'Fransa'daki büyük yürüyüşün Türkiye'de de gerçekleştirilmesi gerekir'
Türkiye’nin hemen her şehrinde PKK’ya yönelik büyük tepki yürüyüşleri, gösterileri yapılıyor.
PKK’nın Dağlıca ve Iğdır’daki saldırılarının ardından vatandaşlar hemen her şehirde Türk bayrakları ile sokakları doldurdu. Teröre tepkisini demokratik şekilde getiren vatandaşlar, yürüyüşler, çeşitli açıklamalar yapıyor.
Bu konuda elbette istenmeye durumlar da ortaya çıkıyor. Özellikle teröre tepkisini ifade etmek için sokağa inen vatandaşların arasına karışan provokatörler bu gösterileri vandalizme kadar götürüyor.
Peki, teröre karşı duruş için etkili olarak neler yapılmalı? Siyasilerin bu konudaki söylemleri birlikteliğin mesajını vermeleri ne kadar önemli?
Terör ortamında vatandaşın buna tepkisini AjansHaber’e değerlendiren Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, dönemin her türlü provokasyona açık bir dönem olduğunun altını çizerek, sorumlulara büyük görevlerin düştüğünü söyledi.
Fransa’daki Charlie Hebdo saldırısının ardından yaşanan yürüyüşü örnek veren Hacısalihoğlu, Fransa’daki büyük yürüyüşün Türkiyer’de de gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.
İşte Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu’nun değerlendirmeleri;
“HER TÜRLÜ PROVOKASYONA AÇIK BİR DÖNEM”
Ortaya çıkan tablo Türkiye’nin her kesiminden insanını her biçimden etkiliyor. Her türlü oyuna, provokasyona da açık bir dönem. Halkın bu konudaki duyarlılığı, bunu protestoya dönüştürmesi en doğal, demokratik hakkı. Bu ülkenin birliğini yansıtması açısından da son derece anlamlı. Ancak ne söylediğiniz değil nasıl söylediğiniz önemli. Böyle bir ortamda bu tür haklı tepkilerin içine sızmış unsurların provokatörlerin her türlü zemini kullanabilme imkanının olduğunu da unutmamak gerekir.
“PROVOKASYONLARA AÇIK HALE GETİRMEMEK SON DERECE ÖNEMLİ”
Bu eylemleri siyasileştirmemek, hiç kimsenin memleketi diğerinden daha fazla sevme ve teröre karşı sadece kendisinin duruş sergilediği gibi bir yaklaşım göstermeye hakkı yok. Herkesin yüreği yanıyor. Şehit cenazelerinin gitmediği ilçe merkezi kalmadı neredeyse bu 30 yıllık dönemde. Bu noktayı protesto düzeyinde tutmak ve provokasyonlara açık hale getirmemek son derece önemli.
“TERÖR HALKIN SAHAYA ÇIKMASIYLA DURDURULAMAZ”
Bir diğer boyutuyla baktığımızda terör halkın sahaya çıkmasıyla durdurulamaz. Bu Allah saklasın, iç savaşın ilk adımı haline gelir. Halkları bir araya getirmek, düşmanlaştırmak oyununu oynandığını 30 yıldır görüyoruz ama bunu başaramadılar. Bu millet tarihsel bağlarını her zaman canlı tuttu. Benzerliklerinin farklılıklarından çok fazla olduğunun bilinciyle bu ülkenin bu oyuna gelmesini engelledi ama şer odakları durmuyor.
“BÜTÜN SORUMLULARA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”
Bölgenin, Ortadoğu’nun bütün etnik ve mezhepsel çelişkilerini Türkiye’ye de yıkmak için her türlü tezgah planlanıyor ama zor günlerde bu millet başaracaktır. Anadolu çok ihanet görmüştür ama her zaman kazanan Anadolu olmuştur. Millet olma şuurunu unutmamak gerekir. Elbette bütün sorumlulara büyük görev düşüyor. Fransa’da karikatüristlere yapılan saldırıda nasıl dünya liderlerine çağrı yapılıp büyük anlamlı bir yürüyüş gerçekleştirildiyse bu çağrıyı buradan da yapmak gerekiyor.
“FRANSA’DAKİ BÜYÜK YÜRÜYÜŞÜN TÜRKİYE’DE DE GERÇEKLEŞTİRİLMESİ GEREKİR”
Herkesi insanlık adına, terörü lanetlemek adına bu büyük yürüyüşü Türkiye’de de gerçekleştirmesi gerek. Ancak maalesef bu bir medeniyet sınavı. Kendini medeniyet mertebesinde gören ülkeler kendi sınırlarındaki hayvan haklarına gösterdiği titizliği kendi sınırları dışındaki insan haklarında göstermediklerini görüyoruz. Bu sınav büyük ölçüde dünyanın geleceğine dair önemli negatif bir süreci tarif ediyor. Bu açıdan Anadolu medeniyetin beşiğidir, biz bu sınavı vereceğiz ama dünyanın da görmesi gerekiyor.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.