"Kılıçdaroğlu ve Bahçeli başkanlık sistemini bilmiyor"
AjansHaber, siyasetin ana gündemi olan “Başkanlık sistemi” artılarını ve eksilerini, siyaset ve akademi dünyasının önde gelen isimlerine sordu.
Zınar AYDIN / AjansHaber
7 Haziran 2015’te yapılacak olan genel seçim propogandalarına Başkanlık sistemi damgasını vuracak. CHP parti içi sorunlarını çözmeye yoğunlaşmışken, AK Parti’de ise seçim çalışmaları hızlı başladı. Öyle ki AK Parti’nin seçim sloganlarından biri de belli oldu. AK Partili Burhan Kuzu, ‘başkanlık sistemini getirelim’ sloganıyla seçmenden oy isteyeceğini belirtti.
Siyasetin ana gündemi ‘başkanlık sistemi’ sert tartışmaları da beraberinde getirdi. Hükümet kanadından AK Parti’li Burhan Kuzu, HDP’nin muhalif seslerinden Altan Tan ve akademi dünyasından siyaset bilimci Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, konunun tüm yönlerini Ajanshaber’e anlattı.
BURHAN KUZU
AK PARTİ’NİN SLOGANI BAŞKANLIK SİSTEMİ OLACAK
Seçimlerde yeni anayasa ve başkanlık sistemine vurgu yapacaklarını söyleyen Kuzu, AK Parti olarak vatandaşa 'Başkanlık sistemini getirelim' diyeceğiz. Sloganlarımızdan biri bu olacak açıklamasında bulundu.
"AK PARTİ YARIM KALAN MESELEYİ TAMAMLAYACAK"
Özellikle başkanlık sistemi ile ilgili yaptığı açıklamalarla dikkat çeken AK Parti İstanbul Milletvekili ve Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı halka seçtirdiğimize göre artık geriye dönüşün olmayacağını, yarı başkanlık ya da tam başkanlık sisteminin Türkiye’de uygulanmasının şart olduğunu ve AK Parti’nin yarım kalan bu meseleyi mutlaka tamamlayacağının altını çizdi.
"MİLLETVEKİLİ DAHA GÜÇLÜ OLACAK"
Başkanlık istemi hakkında bilgi veren Kuzu, bu sistemde bakanların dışarıdan atandığını, net bir kuvvetler ayrımını olduğunu, halkın hem Meclis’i hem de devlet başkanını seçtiğini, partili milletvekili yerine bölgesinde daha güçlü milletvekillerinin Meclis’e geleceğini söyledi.
"30 YILDIR BAŞKANLIK SİSTEMİNİ SAVUNUYORUM"
AK Parti olarak ABD’deki başkanlık sistemini dillendirdiklerini belirten Kuzu, Turgut Özal’a danışmanlık yaptığı tarihten bu yana 30 yıldır başkanlık sistemini savunduğunu ifade etti. Başkanlık sisteminin talihsizliğini 2 şansızlığa bağlayan Kuzu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
KUZU: BAŞKANLIK SİSTEMİNİN İKİ ŞANSSIZLIĞI VAR
“Birinci şanssızlık, başkanlık sisteminin adı yanlış konulmuş olmasından kaynaklanıyor. Çünkü bu sistemde başkan değil, kongre ya da parlamento güçlü. İsme karşı zaten bir ön yargı var. Evet, başkanlık isteminde bir başkan var ama başkan yetkisini Meclis’ten çıkacak kanun ve bütçeye borçlu. Kanun ve para gelmezse bu başkanın neresi diktatör olacak. Mevcut Parlamenter sistemde Meclis’in yani yasama organın adı var kendi yok. Bu organ başbakan ve hükümet ne derse onu yapar, gelen kanun ve bütçe aynen geçer. Aksi bir durumu siz hatırlıyor musunuz? Diktatörlük parlamenter sistemde olur. İkinci şansızlık ise sistemin Türkiye’de bilinmemesi ve yeteri kadar tartışılmaması”
"KILIÇDAROĞLU DA BAHÇELİ DE BİLMİYOR"
Başkanlık sistemiyle birlikte diktatörlüğün geleceği yönündeki eleştirilerin yersiz ve saçma olduğunu, muhalefetin dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin de sistem hakkında yeteri kadar bilgisi olmadığı iddia eden AK Partili Kuzu, vatandaşın da yanlış bilgilendirildiğini, muhalefetin de konuyu tartışmaktan çekindiği ve korktuğunu aktardı.
