'PKK'nın Türkiye'deki eylemleri görmezden geliniyor'

Sınır ötesindeki hareketliliği istihbarat tespit etti: Ağır kayıp veren teröristler, ABD'nin PYD'ye verdiği silahlarla Suriye'den Türkiye'ye girmeye çalışıyor.

Alınan istihbarata göre; Bölücü terör örgütü PKK hem Kandil'de hem de yurt içinde darbe yiyince, Suriye'nin kuzeyine gönderdiği deneyimli militanlarını geri çağırdı. ABD'nin PYD'ye verdiği silahlarla Kandil'e dönmeye hazırlanan teröristler, dağlık araziden Türkiye'ye sızmaya çalışacak.

Türkiye ve Kuzey Irak'ta ağır darbe alan terör örgütü, Suriye'nin kuzeyindeki planlarını değiştirdi. Türk F-16'larının Irak'ın kuzeyindeki Kandil'de kampların yüzde 80'ini imha etmesi, PKK'yı adeta felç etti. Örgütün çözüm sürecini sabote etmesiyle 22 Temmuz'da başlayan operasyonlarda öldürülen PKK'lı sayısı 814'ü, yaralı sayısı ise 750'yi buldu. Örgüt yöneticileri daha güvenli buldukları İran ve Suriye kamplarına kaçtı. Kan kaybının önüne geçebilmek için de PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD eliyle Türkiye'ye sızma planı için düğmeye basıldı.

Yaşanan bu gelişmelerle yoğun olarak Irak’ta faaliyet gösteren PKK yapılanmasının Suriye üzerinden de Türkiye’ye yönelik saldırılarda bulunacağı ve PYD üzerindeki ABD desteğinin de ülkemiz üzerinde olumsuz sonuçlar çıkaracağı sonuçlarına ulaşılıyor.



Kağıt üzerinde PKK ve PYD’nin farklı olduğunu savunanlar olsa da bu iki örgütün her açıdan birbirinin aynısı olduğunu özellikle vurgulayan Ortadoğu Uzmanı Can Acun AjansHaber’e yaptığı açıklamada “Şimdi Türkiye’deki çatışmaların başlaması muhtemelen PYD’nin içerisinden daha önce gitmiş olan direk Türkiye’deki militanların geri dönmesini ve gerekli çalışmaların dahil olmasını beraberinde getirebilir. Irak-Suriye-Türkiye hattında örgüt militanları arasında ciddi bir geçişkenlik var. “ dedi.

İşte Can Acun’un PKK – PYD ortaklığı ile ilgili çok önemli o değerlendirme:

“SURİYE’Yİ ÜS HALİNE GETİRDİLER”

PKK, 1980’li yıllarda başta Öcalan hem de diğer lider kadrosuyla birlikte Suriye’ye geçmişti. Burada uzun yıllar Esed rejimiyle birlikte hareket ettiler. Suriye rejiminin Muhaberat Örgütü tarafından desteklendiler, onlar için kamplar açıldı ve Türkiye’ye saldırılar için Suriye’yi bir üs haline getirdiler. Ancak değişen uluslararası konjonktürde Türkiye özellikle Suriye’ye yönelik yoğun baskı süreci başlatınca, Öcalan’ı ülkeden dışarı çıkarmak zorunda kaldılar.

3 KANTON PKK’YA BIRAKILMIŞTI

Ankara Mutabakatı  sağlanmıştı ancak şöyle bir şey oldu; 2011 yılında Suriye’nin devrim süreci başlayınca Esed rejimi PKK ile olan ilişkilerini tekrardan kullanarak özellikle Suriye’nin kuzeyindeki  Kürt’lerin Suriye devriminin bir parçası olmasını engelledi. 3 tane kantonu muhafazalı şekilde PKK’ya bıraktı, PKK’nın Suriye kolu olan PYD’ye bıraktı ve bura üzerinden muhalifleri bölmeye, parçalamaya ve Kürtleri devrimin dışında bırakmaya çalıştı. PKK da tabi bu süreçten yararlandı. Kantonları ilan etti, bölgedeki etkinliğini artırmaya başladı. Irak-Suriye hattında geniş bir alanın kontrolünü sağlayan bir örgüt haline geldi.

