Savunma aynı, deliller aynı… Ne değişti?

Balyoz Davası'nda tüm sanıkların beraati hukuki bir tartışma başlattı. Prof. Ersan Şen Savunma aynı, deliller aynı, bilgi aynı ne değişti? Mahkeme değişince böyle mi oluyor? Ancak herhâlde sadece Türkiye’de olur" dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin Balyoz Davası'yla ilgili verdiği "Hak ihlali" kararının ardından aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan, MHP Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan, emekli Oramiral Özden Örnek, emekli Orgeneral Bilgin Balanlı ve emekli Albay Dursun Çiçek'in de bulunduğu 236 tutuksuz sanığın yargılandığı davada tüm sanıklar beraat etti.

Mahkemenin kararı hukukçular arasında da tartışma başlattı. İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ersan Şen, Balyoz davasında ağırlaşmış müebbet cezasından beraate uzanan, hukuk tarihine geçecek kararı Ajanshaber’e değerlendirdi.

“MEMNUN EDİCİ BİR KARAR”

Mahkemeden 236 kişi için çıkan beraat kararı memnuniyet verici bir karar. Gecikmiş bir karar. Ancak herhâlde sadece Türkiye’de olur.  Savunma aynı, deliller aynı, bilgi aynı ne değişti? Mahkeme değişince böyle mi oluyor? Anayasa Mahkemesi, mevcut iktidar destekledi ve referandum da Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı kabul edildi. Bu karar Yargıtay tarafından da onanmıştı. Artık şahıslar zorunlu olarak emekli edildiler. Yargılanmanın yeni yolunu açan Anayasa Mahkemesi kararıyla birlikte yeni mahkeme huzurunda yargılanan 236 kişi beraat edildi. Suçun işlendiği sabit olmadığından bir beraat kararı çıktı. Bana kalırsa balyoz yargılaması başından beri yanlış bir yargılamaydı.

“TEHDİT DARBE SUÇU DEĞİLDİR”

Mahkemeye intikal etmesi doğru olmayan bir yargılama süreci başlatıldı. Çünkü kanun koyucu tehditle darbeyi suç saymamıştır. Bu karar bu eylem suç olarak tanımlanmadığından ya da sanıkların suçu işlemediği sabit olduğundan bir beraat kararı bekliyordum. Çünkü kanun koyucu diyor ki bizde suçta ve cezada kanuni prensibi vardır. Eylem kanunda suç olarak tanımlanmışsa bu eylemin kanunda ceza karşılığı vardır.

“MANEVİ CEBİR UYDURMA BİR KAVRAMDIR”

Kanun diyor ki siz darbeyi ancak cebir ve şiddet yoluyla yapmalısınız. Cebir kavramının tanımı da Türk Ceza Kanunu’nun 108. Maddesinde, fiziki güç olarak gösterilmiştir. Tehdit ile manevi cebir ile darbe yapılamaz kanun bunu suç saymıyor. Manevi cebir uydurma bir kavramdır. TBMM’de cebir, şiddet veya darbe şeklinde gelen kanun tasarısından manevi cebir kavramı geri çekilmek suretiyle tehdit ile darbe suçunun işlenemeyeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla suça konu olacak somut bir ceza olmadığından darbe vardır demek, ciddiyetten uzak bir davranıştır. Beraat kararı delil yetersizliğinden değil, eylemin suç olmadığından verilmeliydi.  236 kişi yıllardır kanunen ceza sayılmayan bir eylemden dolayı hapis yatıyorlar. Şimdi verilen beraat kararıyla pardon mu diyeceksiniz?  Büyük bir yanlışlık var.

HUKUK DEVLETİNDE Mİ YAŞIYORUZ YOKSA POLİS DEVLETİNDE Mİ?

Balyoz davası kapsamında yıllarca yatanların, hayatını kaybedenlerin, emekliliğe zorla sevk edilenlerin  hesapları kitapları yapılacaktır. Özellikle bir kanun çıkarılarak emekliliğe mecbur bırakılanların hakları geri verilmelidir. TSK üzerindeki bu mağduriyetin ortadan kaldırılması lazım. Ön yargıyla bu tip mahkumiyet kararlarını verdiğinizde hakikaten acaba hukuk devletinde mi yaşıyoruz yoksa polis devletinde mi insan hakikaten düşünüyor. 

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.