Gebelikte şeker tarama testi tartışması
Ünlü diyetisyen Prof. Dr. Canan Karatay’ın “Gebelikteki şeker yüklemesi bebeğe zarar verir” açıklaması büyük tartışma yarattı, anne adaylarının da kafasını karıştırdı.
Beslenme konusundaki çıkışları ile sık sık gündeme gelen ünlü diyetisyen Prof. Dr. Canan Karatay, bu kez "Gebelikte yapılan şeker yükleme testi bebeğe zarar verir" sözleriyle yeni bir tartışmayı da başlatmış oldu.
Peki, şeker tarama testi neden yapılır? Şeker yüklemesi anneye ve bebeğe zarar verir mi? MedikalPark Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Muzaffer Uçarer, Prof. Karatay’ın açıklamalarına ilişkin görüşlerini AjansHaber’le paylaştı.
RİSK GRUBUNDAKİ HASTAYA KESİNLİKLE BU TEST YAPILMALI
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Uçarar, gebelikte risk grubundaki hastalara yapılan şeker tarama testinin dünyada bilimsel olarak uygulanan bir yöntem olduğunu vurguladı. Şeker Tarama Testi’nin uygulanması gerektiğini savunan Op. Dr. Uçarer, “Uygulanmalı çünkü gebelikte diyabet sık rastlanılan bir durum. Gebeliğin kendisi diyabete meyilli bir metabolik bir süreç yaratıyor. Dolayısı ile risk grubundaki hastalara kesinlikle bu test yapılmalı ve şu ana kadar 50 gram, 75 gram şeker testinin bebeği zehirlediğine ilişkin herhangi bilimsel bir yayın yok” dedi. Yıllardır bu işin içinde olduğunu belirten Muzaffer Uçarer “Hiçbir hastada şeker verilip de bebeğin zehirlendiğine ilişkin bir veriye rastlamadım” diye konuştu.
ŞEKER TARAMA TESTİ GİZLİ ŞEKERİN TESPİTİ İÇİN ÖNEMLİ
Prof. Karatay’ın eleştirilerinin haklı olduğu noktalarının da bulunduğunu belirten Op. Dr. Uçarer “Şekerin fazlası kesinlikle zararlı. Biz hamilelere dengeli bir diyet öneriyoruz. Karbonhidrat, protein, yağlardan belli oranda alınması gerektiği konusunda özellikle glisemik indeksi (karbonhidratların kandaki glukoz düzeylerine olan etkisini ölçme sistemi) yüksek olan hiçbir gebeye glukozu almasını biz de önermiyoruz. Ama 50 gramlık şeker tarama testi ile gizli bir şekeri tespit etmemiz bizim için çok faydalı oluyor. Gebeliğin ilerleyen döneminde tansiyon yükselmesi, bebek kaybı, bebeğin akciğerlerindeki gelişememe gibi pek çok durumu ona göre takip edip, bebeklerin daha sağlıklı olmalarını, annelerin doğumu daha sağlıklı gerçekleştirmelerini temin edebiliyoruz” diye konuştu.
BİLİMSEL ÇALIŞMALAR NETİCESİNDE ÖNERİLEN TESTLERDİR
Şeker tarama testinin, uzun yılların deneyimi ve birikimi ile bilimsel çalışmaların neticesinde uygulandığını dile getiren Uçarer şöyle konuştu:
“Çağımızda bir şeker kullanımının, beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle gerçekten şeker bir sağlık sorunu olalar karşımızda duruyor. Zaten gebelik dışında da, gebelik durumunda da bu artarak devam ediyor. Şeker tarama testinin her önüne gelen hastaya değil risk grubundaki hastaya –zaten bununla ilgili çalışmalar yapılmış- yapılması gerekmektedir. Uluslararası diyabet dernekleri var, bunlar hangi hastaya ne yapacağınızı belirtiyor ve her şey standardize edilmiş durumda. Hiçbir doktorun kendi kafasına göre yaptığı bir şey yok. Bunlar uzun yılların deneyimi, birikimi ile bilimsel çalışmalar neticesinde önerilen testlerdir. Şekerin lüzumsuz ve düzensiz kullanımına ilişkin önerilerde bulunmak, uyarmak kesinlikle toplumsal olarak faydalıdır”
“BU KONUDA KARATAY’I HAKLI BULUYORUM”
Bebeğin beyin gelişiminin yüzde 90’ı anne karnında ve doğduktan sonraki ilk 2 yıl içerisinde gerçekleştiğini söyleyen Uçarer “Risk grubundaki hastaya dünyanın en her yerinde bilimsel olarak bu test uygulanıyor. Türkiye’de de yıllardır uygulanıyor. Buna ilişkin olumsuz bir şey tespit edilmiş değil. Ama Canan Karatay’ın şekerin zararları, glisemik indeksi yüksek şeylerin gebelikte tüketimi konusundaki uyarılarını doğru buluyorum. Ama şeker testi yaparsanız böbreğinizi zehirlersiniz yaklaşımı yanlış. Sağlıklı beslenme çok önemli. Bebeğin beyin gelişiminin yüzde 90’ı anne karnında ve doğduktan sonraki ilk 2 yıl içerisinde gerçekleşiyor ve bilimsel olarak ispatlanmış. Bunun anlamı şu, demek ki tüm gebeler, sağlıklı, dengeli beslenirse geleceğin sağlıklı nesilleri oluşur” diye konuştu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Peki, şeker tarama testi neden yapılır? Şeker yüklemesi anneye ve bebeğe zarar verir mi? MedikalPark Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Muzaffer Uçarer, Prof. Karatay’ın açıklamalarına ilişkin görüşlerini AjansHaber’le paylaştı.
