenmek isteyen öğrencilerin evet bir şansı var. Ancak bunun için ekstra bir başvuru gerekiyor. Başvurunun akıbetinde de ekstra bir ödeme, ben tekrar para ödemek zorunda değilim. Neden yeniden bir ödemeye daha tabii tutuluyorum? Sen bunları vermek zorundasın” diye konuştu.
“ÖSYM’NİN KADROSUNDA SIKINTI VAR”
ÖSYM’nin çalışma kadrosunda bir sıkıntı olduğunu öne süren Gültekin, “Soru üretemiyorlar. Kısıtlı kadrolarla birçok kuruma alım sınavlarında soru üretmeye çalışıyorlar. ÖSYM kadrosunun genişletilmesi lazım. ÖSYM’deki işleyiş, elimizde bulunan kadroyla en yüksek kazancı elde etmek. ÖSYM’nin yükü çok fazla. ÖSYM’nin görevine baktığımızda, yüksek öğretime soru hazırlama görevi için kuruldu. Fakat ÖSYM her kurum için soru hazırlar hale geldi” dedi.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.