PADİŞAHLIK DA GELMİYOR MECLİS DE KALKMIYOR
Kuzu konuyla ilgili olarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bilim adamlarına bir şey demiyorum ama bunlar da bildikleri halde işlerine gelmediği için; CHP zihniyeti de parti olarak kendine güvenmediğinden doğrudan karşı çıkıyor. Çünkü başkanlık sisteminde herkesi kucaklamak zorundasınız yoksa söz sahibi olamıyorsunuz. ‘Başkanlık Sistemi’ tartışması ne zaman ortaya çıksa konuyu bilmeyen siyasetçilerin aklına hemen şu iki şey geliyor: Başkanlık sistemi gelirse Cumhuriyet kalkacak, Meclis yok olacak ve padişahlık sistemi gelecek sanki…”
KUZU: BU MUAZZAM BİR DURUM
Kuzu, bu sistemde bir vekilin yeniden seçilmesi ve bakan olması genel başkanına ya da başbakana bağlı. Oysa ki ABD’nin başkanlık sistemi modelinde ‘sen milletvekili olacaksın, senden bakan olmaz’ diyor. Bir kere vekilin bakan beklentisini bitiriliyor. Bu muazzam bir durum, bu o kadar güzel bir şey ki, bundan daha iyi bir şey yok. Bir vekilin tekrar seçilmesi genel başkana değil, bölgede güçlü olup olmadığına bağlı. Aynı belediye başkanlığı gibi… Eğer güçlüysen genel başkan seni aday olarak göstermekten başka çaresi kalmayacak. Seçimlerde tek bağlayıcı unsur halk olacak, ifadelerini kullandı.
YÜZDE 10'LUK SEÇİM BARAJI KALDIRILIYOR
Kuzu, parlamenter sistemde koalisyonlu dönemlerin rakamlarının kötü, tek partili dönemlerinin rakamlarının iyi olmasının tesadüf olmadığını sözlerine eklerken başkanlık sistemiyle birlikte koalisyon hükümetlerinin son bulacağını, yüzde 10’luk seçim barajının ortadan kaldırılacağını dile getirdi.
ABD’nin federal yapıda olması nedeniyle, başkanlık sistemi Türkiye’ye gelirse “burada da federal yapı oluşacak” algısı oluşturulduğunu ve bunun da yanlış bir algı olduğunu açıklayan Kuzu, ABD’deki federal yapı başkanlık sistemin bir sonucu olmadığını izah etti.
ALTAN TAN
“3 SİSTEMDE FAYDALI OLABİLİR”
HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, “AK Parti demokrasi adına faydalı olacak bir sistemi mi düşünüyor, yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteklerini meşrulaştıracak bir sistem mi arıyor?” sorularına dikkat çekerek,” Şu an ki parlamenter sistemin yanlışlıkları var. Bu sistemin yerine gündemde olan Başkanlık Sistemi eğer daha iyi bir Türkiye neticesini halka sunacaksa konuşabiliriz. Bu ABD tipi bir başkanlık sistemi de olabilir, Fransa'daki gibi yarı başkanlık sistemi de olabilir. Eğer istenirse bugünkü parlamenter Sistem'in eksiklikleri ve yanlışlıkları da düzeltilebilir. Bu üç yolda Türkiye için faydalı olabilir.” değerlendirmesini yaptı.
“DEMEK Kİ BAŞKANLIK DEĞİL SULTANLIK İSTİYORLAR”
“AK Partinin istediği başkanlık sistemi değil” diyen HDP’li Tan, “Amaç Erdoğan'ın sultanlık sistemi'ne geçmektir. Nitekim ABD tipi başkanlık sistemi'ni destekleyenlere Burhan Kuzu," zavallı Obama" diye nitelendirmişti. Obama'yı bile zavallı gören bir Başkanlık Sistemi'ni kabul etmeyenler demek ki başkanlık değil sultanlık istiyor. Sultanlığı da kabul etmek mümkün değil” dedi.
