Kıbrıs'taki müzakere sürecinde son durum ne?
Kıbrıs’ta müzakere süreci devam ediyor. İki liderin 4 madde üzerinde anlaştığı iddiaları Ada’daki gündemi değiştirdi.
Kıbrıs'ta 15 Mayıs 2015'te yeniden başlayan müzakere süreci kapsamında KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum lideri Anastasiadis arasındaki görüşmeler sürüyor.
AKINCI’NIN SEÇİLMESİ MÜZAKERE SÜRECİNİ HIZLANDIRMIŞTI
Yarım asırdır Kıbrıs'ta varlığını sürdüren Kıbrıs müzakereleri, KKTC'de Cumhurbaşkanlığına Mustafa Akıncı'nın seçilmesiyle birlikte yeni bir ivme kazanmıştı. Mülkiyet sorunu, 4 Rum’a 1 Türk, ve Türkiye’nin garantörlüğünü Kıbrıs üzerinden çekmesi gibi konular Kıbrıslı Türkler’in müzakere sürecinde sonucunu en çok merak ettiği konular arasında yer aldı.
4 MADDE ÜZERİNDE ANLAŞILDI İDDİASI
Kıbrıs Rum yönetiminde Türklerle federasyon kurulmasına karşı çıkan küçük muhalefet partilerinden EDEK'in lideri Marinos Sizopulos, BM'nin 'gizlilik kararı' uyguladığı Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis ile Mustafa Akıncı arasındaki anlaşma tutanaklarını açıkladı. Anlaşılan maddeler arasında Yüksek Anayasa Mahkemesi, Senato, vatandaşların nitelikleri ve mülkiyet sorunu gibi maddeler olduğu konuşuluyor.
Kıbrıs’ta devam eden müzakere sürecini ve Ada’daki son gelişmeleri Kıbrıs Postası Haber Müdürü Canan Onurer AjansHaber’e değerlendirdi:
EDEK'in lideri Marinos Sizopulos’un KKTC ile Rum tarafı arasında yapılan müzakerelerle ilgili anlaşılan maddeleri açıklamış olmasa körü körüne inanmanın doğru olmayacağına inanıyorum. Sayın Mustafa Akıncı da kendi ağzından çıkmadıkça veya kendi belgeleri yayınlamadığı sürece açıklanan ya da sızdırılanların sorgulanmasını istemişti. Bugüne kadar müzakere sürecinde birçok belge ve fikir ortaya kondu birçok da karar alındı. Bunların artık gün yüzüne çıkması gerekiyor.
“MÜZAKERELERDE LİDERLERİ ZORLAYAN 3 KONU VAR”
Kıbrıs müzakerelerinde liderleri zorlayacak birkaç konu başlığı var aslında. Bunlar; Mülkiyet sorunu, garantörlük ve toprak sorunu. Garantörlük konusunda nasıl bir yol izleneceğini yapılan açıklamalardan aşağı yukarı anlamış durumdayız. Garantörlük için bir taraftan “kırmızı çizgimizdir” deniliyor bir taraftan da garantörlerin tartışmaya açılması söz konusu.
“RUM KESİMİ’NDEKİ SEÇİM NEDENİYLE TRİBÜNLERE OYNUYORLAR”
Haziran ayında Kıbrıs Rum Kesimi’nde yapılacak olan seçimler de önemli. Bu zamanlarda Türkiye ve KKTC ile ilgili açıklamaların revaçta olduğu ve tribünlere oynanıldığı bir süreç. Yapılan açıklamaları hem iç hem de dışa doğru değerlendirmek gerekiyor. Seçime kadar Rum tarafından yapılacak açıklamalara daha objektif bakılabilmesi gerekiyor.
“SAYIN AKINCI CİDDİ BİR BİLGİLENDİRME YAPMIYOR”
Sayın Akıncı, müzakere süreciyle ilgili ciddi bir bilgilendirme yapmıyor. Meclis’te yer alan siyasi partileri ve milletvekillerine müzakere süreci hakkında bilgi veriyor ancak toplumun karşısına çıkıp bir açıklama yaptığı söylenemez. Sayın Akıncı seçildiği günden bu yana barış dili kullanmayı tercih etti. Suçlayıcı bir tavır içerisine girmedi. Sadece kendi düşüncelerini söylüyor.
“2004 REFERANDUMU BEKLENTİLERİN DÜŞMESİNE NEDEN OLDU”
Müzakere sürecinin başından beri halkın tavrı çözüme yönelikti. Her yapılan hareket, eylem “ortak bir vatanda yaşayabiliriz” olgusunun yayılmasına yönelikti. 2004 referandumunun ardından beklentilerin gerçekleşmemesi sonucunda özellikle Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayanların Kıbrıs sorunundaki beklentilerin de düşüşe geçmesine neden oldu.
“HALK MÜZAKERELERDEN ÇOK EKONOMİK GELİŞMELERİ ÖNEMSİYOR”
Kıbrıslı Türklerin de müzakere süreci çok da umurlarında değil. Kıbrıs tarafında sokaklarda Mustafa Akıncı ile Nikos Anastasiadis arasındaki görüşmelerden çok asgari ücretin artıp artmayacağı, ekonominin nasıl gideceği, Türkiye ile imzalanacak ekonomik protokolün neler getirip neler götüreceği ve su meselesi konuları daha çok tartışılıyor. Kıbrıslı Türklerin müzakerelere ilgisi 2004’teki referandumun ardından azaldı.
KIBRIS'TAKİ BİRLEŞME SÜRECİ...
Annan Planı
Annan Planı, Türk ve Rum kesimleri halinde bölünmüş Kıbrıs Adası'nın bağımsız bir devlet olarak birleştirilmesini öneren Birleşmiş Milletler planıdır. Adını, planı ortaya atan Kofi Annan'dan alır.
Plan, Kıbrıs adasının İngiliz üsleri bölgesi haricinde kalan kısımlarının bağımsız ve federal nitelikte bir devlet olacak şekilde birleştirilmesini öngörüyordu. Plan gereğince Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki bakanlıkların en az üçte biri Türklerden oluşacaktı. Devlet başkanlığı ve başbakanlık makamları on ayda bir Türkler ve Rumlar arasında değişecekti.
Referandum
Nisan 2004'te Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde yapılan referandumlar ile oylamaya sunulan plan, Türk tarafından % 65 kabul gördüğü halde Rum oylarının % 76 red şeklinde olduğundan hayata geçirilememiştir.
2008'den bu yana...
Şubat 2008'de Kıbrıs Cumhuriyeti'nde yapılan seçimlerde Dimitris Hristofyas, son turda rakibi Kasulidis'in aldığı 15.000 oya ve %40,11 oy oranına karşı %59,89 oy oranı ve 23.000 oyla Kıbrıs cumhurbaşkanı seçildi. Hristofyas basına verdiği demeçlerde Kıbrıs sorununun çözülememesi halkımıza ihanetle eşdeğerdir gibisinden cümleler kurarak çözüme hazır olunduğunu ifade etti. KKTC ve Kıbrıs Cumhuriyeti cumhurbaşkanlarının görüşmelerinde Mart 2008'de Lefkoşa'yı ve adayı birbirinden ayıran Lokmacı Sınır Kapısı'nın açılması kararı alındı ve açıldı. 2015 Mayıs ayında yeniden başlayan müzakere süreci ise KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lider Nikos Anastasiadis arasıdna sürüyor.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.