RİSK GRUBUNDAKİ HASTAYA KESİNLİKLE BU TEST YAPILMALI
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Uçarar, gebelikte risk grubundaki hastalara yapılan şeker tarama testinin dünyada bilimsel olarak uygulanan bir yöntem olduğunu vurguladı. Şeker Tarama Testi’nin uygulanması gerektiğini savunan Op. Dr. Uçarer, “Uygulanmalı çünkü gebelikte diyabet sık rastlanılan bir durum. Gebeliğin kendisi diyabete meyilli bir metabolik bir süreç yaratıyor. Dolayısı ile risk grubundaki hastalara kesinlikle bu test yapılmalı ve şu ana kadar 50 gram, 75 gram şeker testinin bebeği zehirlediğine ilişkin herhangi bilimsel bir yayın yok” dedi. Yıllardır bu işin içinde olduğunu belirten Muzaffer Uçarer “Hiçbir hastada şeker verilip de bebeğin zehirlendiğine ilişkin bir veriye rastlamadım” diye konuştu.
ŞEKER TARAMA TESTİ GİZLİ ŞEKERİN TESPİTİ İÇİN ÖNEMLİ
Prof. Karatay’ın eleştirilerinin haklı olduğu noktalarının da bulunduğunu belirten Op. Dr. Uçarer “Şekerin fazlası kesinlikle zararlı. Biz hamilelere dengeli bir diyet öneriyoruz. Karbonhidrat, protein, yağlardan belli oranda alınması gerektiği konusunda özellikle glisemik indeksi (karbonhidratların kandaki glukoz düzeylerine olan etkisini ölçme sistemi) yüksek olan hiçbir gebeye glukozu almasını biz de önermiyoruz. Ama 50 gramlık şeker tarama testi ile gizli bir şekeri tespit etmemiz bizim için çok faydalı oluyor. Gebeliğin ilerleyen döneminde tansiyon yükselmesi, bebek kaybı, bebeğin akciğerlerindeki gelişememe gibi pek çok durumu ona göre takip edip, bebeklerin daha sağlıklı olmalarını, annelerin doğumu daha sağlıklı gerçekleştirmelerini temin edebiliyoruz” diye konuştu.
BİLİMSEL ÇALIŞMALAR NETİCESİNDE ÖNERİLEN TESTLERDİR
Şeker tarama testinin, uzun yılların deneyimi ve birikimi ile bilimsel çalışmaların neticesinde uygulandığını dile getiren Uçarer şöyle konuştu:
“Çağımızda bir şeker kullanımının, beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle gerçekten şeker bir sağlık sorunu olalar karşımızda duruyor. Zaten gebelik dışında da, gebelik durumunda da bu artarak devam ediyor. Şeker tarama testinin her önüne gelen hastaya değil risk grubundaki hastaya –zaten bununla ilgili çalışmalar yapılmış- yapılması gerekmektedir. Uluslararası diyabet dernekleri var, bunlar hangi hastaya ne yapacağınızı belirtiyor ve her şey standardize edilmiş durumda. Hiçbir doktorun kendi kafasına göre yaptığı bir şey yok. Bunlar uzun yılların deneyimi, birikimi ile bilimsel çalışmalar neticesinde önerilen testlerdir. Şekerin lüzumsuz ve düzensiz kullanımına ilişkin önerilerde bulunmak, uyarmak kesinlikle toplumsal olarak faydalıdır”
“BU KONUDA KARATAY’I HAKLI BULUYORUM”
Bebeğin beyin gelişiminin yüzde 90’ı anne karnında ve doğduktan sonraki ilk 2 yıl içerisinde gerçekleştiğini söyleyen Uçarer “Risk grubundaki hastaya dünyanın en her yerinde bilimsel olarak bu test uygulanıyor. Türkiye’de de yıllardır uygulanıyor. Buna ilişkin olumsuz bir şey tespit edilmiş değil. Ama Canan Karatay’ın şekerin zararları, glisemik indeksi yüksek şeylerin gebelikte tüketimi konusundaki uyarılarını doğru buluyorum. Ama şeker testi yaparsanız böbreğinizi zehirlersiniz yaklaşımı yanlış. Sağlıklı beslenme çok önemli. Bebeğin beyin gelişiminin yüzde 90’ı anne karnında ve doğduktan sonraki ilk 2 yıl içerisinde gerçekleşiyor ve bilimsel olarak ispatlanmış. Bunun anlamı şu, demek ki tüm gebeler, sağlıklı, dengeli beslenirse geleceğin sağlıklı nesilleri oluşur” diye konuştu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.