ERSİN KALAYCIOĞLU
“NE ABD STİLİ BAŞKANLIK SİSTEMİ NE DE FRANSA’DAKİ BAŞKANLIK STİLİ BİZE UYUYOR”
Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, Türkiye’nin şuan ne ABD’de uygulanan başkanlık stiline ne de Fransa’da var olan yarı başkanlık sistemine uygun olmadığını belirterek,” Türkiye'deki sistem daha çok Fransa’daki yarı başkanlık sistemi’ni andırıyor fakat Türkiye’nin demokrasi sisteminde uygulamalar adil bir şekilde netice oluşturmuyor. Bu işleyiş bozukluğunu da düzeltebilmek için yıllardır siyaset bilimciler bir hayli araştırma içerisine girmişler fakat ne yazık ki sağlıklı bir uygulama da bulunmuş değil.” değerlendirmesinde bulundu.
“BAŞKANLIK SİSTEMİ’NDE DE SIKINTILAR VAR”
Başkanlık rejimlerinde de hükümetin yararlı olmayan çalışmalarını engellemekte sıkıntılar yaşandığını aktaran Kalaycıoğlu,” ABD bunların önüne seçimle geçmeye çalışıyor ancak orda da Temsilciler Meclisi'nin yenilemeleri 2 yılda bir seçimlerle oluyor. Fakat ABD'nin sisteminde ortaya çıkan tıkanmalar demokrasi açısından problem teşkil etmiyor. Hükümet etme, yönetme açısından bazı problemler oluştursa da kişilerin özgürlüğünü tehdit etmediği için hatta koruduğu için bunlarda esas itibariyle sistemin bir parçası olarak kabul ediliyor.” diye konuştu.
“SİSTEM DEĞİŞSE DE ANTİ DEMOKRATİK İŞLEYİŞ DEVAM EDECEK”
Türkiye de ABD'de olduğu gibi özgürlük isteyen bir halkın olmadığını belirten Kalaycıoğlu,” Bizde en fazla istenilen şey keyfi yönetim fakat bu da özgürlük değil. Böyle bir keyfi sistemde hukuk sisteminin deforme olmasına sebep oluyor. Başkanlık Sistemi Türkiye için yararlı olabilecek bir sistem değil şuan Parlamenter sistemde yaşadığımız sorunlar Başkanlık Sistemi gelse dahi anti demokratik bir şekilde ilerleyecek." diye konuştu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
7 Haziran 2015’te yapılacak olan genel seçim propogandalarına Başkanlık sistemi damgasını vuracak. CHP parti içi sorunlarını çözmeye yoğunlaşmışken, AK Parti’de ise seçim çalışmaları hızlı başladı. Öyle ki AK Parti’nin seçim sloganlarından biri de belli oldu. AK Partili Burhan Kuzu, ‘başkanlık sistemini getirelim’ sloganıyla seçmenden oy isteyeceğini belirtti.
Siyasetin ana gündemi ‘başkanlık sistemi’ sert tartışmaları da beraberinde getirdi. Hükümet kanadından AK Parti’li Burhan Kuzu, HDP’nin muhalif seslerinden Altan Tan ve akademi dünyasından siyaset bilimci Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, konunun tüm yönlerini Ajanshaber’e anlattı.
BURHAN KUZU
AK PARTİ’NİN SLOGANI BAŞKANLIK SİSTEMİ OLACAK
Seçimlerde yeni anayasa ve başkanlık sistemine vurgu yapacaklarını söyleyen Kuzu, AK Parti olarak vatandaşa 'Başkanlık sistemini getirelim' diyeceğiz. Sloganlarımızdan biri bu olacak açıklamasında bulundu.
"AK PARTİ YARIM KALAN MESELEYİ TAMAMLAYACAK"
Özellikle başkanlık sistemi ile ilgili yaptığı açıklamalarla dikkat çeken AK Parti İstanbul Milletvekili ve Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı halka seçtirdiğimize göre artık geriye dönüşün olmayacağını, yarı başkanlık ya da tam başkanlık sisteminin Türkiye’de uygulanmasının şart olduğunu ve AK Parti’nin yarım kalan bu meseleyi mutlaka tamamlayacağının altını çizdi.
