"Şiddetin önlenmesi için en az 30-40 yıla ihtiyacımız var"
Türkiye’de toplumsal şiddet, son olarak TBMM’deki kavga ile gözler önüne serildi. Kadına yönelik şiddetin tartışıldığı şu günlerde Meclis’teki kavga sorunun büyüklüğünü de göstermiş oldu.
Türkiye Özgecan Aslan’ın vahşice öldürülmesinin ardından kadına yönelik şiddeti her alanda tartışmaya başladı. Bu olayın üzerinden daha bir hafta geçmeden Kadıköy’de gazeteci Nuh Köklü’nün ‘kartopu’ yüzünden bıçaklanarak öldürülmesi de dikkatleri çeken olay oldu.
Günlük yaşamda yaşanan bu olayların yanında halkı temsil eden vekillerin TBMM çatısı altında tutuştukları kavga ise Türkiye’de ‘toplumsal şiddet’ olgusunun tartışılmasına kapı araladı.
"ŞİDDETİN KÜLTÜRLEŞMESİNE İZİN VERMEMELİYİZ"
Yaşanan bu şiddet olaylarında ana etken neler? Şiddetin toplumsal olarak artmasındaki faktörler neler? Kadına yönelik şiddet neden çok fazla?
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ayhan Akcan, yaşanan şiddet olaylarını AjansHaber’e değerlendirdi.
“ŞİDDET ZATEN VARDI AMA GÜNDEMDE DEĞİLDİ”
‘Şiddet zaten vardı ama belki gündemde değildi’ diyen Akcan, “Son Özgecan hadisesinden sonra gündeme geldi. Normalde zaten günde ortalama 10 kişi silahla 10 kişi de silahsız olarak yaralanıyor, öldürülüyor. Bu gündeme geldiği için mercek altına alındı. Maalesef kadına yönelik şiddet var. Özellikle parlamentoda seçim öncesi inanılmaz boyutta bir gerginlik var. Hem milletvekilliği aday adaylığı için hem de mevcut olan İç Güvenlik Yasası’nın görüşülmesinde ortaya çıkan nedenlerle Meclis’te de şiddet var” dedi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDETE BAKAN İSLAM'DAN ÖNERİ
TOPLUMDAKİ ŞİDDET NEDEN KAYNAKLANIYOR?
Şiddetin her alanda olduğunu ifade eden Akcan, “Meclis’te var, futbolda var, kadına yönelik var. Toplumda maalesef şiddet var. Bu bizim tolere edemediğimiz ana konulardan bir tanesi. Peki neden kaynaklanıyor? Maalesef ata erkil yetiştiriliyor, yani erkeksi yetiştiriliyor Türk toplumu. Yani gücünü göstermeli, otoritesini göstermeli, yumruğunu vurmalı. Bu tarzda dolaylı yoldan iletişimden kopuk, konuşmayan, susan bir toplum. Bu ailede başlıyor, okulda devam ediyor, askeriyede de zirve yapıyor ve hayatın her alanına da yayılıyor. Evliliklerde bunu görüyoruz, okulda görüyoruz, futbolda görüyoruz. Dolaylı yoldan her yerde var. Şiddetin olmadığı yer yok” diye konuştu.
TBMM'DE KAVGA! MİLLETVEKİLLERİ YARALANDI
“ŞİDDET TOPLUMUMUZDA BİR İFADE BİÇİMİ”
Şiddetin bizim toplumumuzda bir ifade biçimi, iletişim biçimi olarak algılandığını ve bunun da normal karşılandığını söyleyen Akcan, “Bizde sınırlarımızı bilme, başkalarına karşı saygılı olma gibi bir davranışa sahip olamıyoruz. Geleneksel kültür, yani içe dönük kapalı, kuralcı klasik geleneksel kültürümüzde de maalesef öncelikle kadının ve çocuğun yeri yok. Dolaylı yoldan da o şiddet olarak da karşımıza çıkıyor. Meclis’e baktığımızda da balık baştan kokar ve koktu. Milletvekili ‘ben vurdum, vururum’ diyor. Enteresandır, kadın milletvekilleri üzerinden tartışma başlamış ve erkekler birbirine girmiş” değerlendirmesinde bulundu.
ŞİDDETİ ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILMALI?
‘Kültür şiddeti barındırıyor’ diyen Akcan, “Silahla şiddet çok önemli. Son zamanlarda silahla gelen cinayetler de arttı. Kuralı ben koyarım diyerek, silahla hem intiharlar, hem toplu cinnet tartında cinayetler de arttı. Aileyi çocuğu koruma tarzında geliştiriyoruz ama kadınları hayata hazırlamadan, meslek sahibi yapmadan bu problemi çözemeyiz. Kadın aslında fark ediyor. En ufak bir yüksek sesli konuşmada, ekonomik bir şiddette bu işin nereye geleceğini fark ediyor ama belli bir noktadan sonra kopuyor. Kadının erkeğe muhtaçlığını ortadan kaldırmalıyız. Bu da çok uzun mesafeli bir konu. Eğitimle ilgili olan kısımda da şiddetle ilgili okullarda eğitim verilebilir. Her alanda şiddete karşı psikoloji, sosyoloji, nedenine yönelik de projeler geliştirilmeli ama bir nesli şiddetten arındırmak en az 30-40 yıl. Güney Kore yapmış, Japonya yapmış bunu. Çok ciddi alt düzenlemeler yapmak lazım” dedi.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.