İran'dan Suudi Arabistan'a açık tehdit!
Suudi Arabistan'ın Husilere yönelik saldırısının devam etmesinin ardından İran Genelkurmay Başkanı’nın yaptığı açıklamada 'Suudi Arabistan yok olabilir' tehdidi dünya gündemine oturdu.
Suudi koalisyona ait savaş uçakları, Yemen’de Şii Husi milislerine ait hedefleri vurmayı sürdürüyor. İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Hasan Firuzabadi, Suudi Arabistan Yemen'e saldırarak bu ülke halkına büyük zulüm yaptığını savundu ve "Bu zulüm Suudi Arabistan'ın yok olmasına neden olacak" ifadesini kullandı. Peki, açıklamaların ardından İran ve Suudi Arabistan arasında nasıl bir süreç ortaya çıkacak? İran ile Suudi Arabistan arasında doğrudan bir çatışma ortamı oluşur mu?
Ortadoğu Uzmanı Can Acun, ‘Suudi Arabistan liderliğinde geniş bir bölgesel koalisyon İran'ın yayılmacı politikalarına ilk defa devlet düzeyinde alenen Yemen'de cevap verdi’ diyerek “Yemen meselesinin İran için stratejik olmazsa olmaz bir hayati bir mesele olduğu kanısında değilim, Yemen'de bir savunma hattı oluşturup bölgesel pazarlıkta Irak ve Suriye'de elini güçlendirmek için Yemeni araçsallaştırması söz konusu” dedi.
Ortadoğu Uzmanı Can Acun İran’ın 'Suudi Arabistan yok olabilir' tehdidini AjansHaber’e değerlendirdi:
İLK DEFA ALENEN CEVAP VERİLDİ
Suudi Arabistan liderliğinde geniş bir bölgesel koalisyon İran'ın yayılmacı politikalarına ilk defa devlet düzeyinde alenen Yemen'de cevap verdi. İran'ın 11 Eylül sorasında ABD işgalleri ile bulduğu geniş jeo-politik boşluk ve Arap Baharı'nın Körfez ülkelerinin üzerinde oluşturduğu miyopluktan yararlanarak ihtiraslı bir politika izlemekteydi, ancak artık bazı maliyetlerle yüzleşmek durumunda kaldı. Ancak Yemen meselesinin İran için stratejik olmazsa olmaz bir hayati bir mesele olduğu kanısında değilim, Yemen'de bir savunma hattı oluşturup bölgesel pazarlıkta Irak ve Suriye'de elini güçlendirmek için Yemeni araçsallaştırması söz konusu.
“YEMEN’DEKİ DALGA SURİYE VE IRAK’I VURMAYA BAŞLARSA…”
İran ve Suudi Arabistan'da ontolojik olarak bir birlerini düşman olarak görüyorlar ancak simbiyotik olarak bir birlerinden besleniyorlar da. Yemen üzerinden İran'ın Suud ve onun oluşturduğu kaolisyona karşı sert bir cevap verebileceğini düşünmüyorum. İran'ın ayrıca Irak-Suriye-Lübnan hattına sınırlarının sonuna gelmiş durumda. Ancak Yemen'deki dalga Suriye ve Irak'ı vurmaya başlarsa Suudlar Lübnan’da İran çıkarlarını daha net bir şekilde hedef alırlarsa karşı karşıya gelmeleri elbette mümkün gözüküyor. Tabi böyle bir mücadelenin doğasının şimdiden tahmin edebilmek de zor ancak ben yine de direk askeri bir çatışmanın olabileceğini ön görmüyorum. Vekalet savaşlarına devam edeceklerdir.
“SUUDLAR KARTLARINI AÇIK OYNUYORLAR”
Suudlar ABD'yi en az İran'a tanınan alan kadar nükleer bir güç olmakla tehdit ettiler. Ancak doğrudan Pakistan’dan nükleer silah temin edilmesi en azından şu aşamada pek olası değil. Ancak Suudlar kartlarını artık açık oynuyorlar ve Pakistan’ın nükleer caydırıcılığını İran'a karşı kullanacaklardır.
“OBAMA NE PAHASINA OLURSA OLSUN…”
Obama ne pahasına olursa olsun nükleer antlaşmaları nihayetine erdirmek ve İran'ı dünya sistemine entegre ederek dış politikada bir başarı hikayesine dönüştürmek istiyor. Ancak ABD'de birçok pozisyon başta Kongrenin her iki kanadında da çoğunluğu elinde bulunduran Cumhuriyetçiler buna karşı. İran'a yönelik yaptırımların kalkmasına Kongre engel olacaktır bu da antlaşmanın geleceğine dair ciddi şüphe uyandırıyor.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.