'PKK'nın saldırganlığı çözüm sürecinde dengeyi bozdu'
PKK’nın saldırıları ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tabiriyle ‘buzdolabına kaldırılan’ çözüm sürecinin akıbeti tartışmasını AjansHaber’e değerlendiren Doç. Dr. Erdinç Yazıcı önemli tespitlerde bulundu.
PKK’nın Türkiye genelindeki saldırıları ile çözüm sürecinde atılan adımlar, yürütülen görüşmeler durdu. Bundan sonrası için TSK’nın PKK’ya karşı terörle mücadelede kararlı şekilde üzerine gidileceği de devletin zirvesince dile getiriliyor.
Bu aşamada PKK ile görüşmelerde etkili olan HDP’nin katı tutumu da diyaloğun uzaklaşmasına ve silahların konuşmasına neden oluyor. Bu durum hem siyasi olarak hem güvenlik açısından hem de bölgesel ekonomi açısından Türkiye’nin aleyhine işleyen bir süreci tetikliyor.
Peki çözüm sürecinin geleceğini ne bekliyor? ‘Buzdolabına kaldırılan’ süreç hangi koşullarda yeniden diyalog yoluyla konuşulmaya başlanabilir?
Çözüm sürecinin dinamiklerini ve geleceğini AjansHaber’e değerlendiren Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdinç Yazıcı, sürecin akıbetinin PKK’nın tutumuna bağlı olduğunu ifade ederek önemli tespitlerde bulundu.
Gerekli şartlar yerine gelmedikçe diyalog anlamında yeni bir görüşmenin olmayacağını söyleyen Yazıcı şu değerlendirmelerde bulundu:
“ÇÖZÜM SÜRECİNİN AKIBETİ PKK’NIN TUTUMUNA BAĞLI”
Çözüm sürecinin akıbeti PKK’nın bundan sonraki tutumuna bağlı. PKK Türkiye sınırlarından çıkıp silah bırakmadığı sürece çözüm sürecinde ilerleme olmayacak. Diğer taraftan bölgenin akil insanları, sivil toplum örgütleri liderleri, sivil toplum yapılarıyla ilişkiler sürecek. Bu konuda Sayın Başbakan çok hassas davranıyor. Bir program dahilinde yoğun ilişkilerini sürdürüyor.
“ŞARTLAR YERİNE GELMEDİKÇE YENİ BİR GÖRÜŞME OLMAYACAK”
Geniş olarak çözüm süreci bu anlamda sürüyor fakat dar anlamda HDP-PKK-Kandil-İmralı ekseninde çözüm sürecinin geleceği PKK ile yürütülen mücadelenin sonuçlarına bağlı. PKK’nın takınacağı tavıra bağlı. Çünkü Türkiye burada net bir çizgi ortaya koydu. O çizgide Türkiye topraklarını terk edip, silah bırakmadıkları sürece yakın bir zamanda yeni bir görüşme olmayacak.
“ÇÖZÜM SÜRECİ MODELİNDE BİR DEĞİŞİKLİK OLMAZ”
Eğer yeniden koşullar hazır olursa, PKK’nın eylem kapasitesinin düşürülmesiyle ilgilidir. Tahmin ediyorum PKK önce bir süredir devam eden ateşkes çağrılarını karşılıklı bir ateşkese çevirecek. Daha sonra da özellikle HDP’nin aracılığıyla yeni bir evreye kayacaktır. Ben şablonda çok fazla değişiklik olacağını sanmıyorum. HDP-İmralı arasında irtibat üzerinden buradaki görüşmelerin Kandil’e götürülerek buradaki sonuçların onlara iletilmesi, onların tutumunun görülmesi şeklinde modelde bir değişiklik olacağını sanmıyorum.
TÜRKİYE KURAL KOYUCU
Bu çatışma çok daha farklı bir boyut kazanmadan böyle bir ihtimal görünmüyor bugün için. Türklerin PKK üzerindeki tahrip kapasitesinin çok yüksek olduğu görülüyor. Bu koşullarda Türkiye kural koyma gücünü sürdürüyor. Ben bu taleplerin gerçeğe dönüşebileceğini sanmıyorum.
PKK’NIN SALDIRGANLIĞI DENGEYİ BOZDU
Bir defa HDP’nin barajı geçip 80 vekil çıkarması bir özgüven getirmeliydi, getirmiş gibi de görüldü ama PKK’nın yeniden çatışmayı başlatması bütün dengeyi bozdu. Öyle anlaşılıyor ki yeniden bir denge sağlayabilmek çok zor. O eski pozitif hava, Türkiye’de demokrasinin kanatlarının gelişmesine katkı sağlayacağız gibi Türkiye’nin ana gövdesinde sempati yaratan hava gitti.
