Şehir Plancıları Odası: Depremin yıktığı kentler akıl ve bilimle inşa edilmeli

TMMOB Şehir Plancıları Odasından yapılan açıklamada kentlerin ortak kimlik ve kültür dikkate alınarak aceleye getirilmeden, kimliksizleştirilmeden, akıl, bilim, planla inşa edilmesi gerektiği belirtildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan depremin yıktığı kentlerin bir yıl içerisinde yeniden inşa edileceğini açıkladı. Erdoğan'ın açıklamasına Şehir Plancıları Odası "Kentler, yüzyıllarca süren sosyal, kültürel, siyasal etkileşimlerin ve toplumsal inşa süreçlerinin ürünleri olarak ortaya çıkarlar.Kent kurulurken aceleye getirilmemeli" uyarısı yaptı.

Şehir Plancıları Odasından yapılan açıklamada kentlerin yalnızca barınma değil aynı zamanda sosyalleşme, çalışma, kendini yeniden üretme alanları olduğu anımsatılarak "Bu çerçevede kentlerin insanların istihdam, ulaşım, konaklama, rekreasyon, sağlık, eğitim gibi farklı ihtiyaçlarına cevap verebilmesi gerekir. Sadece zemini sağlam olduğu için tarihsel bağlamından kopuk biçimde birbirine benzeyen yeni konutlar inşa ederek elde edilen "yapılı çevre" kent olarak tarif edilemez" denildi.

Deprem nedeniyle yıkım yaşayan yerleşimlerde yıkıma sebebiyet veren tüm sorunların analiz edilmesi ve deprem sonrası ortaya çıkan demografik değişimin boyutunun da dikkate alınması istenen açıklama şöyle:

Yaşadığımız yıkım kent ölçeğinde olduğu için, yeniden inşa da kent ölçeğinde düşünülmelidir. Halihazır haritaların, yerbilimsel etütlerin güncellenmesi gereklidir. Depremden zarar gören kamu yapıları, hastaneler, okullar, sosyo-kültürel tesisler ve fiziki altyapıya ilişkin analiz çalışmaları yapılmalıdır. Sağlıklı fiziksel inşa süreçleri ancak tüm bu analizler yapıldıktan ve veriler güncellendikten sonra sakınım önlemlerini içeren bütüncül planların katılımcı bir şekilde hazırlanması, onaylanması ve kamuoyuyla paylaşılması sonrası mümkündür.

Bu nedenle, bir yılda belli sayıda bina inşa edilebilir ama bir yılda kent inşa edilemez. Olması gereken; kısa ve orta vadede nitelikli geçici barınma alanları kurgulanarak depremzede yurttaşların temel ihtiyaçlarının giderilmesi; yüzyıllar boyunca yaşayacağımız kentlerin aceleye getirilmeden, kimliksizleştirilmeden, akılla, bilimle, planla ve toplumsal olarak yeniden ayağa kaldırılmasıdır.