Schengen tarih mi oluyor?

AB, Türkiye'ye 3 milyar Euro’luk finansal destek, AB üyelik sürecinin hızlandırılması ve vizesiz dolaşım için yol haritasının belirlenmesi karşılığında Türkiye'den insan kaçakçılığıyla daha etkin mücadeleyi talep ediyordu. Ancak son olarak İtalya, 3 milyarlık ödeneğin üye ülkelerden değil AB bütçesinden alınması gerektiğini söyleyerek plana karşı çıktığını açıklamıştı. Avrupa’daki sığınmacı krizi, aradan geçen süre içinde daha da derinleşti.

Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, Avrupa Birliği (AB) ülkelerini uyararak iki ay içerisinde mülteci krizine bir çözüm bulunamadığı takdirde, Schengen Bölgesi'nde pasaportsuz dolaşmanın tarih olacağını ifade etti.

Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk’ın açıklamalarını ve AB-Türkiye arasındaki mülteci krizi çözümü planını AjansHaber’e değerlendiren AB Uzmanı Can Baydarol, “Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk’un bahsettiği tehlike gerçek ama şantaj tehdidi de barındırıyor. Malum, hepsi görüyor ki, Türkiyesiz bir mülteci krizi çözümü yok. Tusk’un yaptığı çağrı, AB ülkelerine “Türkiye konusunda elinizi çabuk tutun, yoksa Schengen sistemi sona eriyor” çağrısıdır.  Bir anlamda kendi devletlerini biraz tehdit etme anlamına da geliyor” dedi.

Can Baydarol, Tusk’un açıklamasını ve mülteci krizi çözümünü şöyle değerlendirdi:

“TÜRKİYESİZ BİR MÜLTECİ KRİZİ ÇÖZÜMÜ MÜMKÜN DEĞİL”

Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk’un bahsettiği tehlike gerçek ama şantaj tehdidi de barındırıyor. Malum, hepsi görüyor ki, Türkiyesiz bir mülteci krizi çözümü yok. Buna karşılık, Merkel ve Tusk Türkiye’ye geldi ve hepsi Türkiye’den bir şeyler yapmasını istediler ama öteki tarafta Türkiye’ye verilmesi taahhüt edilen 3 milyar Euro var. Buna İtalya veto koymaya başladı.

Böyle olduğu zaman, Avrupa’nın mülteci politikası aşağı yukarı 120 bin mülteciyi kapsayan bir düzenlemeydi ama bir baktılar ki geçen yıl Eylül ayında sırf Türkiye’den Yunanistan’a giden mülteci sayısı ayda 150 bin olmuş ve geçen yıl Türkiye üzerinden Avrupa’ya kaçak olarak giden mülteci sayısı da 1 buçuk milyon olmuş. Bu durumda siz kalkıp da Türkiye’ye verilecek olan taahhütler konusunda ayak diretirseniz, bu işi Türkiyesiz çözmeye çalışırsanız çözemezsiniz.

“TUSK’UN AÇIKLAMASI AB DEVLETLERİNE TEHDİT”

Bu sorunu çözemediğiniz zaman da kendi içinizde Schengen alanını ortadan kaldıracak yeni bir durumla karşı karşıya kalırsınız. Dolayısıyla Tusk’un yaptığı çağrı, AB ülkelerine “Türkiye konusunda elinizi çabuk tutun, yoksa Schengen sistemi sona eriyor” çağrısıdır.  Bir anlamda kendi devletlerini biraz tehdit etme anlamına da geliyor.

“AB’DE PANİK DÜĞMESİNE BASILMIŞ DURUMDA”

Donald Tusk’un 2 ay vurgusu yapması, bu işi 2 ay içinde çözdük çözdük, çözemediysek bundan sonra  bizi felaket bekliyor gibi bir yaklaşımdır. Bu çok acil çözüm bulunması gereken bir durum. AB, bu işi bir plana ve zamana yayma amacındaydı ama bu çok acil bir kriz durumu. Acil durumun sürprizleri ve tehdit algıları var. AB bölgesinde şu anda panik düğmesine basılmış durumda.

“TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNİ YOĞUN BAKIMA ALMAK GEREKİYOR”

Türkiye doğal olarak AB’den bir güvence bekleyecektir. Bu biraz da, ‘bazı konularda anlaştık ama siz ne yapıyorsunuz?’ konusudur. Dolayısıyla AB’nin hem kendi içini hem de Türkiye olan ilişkilerini bir an önce düzenlemesi gerekiyor. Türkiye-AB ilişkilerini yoğun bakıma almak gerekiyor. Yoksa AB çökecek.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.