HDP’NİN İŞİ ARTIK ZOR
Onu yeniden kazanabilmesi HDP’nin yeniden çözüm süresine dönülürse ve yararlı rolüne dönüş imkanlarını getirecek. Bu haliyle artık çok zor HDP’nin bir yapıcı rolü oynayabilmesi. HDP’nin daha farklı bir yerde denge siyaseti yürütmesi gerekiyor ve o da çok.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Bu aşamada PKK ile görüşmelerde etkili olan HDP’nin katı tutumu da diyaloğun uzaklaşmasına ve silahların konuşmasına neden oluyor. Bu durum hem siyasi olarak hem güvenlik açısından hem de bölgesel ekonomi açısından Türkiye’nin aleyhine işleyen bir süreci tetikliyor.
Peki çözüm sürecinin geleceğini ne bekliyor? ‘Buzdolabına kaldırılan’ süreç hangi koşullarda yeniden diyalog yoluyla konuşulmaya başlanabilir?
Çözüm sürecinin dinamiklerini ve geleceğini AjansHaber’e değerlendiren Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdinç Yazıcı, sürecin akıbetinin PKK’nın tutumuna bağlı olduğunu ifade ederek önemli tespitlerde bulundu.
Gerekli şartlar yerine gelmedikçe diyalog anlamında yeni bir görüşmenin olmayacağını söyleyen Yazıcı şu değerlendirmelerde bulundu:
“ÇÖZÜM SÜRECİNİN AKIBETİ PKK’NIN TUTUMUNA BAĞLI”
Çözüm sürecinin akıbeti PKK’nın bundan sonraki tutumuna bağlı. PKK Türkiye sınırlarından çıkıp silah bırakmadığı sürece çözüm sürecinde ilerleme olmayacak. Diğer taraftan bölgenin akil insanları, sivil toplum örgütleri liderleri, sivil toplum yapılarıyla ilişkiler sürecek. Bu konuda Sayın Başbakan çok hassas davranıyor. Bir program dahilinde yoğun ilişkilerini sürdürüyor.
“ŞARTLAR YERİNE GELMEDİKÇE YENİ BİR GÖRÜŞME OLMAYACAK”
Geniş olarak çözüm süreci bu anlamda sürüyor fakat dar anlamda HDP-PKK-Kandil-İmralı ekseninde çözüm sürecinin geleceği PKK ile yürütülen mücadelenin sonuçlarına bağlı. PKK’nın takınacağı tavıra bağlı. Çünkü Türkiye burada net bir çizgi ortaya koydu. O çizgide Türkiye topraklarını terk edip, silah bırakmadıkları sürece yakın bir zamanda yeni bir görüşme olmayacak.
“ÇÖZÜM SÜRECİ MODELİNDE BİR DEĞİŞİKLİK OLMAZ”
Eğer yeniden koşullar hazır olursa, PKK’nın eylem kapasitesinin düşürülmesiyle ilgilidir. Tahmin ediyorum PKK önce bir süredir devam eden ateşkes çağrılarını karşılıklı bir ateşkese çevirecek. Daha sonra da özellikle HDP’nin aracılığıyla yeni bir evreye kayacaktır. Ben şablonda çok fazla değişiklik olacağını sanmıyorum. HDP-İmralı arasında irtibat üzerinden buradaki görüşmelerin Kandil’e götürülerek buradaki sonuçların onlara iletilmesi, onların tutumunun görülmesi şeklinde modelde bir değişiklik olacağını sanmıyorum.
TÜRKİYE KURAL KOYUCU
Bu çatışma çok daha farklı bir boyut kazanmadan böyle bir ihtimal görünmüyor bugün için. Türklerin PKK üzerindeki tahrip kapasitesinin çok yüksek olduğu görülüyor. Bu koşullarda Türkiye kural koyma gücünü sürdürüyor. Ben bu taleplerin gerçeğe dönüşebileceğini sanmıyorum.
PKK’NIN SALDIRGANLIĞI DENGEYİ BOZDU
Bir defa HDP’nin barajı geçip 80 vekil çıkarması bir özgüven getirmeliydi, getirmiş gibi de görüldü ama PKK’nın yeniden çatışmayı başlatması bütün dengeyi bozdu. Öyle anlaşılıyor ki yeniden bir denge sağlayabilmek çok zor. O eski pozitif hava, Türkiye’de demokrasinin kanatlarının gelişmesine katkı sağlayacağız gibi Türkiye’nin ana gövdesinde sempati yaratan hava gitti.
HDP’NİN İŞİ ARTIK ZOR
Onu yeniden kazanabilmesi HDP’nin yeniden çözüm süresine dönülürse ve yararlı rolüne dönüş imkanlarını getirecek. Bu haliyle artık çok zor HDP’nin bir yapıcı rolü oynayabilmesi. HDP’nin daha farklı bir yerde denge siyaseti yürütmesi gerekiyor ve o da çok.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.