Milli Takıma Fatih Terim motivasyonu
Türkiye Milli Takımı, Fatih Terim’in göreve gelmesinden sonra yeniden başarılı sonuçlar almaya başladı.
Türkiye A Milli Takımı, 2008 yılında İsviçre ile Avusturya’nın ev sahipliğini yaptığı Avrupa Şampiyonası’nda 3’üncülük elde etmişti. Bu başarının ardından Teknik Direktör Fatih Terim’le yola devam edilirken 2009 yılında tecrübeli hoca ile Milli Takımın yolları ayrılmıştı. Fatih Terim’in ayrılmasından sonra teknik direktör arayışlarını artıran Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) kararını yabancı bir teknik adamdan yana kullandı. 2010 yılında göreve getirilen Hollandalı Teknik Adam Guus Hiddink ve sonrasında göreve getirilen Abdullah Avcı, beklenilen başarıyı getiremedi.
3 BÜYÜK TURNUVAYA KATILAMADIK
Türkiye Milli Takımı’nda üst üste alınan kötü sonuçlarla çatırdamalar başlamıştı. Son olarak 2008’deki Avrupa Şampiyonası’na katılan Türkiye, 2010 ve 2014 Dünya Kupası, 2012 Avrupa Şampiyonası ‘na katılma hakkı kazanamadı.
SELÇUK’UN SON DAKİKA FRİKİĞİ FRANSA YOLUNU AÇTI
Art arda 3 büyük turnuvayı kaçıran Türkiye, yeniden Fatih Terim ile anlaştı. Göreve geldiğinden bu yana en büyük hedefi bu yaz düzenlenecek olan Avrupa Şampiyonası’na katılmak olan Terim, bu hedefini başardı. Eleme gruplarında Hollanda, Çek Cumhuriyeti, İzlanda, Letonya ve Kazakistan karşılaşan A Millilerimiz son maçta uzatma dakikalarında Selçuk İnan’ın attığı frikik golüyle İzlanda’yı 1-0 mağlup ederek en iyi 3’üncü kontenjanından Avrupa Şampiyonası’na katılma hakkı kazandı.
A MİLLİ TAKIMIMIZA TERİM DOPİNGİ
Fatih Terim’den önce dağınık ve bireysel çabalarla başarı kovalayan bir takım görüntüsü veren A Milli Takımımız, Fatih Terim yönetiminde yine takım haline hareket eden bir takım görüntüsü veriyor. Futbolcuların Fatih Terim ile özgüvenlerini kazandıkları ve performanslarını iyice artırdıkları da görüldü.
2008’DEKİ BAŞARI DA TERİM YÖNETİMİNDE GELMİŞTİ
Türkiye Milli Takımı’nın tarihindeki en büyük başarılardan biri de 2008 yılındaki Avrupa Şampiyonası’nda Fatih Terim yönetimindeki futbolculardan gelmişti. Turnuvada grubun son maçında Çek Cumhuriyeti’ni 2-0 geriden gelerek 3-2 mağlup eden A Milli Takımımız gruptan çıkmıştı. Gruptan mucizevi bir şekilde çıkan Milli Takımımız, çeyrek finalde Slaven Bilic yönetimindeki Hırvatistan ile karşılaştı.
ASLA PES ETMEYEN BİR MİLLİ TAKIM
Hırvatistan-Türkiye karşılaşmasının 90 dakikası 0-0’lık eşitlikle sonra ermiş ve maç uzatmalara gitmişti. Herkes maçın 0-0 biterek penaltılara gideceğini düşünürken Ivan Klasnic 119’uncu dakikada Hırvatları 1-0 öne geçirdi. Hırvatistanlı futbolcuların maçın bittiğini ve yarı finale çıktıklarını düşünürken son saniyede sahneye Semih Şentürk çıktı. 120’inci dakikada golü atan Semih Şentürk, skoru 1-1’e getirdi ve maç penaltılara gitti. Penaltılar sonucu rakibini eleyen A Millilerimiz yarı finale yükselmişti.
FATİH TERİM GENÇ OYUNCULARI SEVİYOR
A Milli Takım’da genç oyunculara sıklıkla yer veren Fatih Terim, bu futbolculardan maksimum verim almayı da biliyor. Fransa’ya gitmesi muhtemel Hakan Çalhanoğlu, Oğuzhan Özyakup, Cenk Tosun ve Ozan Tufan gibi isimler genç yaşlarında çok iyi bir performans sergiliyorlar.
TERİM’İN ANAHTARI: MOTİVASYON
Çalıştırdığı her takımda kazanma inancını ve hırsını futbolculara aşılayan tecrübeli teknik adam Fatih Terim’in anahtarı, motivasyon. Maçtan önce yaptığı toplantılarda oyuncuları maça tamamen motive eden Terim, bu şekilde futbolcuların asla pes etmemesini ve oyundan düşmemesini sağlıyor.
TAKIM İÇİ ARKADAŞLIK HAD SAFHADA
Hollandalı Guus Hiddink ve Abdullah Avcı yönetimindeki Türkiye’ye gelen en büyük eleştiri takım içinde bir birlik olmayışıydı ancak Fatih Terim göreve geldiği günden itibaren futbolcuların arkadaşlıklarına önem gösteriyor. Fatih Terim yönetimindeki Türkiye Milli Takımı’nda takım içi arkadaşlık en üst seviyeye çıkmış durumda.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.