Sofranızdan bu besinleri eksik etmeyin

Uzun ve sıcak yaz günlerinde oruç tutarken nelere dikkat etmeliyiz. Uzmanlar, Ajanshaber’in sorularını yanıtladı.

RECEP DEMİRCAN

Medical Park Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Serra Arslan yaz sıcaklarında oruç tutarken 4 besin grubu  olarak adlandırılan süt, et, meyve ve tahıl gruplarının orantılı olarak tüketilmesi gerektiği uyarısında bulundu.

Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Serra Arslan uzun ve sıcak yaz günlerinde oruç tutarken dikkat edilmesi gereken beslenme kurallarını Ajanshaber’e değerlendiridi.

“SÜT GRUBU PROTEİN EKSİKLİĞİMİZİ GİDERİYOR”

“Sahur ve iftar bölümünde 4 besin grubundaki öğelerin bizim soframızda bulunması gerekiyor. Bu besin gruplarına bakarsak birincisi Süt grubudur. Protein ve yağ içerikli olduğu için kişiyi uzun süre tok tutan bir gruptur. Mideden geç boşaldığı için özellikle sahurda önem vermek gerekiyor. Süt içile bilinir, yoğurt yenile bilinir veya ayran yapılıp içile bilinir. Gün içerisinde oruç tuttuğumuz için az yemek yiyoruz. Protein ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Protein ihtiyacı için yine süt grubunu protein ihtiyacımız için iftar sofrasında da bulunması gerekiyor.

“PEYNİR VE YUMURTA TOK TUTMA ORANI YÜKSEK”

İkinci grup et gurubudur. Peynir, et, balık ve kuru baklagiller protein içeriyor ve bu gurupta yer alıyor. Yine protein içeriğinden dolayı sahur peynir ve yumurtanın bizi uzun süre tok tuttuğu için mutlaka soframızda bulunması, iftarda da ana yemek olarak ızgara veya haşlama şeklinde fırında pişmiş şekilde az yağlı olarak, kavurma olmadan soframızda bu et grubu bulunmalı.

Ramazanda en sık karşılaştığımız problem kabızlıktır. Hem su içemiyoruz hem de oruçlu olduğumuz için uzun süre hareket edemiyoruz. Sebze ve meyve grubu lif içerikli olduğu için bağırsakları çalıştırır.

“EN AZ 1 KASE SALATA”

Üçüncü gurubumuz sebze-meyve grubudur. İftar saatlerinde  en az 1 kase mevsim sebzelerinden yapılan salatanın soframızda bulunması lazım. Sahur içinde su içeriği fazla olan meyvelerin tüketilmesi gerekmektedir. Karpuz tercih edilmesi gereken meyvelerdendir. Ekşi meyvelerden ziyade su içeriği fazla olan meyveler in tüketilmesi gerekir. Şeftali veya en iyisi karpuz sahur vaktinde tüketilmelidir. Ya da az şeker katılarak yapılan komposto da tüketile bilinir.

“KABIZLIK SORUNUNA KARŞIN LİF İÇERİKLİ BESİN TÜKETİN”

Dördüncü grubumuz tahıl grubudur. Tahıl grubunda yine bağırsakları çalıştıracak lif içeriği yüksek tam tahıllı  ürünlerin tüketilmesi gerekmektedir. Tam tahıllı buğday veya çavdar ekmekleri olabilir. Pirinçten ziyade bulgur tercih edilmelidir.  Makarnada etlerin yanına garnitür gibi az tüketile bilinir. Tahıl grubunda çorbayla iftara başlanılmalı. Bir iki hurma ile alacağımız çorba sıvı tüketimine de katkı sağlar. Burada kremalı, çok tuzlu çorbalar değil de daha çok mevsim sebzelerinden, yoğurttan ve  kuru baklagillerden oluşan  çorbalar  daha dengeli daha sağlıklı ve  bağırsaklarımızı da çalıştıracak.”

SIVI ALIMI VE TUZ TÜKETİMİNE DİKKAT

Ramazan ay boyunca sıvı alımı ve tuz tüketimi konusunda açıklamada bulunan Arslan; “Ramazanda dikkat edilecek iki unsur bulunmaktadır. Sıvı alımı ve tuz tüketimidir. Sahurda yiyeceğimiz ürünlerin tuz miktarı çok önemlidir. Tuzlu peynirlerin tercih edilmemesi lazım. Sahurda zeytinin tüketilmesini istemiyoruz. Gün içerisinde su ihtiyacımızı arttırabilir. Zeytine eş olarak badem de tüketile bilinir. ” diye konuştu.

“ SAHURA KALKARAK ORUÇ TUTULMALI”

Ramazan ayında aç geçireceğimiz saat sayısının fazla olmasına dikkat çeken Arslan; “Ramazan ayı yaz ayına denk geldiği için fazlasıyla aç kalıyoruz. İftara geldiğimiz saatlerde gerginlik, konsantrasyon bozukluğu ve iş veriminin düşmesi bunlar karşılaşacağımız şeyler. İlk başta sahura kalkarak oruç tutulması lazım. Bazı insanlar uykularının bölünmemesi için 4-5 gibi sahura kalkmayıp yatmadan önce erken yemek yiyorlar.  Bunun yapılamaması lazım. Sahurda mutlaka protein ürünleri peynir,  yumurta, süt ve yoğurdu sofralarında tüketiliyor olması lazım. İftar içinde bir protein içerikli bir ana yemek et veya tavuk gibi önden bir çorba yanında bir tahıl grubu ekmek veya makarna olabilir. Su burada önemli bir kısım. Su ile mideyi doldurmak ihtiyacımız olan besinleri almamıza engel olacaktır.  Yoğurttan ziyade ayran veya cacık tüketile bilinir. Yediğimiz besinlerin sıvı oranı yüksek olması bizim sıvı almamıza yardımcı olacaktır. Vücut susuz  kaldığında mide bulantısı, halsizlik bağışlık sistemini daha zayıf hissetme ve hastalıklara açık hale gelme gibi durum yaşanıyor. Yaz ayı olduğu ve uzun süre aç kalacağımız için kaçınılmaz bir durum. Sahur ve iftarı dengelersek bu şikayetleri azaltabiliriz.”  şeklinde konuştu.

“SPOR YAPARKEN SÜTLÜ TATLI TÜKETİLMELİ”

İftarın ardından tatlı konusuna dikkat çeken Arslan, şu açıklamalarda bulundu:

“Tatlı ya değinmek istiyorum . İftar bölümünde tüketilmemesini istiyoruz. Yediklerimiz az olduğu için bir anda yüklenirsek hazımsızlık problemleri de yaşayabiliyoruz. Şunu öneriyorum İftardan sonra ibadetini yapacak olanlar ibadetini yapabilir. Bu da bir egzersiz sayılmaktadır. Spor salonların da  bedeni yoracak egzersizler değil, 30 dakikalık hafif tempolu yürüyüşler yapılabilir. Egzersiz yaparken sadece süt veya hurma- süt, 2-3 top dondurma ve sütlü tatlı olabilir. Burada güllaç ön plana çıkıyor. Geleneksel tatlımız olduğu için bu da tüketilebilir. “

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.