“ÇATIŞMASIZLIK DURUMUNU İSTİSMAR ETTİLER”

Burada özellikle Türkiye’de yaşanan süreci kendi lehlerine kullanmak istediler. Çatışmasızlık durumunu bir nevi istismar ederek, Irak-Suriye hattında güçlenerek nihayetinde Türkiye’de de kazanım elde etti ve sürece de bağlılıklarına da bir kenara itip tekrar çatışmalı bir ilkeye çekince bir geçişkenlik oldu. Bir yandan Irak’taki Kandil savunma alanlarını kontrol eden PKK, bir yanda Suriye’de 3 tane kantonu ilerleten PKK ve Türkiye’de belirli alanlarda güçlenmiş bir örgüt karşımıza çıkıyor.

PKK İLE PYD’NİN BİR FARKI YOK!

Kağıt üzerinde PKK ile PYD’nin farklı olduğunu söyleyebiliriz ancak hem liderlik açısından baktığımızda, hem ideolojik olarak baktığımızda, hem de militanlar arasındaki geçişkenliğe baktığımızda bu yapıların birbirinden farklı olmadığını görüyoruz. Zaten PYD, 2003 yılında Suriye’de PKK’nın bir kolu olarak kurulmuştu. Lider kadrosu ve diğer anlamda, Öcalan’la olan ideolojik bağlılığını göz önüne aldığımızda tamamen tek bir örgütün iki farklı yüzü olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin PKK’ya yönelik operasyonlar başlatması, örgütün Irak-Suriye üzerinde bölge gücü olma planlarını bertaraf etmişti.

IRAK-SURİYE-TÜRKİYE HATTINDA CİDDİ GEÇİŞGENLİK VAR 

Şimdi Türkiye’deki çatışmaların başlaması muhtemelen PYD’nin içerisinden daha önce gitmiş olan direk Türkiye’deki militanların geri dönmesini ve gerekli çalışmaların dahil olmasını beraberinde getirebilir. Irak-Suriye-Türkiye hattında örgüt militanları arasında ciddi bir geçişkenlik var.

BATININ IŞİD’LE SAVAŞ İÇİN PYD’YE SİLAH VERMESİ…

Batı’nın tamamen iki yüzlüğüyle ilgili bir durum. Sonuçta PKK ile PYD’nin hiçbir farkı olmadığı açık bir şekilde ortadayken, bir terör örgütü olan IŞİD’le mücadele için diğer terör örgütünü kullanmaları söz konusu. Ancak bunları yaparken de Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate almıyorlar. Bu anlamda hem ABD’nin hem Almanya’nın PYD’yi yapılandırması Türkiye’nin aleyhinde olan bir durum. Tabi Türkiye

“PKK’NIN TÜRKİYE’DEKİ EYLEMLERİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR”

Batı’ya karşı girişimlerde bulunuyor. Bu tarz bir silahlandırmaya gitmemeleri gerektiğini defalarca iletti ve bunu engellemeye çalışıyor. Özellikle PKK’nın yağmaya çalıştığı bir şey var, bölgedeki oyunlarını ve yayılmacılığını IŞİD’le mücadele parantezine almaya çalışıyor. Bu anlamda da Batı kamuoyunda ve devletler nezdinde de kendini kullanışlı bir örgüt olarak tanıtmak istiyor. Ne yazık ki Batılı ülkelerde Türkiye’deki terör eylemlerini görmezden gelerek bu örgütün Suriye bağlantısını IŞİD’e karşı destekleyebiliyor.
 
 
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.