"MİLLETVEKİLİ DAHA GÜÇLÜ OLACAK"
Başkanlık istemi hakkında bilgi veren Kuzu, bu sistemde bakanların dışarıdan atandığını, net bir kuvvetler ayrımını olduğunu, halkın hem Meclis’i hem de devlet başkanını seçtiğini, partili milletvekili yerine bölgesinde daha güçlü milletvekillerinin Meclis’e geleceğini söyledi.
"30 YILDIR BAŞKANLIK SİSTEMİNİ SAVUNUYORUM"
AK Parti olarak ABD’deki başkanlık sistemini dillendirdiklerini belirten Kuzu, Turgut Özal’a danışmanlık yaptığı tarihten bu yana 30 yıldır başkanlık sistemini savunduğunu ifade etti. Başkanlık sisteminin talihsizliğini 2 şansızlığa bağlayan Kuzu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
KUZU: BAŞKANLIK SİSTEMİNİN İKİ ŞANSSIZLIĞI VAR
“Birinci şanssızlık, başkanlık sisteminin adı yanlış konulmuş olmasından kaynaklanıyor. Çünkü bu sistemde başkan değil, kongre ya da parlamento güçlü. İsme karşı zaten bir ön yargı var. Evet, başkanlık isteminde bir başkan var ama başkan yetkisini Meclis’ten çıkacak kanun ve bütçeye borçlu. Kanun ve para gelmezse bu başkanın neresi diktatör olacak. Mevcut Parlamenter sistemde Meclis’in yani yasama organın adı var kendi yok. Bu organ başbakan ve hükümet ne derse onu yapar, gelen kanun ve bütçe aynen geçer. Aksi bir durumu siz hatırlıyor musunuz? Diktatörlük parlamenter sistemde olur. İkinci şansızlık ise sistemin Türkiye’de bilinmemesi ve yeteri kadar tartışılmaması”
"KILIÇDAROĞLU DA BAHÇELİ DE BİLMİYOR"
Başkanlık sistemiyle birlikte diktatörlüğün geleceği yönündeki eleştirilerin yersiz ve saçma olduğunu, muhalefetin dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin de sistem hakkında yeteri kadar bilgisi olmadığı iddia eden AK Partili Kuzu, vatandaşın da yanlış bilgilendirildiğini, muhalefetin de konuyu tartışmaktan çekindiği ve korktuğunu aktardı.
PADİŞAHLIK DA GELMİYOR MECLİS DE KALKMIYOR
Kuzu konuyla ilgili olarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bilim adamlarına bir şey demiyorum ama bunlar da bildikleri halde işlerine gelmediği için; CHP zihniyeti de parti olarak kendine güvenmediğinden doğrudan karşı çıkıyor. Çünkü başkanlık sisteminde herkesi kucaklamak zorundasınız yoksa söz sahibi olamıyorsunuz. ‘Başkanlık Sistemi’ tartışması ne zaman ortaya çıksa konuyu bilmeyen siyasetçilerin aklına hemen şu iki şey geliyor: Başkanlık sistemi gelirse Cumhuriyet kalkacak, Meclis yok olacak ve padişahlık sistemi gelecek sanki…”
KUZU: BU MUAZZAM BİR DURUM
Kuzu, bu sistemde bir vekilin yeniden seçilmesi ve bakan olması genel başkanına ya da başbakana bağlı. Oysa ki ABD’nin başkanlık sistemi modelinde ‘sen milletvekili olacaksın, senden bakan olmaz’ diyor. Bir kere vekilin bakan beklentisini bitiriliyor. Bu muazzam bir durum, bu o kadar güzel bir şey ki, bundan daha iyi bir şey yok. Bir vekilin tekrar seçilmesi genel başkana değil, bölgede güçlü olup olmadığına bağlı. Aynı belediye başkanlığı gibi… Eğer güçlüysen genel başkan seni aday olarak göstermekten başka çaresi kalmayacak. Seçimlerde tek bağlayıcı unsur halk olacak, ifadelerini kullandı.
YÜZDE 10'LUK SEÇİM BARAJI KALDIRILIYOR
Kuzu, parlamenter sistemde koalisyonlu dönemlerin rakamlarının kötü, tek partili dönemlerinin rakamlarının iyi olmasının tesadüf olmadığını sözlerine eklerken başkanlık sistemiyle birlikte koalisyon hükümetlerinin son bulacağını, yüzde 10’luk seçim barajının ortadan kaldırılacağını dile getirdi.
