İşte PKK'nın son saldırılardaki amacı...
Terör örgütü PKK, Türkiye’deki birçok ilde eylem yapmaya başladı. Peki, PKK’nın bu eylemlerdeki amacı ne?
Terör örgütü PKK kanlı eylemlerini sürdürmeye devam ediyor. Güvenlik güçlerinin, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde terör örgütü mensuplarını bölgeden temizleme operasyonları sürerken terör örgütü PKK da yurdun birçok bölgesinde hain saldırılar düzenliyor.
MANİSA, BURSA, GİRESUN VE GÜMÜŞHANE…
Geçtiğimiz hafta Bursa Ulu Camii’de terör saldırısı yaşanmış canlı bomba ölürken, onlarca kişi de yaralanmıştı. Yine geçtiğimiz hafta Manisa’da Soma-Kırkağaç yolu üzerinde askeri aracın geçişi sırasında patlayıcı infilak etmiş olayda bir astsubay yaralanmıştı. Son olarak terör örgütünün hain saldırıları Karadeniz Bölgesi’ni hedef aldı. Giresun ve Gümüşhane’de PKK’lı teröristlerce uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırılarda 1’i ağır olmak üzere 3 kişi yaralandı. Dün, Doğankent ilçesinde yapımı devam eden HES inşaatında çalışan işçilere terör örgütü mensuplarınca uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Alınan ilk bilgilere göre 1'i ağır olmak üzere 2 işçi yaralandı. İki gün önce Doğankent ilçesinde eğitimlerinin tamamlayan köy korucularını görevlerine başladıkları belirtilmişti. Aynı zamanda Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde bulunan Yaşmaklı Barajı’nda da silahlı saldırının gerçekleştirildi.
Peki, terör örgütünün Karadeniz Bölgesi’nde gerçekleştirdiği eylemin altında yatan sebepler neler? Örgüt neden ülke genelinde eylem yapma yöntemini izlemeye başladı? Karadeniz Bölgesi güvenlik açısından Türkiye’nin yumuşak karnı mı? Tüm bu soruları Terör Uzmanı Nihat Ali Özcan, AjansHaber için yanıtladı.
PKK’nın yaptığı bu saldırıların sürpriz bir tarafı yok. PKK tarihine bakıldığı zaman da daha önce böyle eylemler gerçekleştirdiklerini görebiliyoruz. Yaz geldiğinde PKK, uzanabileceği her yere kadar uzanmaya çalışır. 1990’lı yılların ortalarında Antalya’ya kadar gitmişti. PKK açısından taktik olarak silahlı eylemlerini mümkün olduğunca yayması kendi çıkarları açısından en uygun davranış. Onlar da bunu uyguluyorlar.
“EYLEMLERİN PSİKOLOJİK YÖNÜ DAHA AĞIR BASIYOR”
Önemli olan ne kadar çok eylem yapması değil. Terör örgütü PKK için, eylemlerin sayısından çok insanları ne kadar korkuttuğu, endişe içerisine soktuğu önemli. Psikolojik yönü çok daha ağır basıyor. Bu olayların gerçekleşmesinden çok bu olayların meydana getirdiği tartışmalar, eleştiriler, korku ve sisteme güvensizlik daha önemli.
“PKK, KAOTİK BİR ORTAM OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYOR”
Terör örgütü PKK bugünkü saldırıyı Karadeniz’de yaptı. Geçtiğimiz hafta da Bursa’da, Manisa Soma’da ve İzmir Kirazlı’da eylemler yaptı. Örgüt becerebildiği, gidebildiği her yerde eylem yapmak istiyor. Amaçları kaotik bir ortam oluşturmaya çalışıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devleti, terör örgütü için ‘düşman’. Dolayısıyla elindeki bütün araç ve imkânlarla fırsat bulduğu her yerde eylem yapmaya çalışacaktır.
KÖY KORUCULARI YETERLİ Mİ?
Köy korucuları bir enstrümandır. Köy korucuları saldırı istihbaratı aldıklarında daha çok jandarmaya ve askere bilgi vermesi beklenir. Köy korucuları kendi başlarına terör önleyici bir ana enstrüman değildir. Dolayısıyla varlığı bile bazı avantajlar sağlar. Önemli bir rolü de vardır. Yoksa devlet her noktaya, her topluma asker ve polis dikemez. Korucular daha dağınık yerleşim yerlerinde hem örgüt için caydırıcı hem de devlet için haber alma sistemindeki en uç noktadır.
“TÜRKİYE’NİN CİDDİ BİR GÜVENLİK PROBLEMİ VAR”
Türkiye’nin son yıllarda terör örgütü PKK ve yine terör örgütü IŞİD’e karşı mücadelesini ve tüm bu terör örgütlerini Türkiye’yi hedef alması ve Türkiye’ye yönelik saldırılar düzenlemesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Nihat Ali Özcan, “Terör operasyonlarında mücadele önceliğinin PKK’ya mı yoksa IŞİD’e mi verileceği konusunda kararı devlet büyüklerimiz verir. Ancak Türkiye’nin çok ciddi bir güvenlik problemi olduğu da görülüyor” dedi.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.