'Kıbrıs'ta tansiyon artacak'
BM’nin ‘Rumlara 1974 öncesinde mülkiyet hakkı tanındı’ sözleri KKTC’de büyük ses getirdi. İddialara göre Güney Kıbrıs’la KKTC arasında süregelen müzakereler BM’nin ‘mülkiyet’ açıklamasıyla sekteye uğrayabilir.
BM’nin ‘Bireylerin 1974 öncesi mülk hakkı tanındı’ açıklaması Kıbrıs'ı karıştırdı! Kıbrıs'ta Rumların 1974 öncesi mülkiyet haklarının tanınarak, mahkeme niteliğinde özel komisyon kurulması kararı, topraklarının yüzde 80’i eski Rum mülkü olan KKTC’de kaosa yol açtı. Kuzey Kıbrıs Gazeteciler Cemiyeti Asbaşkanı Ali Hançerli, BM’nin açıklamasıyla ve yürütülen protokollerin halka duyurulmaması sebebiyle Türklerin çok fazla başının ağrıyacağını söyledi. Hançerli, “BM’nin açıklamasıyla birlikte Kıbrıs’ta tansiyonun artacağı aşikâr. Özellikle BM, Rumların yüzde 80’ine 1974’ten önce mülkiyet hakkın tanıdığını söylüyor. Bu açıklamanın ardından Rumların KKTC bölgesine yerleşme ihtimali çok fazla. Ancak bu oranın yüzde 80 değil de yüzde 60 civarında olduğunu düşünüyorum. Zaten biz Kıbrıs’ta var olan toprakların 3’te 1’ini elimizde tutuyoruz” dedi.
Rumların, Türklerden daha akıllıca davrandığını vurgulayana Hançerli, “Güney Kıbrıs’ta Türklere ait olan toprakları devletin kamusal alanı olarak inşa etti. Ciddi anlamda bölgede Türklerin bulunduğu arazilerde alt yapı çalışmalarında bulundular. Bu durum da Türklerin Güney Kıbrıs’ta yer alan topraklarına yerleşimini zorlaştıracaktır. Ancak Türkler Kuzey Kıbrıs’ta Rumların aksine kendi toprakları üzerinde alt yapı çalışmalarını yürüttüler. Bunun da kuşkusuz dezavantajı çok olacaktır” diye konuştu.
Kuzey Kıbrıs Gazeteciler Cemiyeti Asbaşkanı Ali Hançerli’nin AjansHaber’e yaptığı o değerlendirme:
“KIBRIS’TA TANSİYON ARTACAK”
BM’nin açıklamasıyla birlikte Kıbrıs’ta tansiyonun artacağı aşikâr. Özellikle BM, Rumların yüzde 80’ine 1974’ten önce mülkiyet hakkın tanıdığını söylüyor. Bu açıklamanın ardından Rumların KKTC bölgesine yerleşme ihtimali çok fazla. Ancak bu oranın yüzde 80 değil de yüzde 60 civarında olduğunu düşünüyorum. Zaten biz Kıbrıs’ta var olan toprakların 3’te 1’ini elimizde tutuyoruz.
“TÜRKLERİN GÜNEY KIBRIS’A GÖÇ ETME İHTİMALİ ÇOK AZ”
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle gerçekleştirilen protokolde nasıl bir toprak anlaşmasının olacağı henüz bilinmiyor. Bana göre, Türklerin, Güney Kıbrıs’a gitme ihtimali çok az. Burada BM’nin mülkiyet açıklamasından yola çıkarak Rumların Kuzey Kıbrıs’a yerleşimi daha kolay ve çok daha fazla olacaktır.
“RUMLAR, TÜRKLERDEN DAHA AKILLICA DAVRANDI”
Rumlar, Türklerden daha akıllıca davrandı. Güney Kıbrıs’ta Türklere ait olan toprakları devletin kamusal alanı olarak inşa etti. Ciddi anlamda bölgede Türklerin bulunduğu arazilerde alt yapı çalışmalarında bulundular. Bu durum da Türklerin Güney Kıbrıs’ta yer alan topraklarına yerleşimini zorlaştıracaktır. Ancak Türkler Kuzey Kıbrıs’ta Rumların aksine kendi toprakları üzerinde alt yapı çalışmalarını yürüttüler. Bunun da kuşkusuz dezavantajı çok olacaktır.
“BAŞIMIZ ÇOK AĞRIYACAK”
KKTC halkının başı çok ağrıyacak. Protokollerde Türk halkı bilgilendirilmiyor. Sanırım protokollerin sonuna kadar da böyle devam edecekler. Ardından uzlaşma sağlanmasıyla birlikte de müzakereler kabul edilecek. Burada Türk halkının sorumluluğu doğrudan görmezden gelinecek.
“AKINCI KAPALI KUTU”
Sayın Akıncı’nın halkı ile çok yakından bir ilişki kurması gerekirken mesafeli bir davranış sergilediğini görüyoruz. Akıncı kapalı kutu. Basına hiçbir bilgi vermiyor.
“TÜRKİYE’YE GÖÇLER OLACAKTIR”
Bana göre protokollerde halkın benimsemeyeceği bazı mevcut şartlar söz konusu. Protokoller o nedenle halktan gizli tutuluyor. Halktan gizli tutularak son dakikada bu konuyu geçiştirmek istiyorlar. Protokollerde uzlaşma sağlanması halinde ve mülkiyet kavramının KKTC halkını mağdur etmesi durumunda Türkiye’ye göçler olacaktır.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.