Muhalefet başkanlık sistemine neden karşı çıkıyor?

Türkiye’de milletvekilliği genel seçimleri yaklaşırken ‘başkanlık sistemi’ tartışmaları da devam ediyor.

Türkiye, yaklaşan 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde başkanlık sistemi tartışmalarını sert  şekilde yaşıyor. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti grubunun üzerinde sıkça durduğu bu konuya muhalefetin sert tepkisi de sürüyor. Başkanlık sisteminin Erdoğan’ı diktatörleştireceğini, sultanlaştıracağını savunan muhalefete Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidardan da sert tepki geliyor.

Başkanlık sistemi konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çeşitli kesimlerle görüşmeleri de devam ediyor. Dün gerçekleşen ‘Cumhurbaşkanlığı sofrası’nda çeşitli alanlardan akademisyenlerin yer aldığı toplantıda gündem başkanlık sistemiydi.

‘Cumhurbaşkanlığı sofrası’nda  yer alan Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, toplantıda başkanlık sistemi hakkında konuşulanları ve konu hakkındaki tartışmaları AjansHaber’e değerlendirdi.

ERDOĞAN: DAMDAN DÜŞENİN HALİNİ DAMDAN DÜŞEN BİLİR

‘Başkanlık sistemi dediğimizde aslında bir siyasal sistemi tartışıyoruz’ diyen Akgün,  “Bugün için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu , Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olduğu süreçte bir uyumsuzluk yok ama Cumhurbaşkanı   ‘Damdan düşenin halini damdan düşen bilir. Ben onun için özetle 2007’ye kadar olan süreçte Ahmet Necdet Sezer’le olan süreçte neler çektiğimi ben bilirim, ama biz dışarı yansıtmadık. Bizim yerimize imza attı, blokaj  uyguladı, biz bunları gördük’  dedi.

2023 HEDEFLERİ İÇİN YENİ SİSTEM

2023 vizyonuna ulaşmak adına Türkiye’nin bunu sağlayacak bir siyasal sistemi yaratması gerektiğini dile getiren Akgün, “Bugünkü, bizi taşıyamayan parlamenter sistem yerine, yürütmenin gücünün artırıldığı ve istikrarı sağlayan bir başkanlık sistemi şart. Esasen sunumu bu. Benim şahsi kanaatim şu. Türkiye’deki mevcut parlamenter sistem, literatürdeki, yani siyaset bilimcilerinin parlamenter sistem olarak isimlendirdikleri sistemle alakası da yok” dedi.

“TÜRKİYE’DE HİÇBİR ZAMAN PARLAMENTARİZM OLMADI”

Türkiye’de hiçbir zaman parlamentarizmin olmadığı belirten Akgün,  “Yani parlamento merkezli, seçilmişlerin yönettiği bir ülke olmadı. Tam tersine 61 ve 82 anayasaları görüntüde parlamentarizm ama uygulamada seçilmişler üzerinde rejimin ana sahipleri olarak görülen başta TSK ve diğer grupların ağır bir vesayeti vardı ve Cumhurbaşkanlığı makamı da bu vesayetin odaklarından birisi olarak görülüyordu. Hala bu sistem bitmiş değil ama bu vesayet kurumları geriletildiği için biz demokratik tartışmayı yapabiliyoruz fakat yarın bu sistem değişmezse yeniden 90’lı yıllarda 70’li yıllarda olduğu gibi anomalik durumlar üretmeyeceğinin garantisi yok. Türkiye’nin de zaman kaybetmeye tahammülü yok” şeklinde konuştu.

“BÖLGESEL ANLAMDA KRİZLER 10-20 YIL DAHA DEVAM EDECEK”

Türkiye’nin çevresinde yaşanan krizlere işaret eden Akgün, “Bölgesel anlamda yaşadığımız kriz ortamında  -ki bu krizler 10-20 yıl daha devam edecek, çünkü dünya sistemi yeniden yapılanıyor -  hem içerideki hem dışarıdaki gelişmelere aniden nefes verebilecek bir liderliğe ihtiyaç duyulacak. Bunun ihtiyacı çok açık. Ben onun için de başkanlık sisteminin çözüm olacağını düşünüyorum” dedi.

MUHALEFET BAŞKANLIK SİSTEMİNE NEDEN KARŞI ÇIKIYOR?

‘Muhalefetin ana odağını CHP yürütüyor’ diyen Akgün,  “Türkiye’de oy dağılımına baktığınız zaman  1950’den bu yana yüzde 65 sağ, yüzde 35 sol. Dolayısıyla halkın seçtiği bir başkanlık sistemi ve cumhurbaşkanlığında sağ kesimden adayların seçilebileceğini görüyorlar. Algıları bu. Onun için de otomatik olarak kendilerine başkanlık sistemi başkanlığını ya da cumhurbaşkanlığını halk seçimlerinde kazanamayacaklarına inandıkları için böyle bir mesafede duruş var. Bu olayı Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinde okuyarak kişiselleştiriyorlar. Erdoğan’ın diktatörleşebileceğini, sultanlaşabileceğini iddia ediyorlar. Şahsi bir okumaları var ama neticesinde bir muhalefet” değerlendirmesinde bulundu.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.