ABD’nin federal yapıda olması nedeniyle, başkanlık sistemi Türkiye’ye gelirse “burada da federal yapı oluşacak” algısı oluşturulduğunu ve bunun da yanlış bir algı olduğunu açıklayan Kuzu, ABD’deki federal yapı başkanlık sistemin bir sonucu olmadığını izah etti.
ALTAN TAN
“3 SİSTEMDE FAYDALI OLABİLİR”
HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, “AK Parti demokrasi adına faydalı olacak bir sistemi mi düşünüyor, yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteklerini meşrulaştıracak bir sistem mi arıyor?” sorularına dikkat çekerek,” Şu an ki parlamenter sistemin yanlışlıkları var. Bu sistemin yerine gündemde olan Başkanlık Sistemi eğer daha iyi bir Türkiye neticesini halka sunacaksa konuşabiliriz. Bu ABD tipi bir başkanlık sistemi de olabilir, Fransa'daki gibi yarı başkanlık sistemi de olabilir. Eğer istenirse bugünkü parlamenter Sistem'in eksiklikleri ve yanlışlıkları da düzeltilebilir. Bu üç yolda Türkiye için faydalı olabilir.” değerlendirmesini yaptı.
“DEMEK Kİ BAŞKANLIK DEĞİL SULTANLIK İSTİYORLAR”
“AK Partinin istediği başkanlık sistemi değil” diyen HDP’li Tan, “Amaç Erdoğan'ın sultanlık sistemi'ne geçmektir. Nitekim ABD tipi başkanlık sistemi'ni destekleyenlere Burhan Kuzu," zavallı Obama" diye nitelendirmişti. Obama'yı bile zavallı gören bir Başkanlık Sistemi'ni kabul etmeyenler demek ki başkanlık değil sultanlık istiyor. Sultanlığı da kabul etmek mümkün değil” dedi.
ERSİN KALAYCIOĞLU
“NE ABD STİLİ BAŞKANLIK SİSTEMİ NE DE FRANSA’DAKİ BAŞKANLIK STİLİ BİZE UYUYOR”
Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, Türkiye’nin şuan ne ABD’de uygulanan başkanlık stiline ne de Fransa’da var olan yarı başkanlık sistemine uygun olmadığını belirterek,” Türkiye'deki sistem daha çok Fransa’daki yarı başkanlık sistemi’ni andırıyor fakat Türkiye’nin demokrasi sisteminde uygulamalar adil bir şekilde netice oluşturmuyor. Bu işleyiş bozukluğunu da düzeltebilmek için yıllardır siyaset bilimciler bir hayli araştırma içerisine girmişler fakat ne yazık ki sağlıklı bir uygulama da bulunmuş değil.” değerlendirmesinde bulundu.
“BAŞKANLIK SİSTEMİ’NDE DE SIKINTILAR VAR”
Başkanlık rejimlerinde de hükümetin yararlı olmayan çalışmalarını engellemekte sıkıntılar yaşandığını aktaran Kalaycıoğlu,” ABD bunların önüne seçimle geçmeye çalışıyor ancak orda da Temsilciler Meclisi'nin yenilemeleri 2 yılda bir seçimlerle oluyor. Fakat ABD'nin sisteminde ortaya çıkan tıkanmalar demokrasi açısından problem teşkil etmiyor. Hükümet etme, yönetme açısından bazı problemler oluştursa da kişilerin özgürlüğünü tehdit etmediği için hatta koruduğu için bunlarda esas itibariyle sistemin bir parçası olarak kabul ediliyor.” diye konuştu.
“SİSTEM DEĞİŞSE DE ANTİ DEMOKRATİK İŞLEYİŞ DEVAM EDECEK”
Türkiye de ABD'de olduğu gibi özgürlük isteyen bir halkın olmadığını belirten Kalaycıoğlu,” Bizde en fazla istenilen şey keyfi yönetim fakat bu da özgürlük değil. Böyle bir keyfi sistemde hukuk sisteminin deforme olmasına sebep oluyor. Başkanlık Sistemi Türkiye için yararlı olabilecek bir sistem değil şuan Parlamenter sistemde yaşadığımız sorunlar Başkanlık Sistemi gelse dahi anti demokratik bir şekilde ilerleyecek." diye konuştu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.