'Erişim engelini çok ilkel buluyorum'
Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınmasının ardından internette yayınlanan fotoğraflar Twitter, Facebook ve Youtube’a ‘erişim engeli’ getirdi. Peki, Erişim engeli bir çözüm mü?
İletişim uzmanı Ebru Tuay Üzümcü, hayatını kaybeden savcı Mehmet Selim Kiraz’ın fotoğraflarının internete yayılmasıyla Twitter, Facebook ve Youtube’a gelen kısıtlamaların çok ilkel olduğunu söyledi. Ülkedeki her krizde bu tarz kısıtlamalara gidildiğini ifade eden Üzümcü, ‘Bugünkü konjektürün içine böyle bir düşünce formatını yerleştirmek yanlış bir hamledir’ dedi.
Facebook’a 4 saat, Twitter ve YouTube’a ise yaklaşık 8 saat boyunca erişim engellendi. Yasakların sebebi ise geçtiğimiz hafta şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınma fotoğraflarının paylaşılması oldu. Sosyal medyaya yönelik içerik yasaklaması ve erişim engeli, çözüm mü? Siyasetin bu müdahalesi doğru mu?
İletişim uzmanı Ebru Tuay Üzümcü, Türkiye’de son dönemde internette gerçekleşen erişim kısıtlamasını AjansHaber’e değerlendirdi.
“ERİŞİM ENGELİNİ ÇOK İLKEL BULUYORUM”
Savcı Kiraz’ın fotoğraflarının yayınlanmasıyla gündemde yine hedef internet ve özellikle sosyal medyalar oldu. Hayatını kaybeden savcı Mehmet Selim Kiraz’ın fotoğraflarının internete yayılmasıyla Twitter, Facebook ve Youtube’a gelen kısıtlamalarını çok ilkel buluyorum. Çünkü bulunduğumuz çağ enformasyon çağı olarak nitelendiriyorken bu çeşit kısıtlamalarla gündemden koparmak istediğiniz bir haberin üstünü örtmenin aksine manipüle ediyorsunuz.
“BUGÜNKÜ KONJEKTÜRE, BU DÜŞÜNCE FORMATI YANLIŞ”
Twitter, Facebook ve Youtube gibi internet sitelerine erişim engeli getirmek eski bir anlayışın ürünüdür. Bugünkü konjektürün içine böyle bir düşünce formatını yerleştirmek yanlış bir hamledir. Yaşadığımız sistem bu tür davranışları kusar. Yani yaptığınız hamle ile amacınıza ulaşmak yerine bunu daha fazla göz önüne getiririz.
“HATALAR, TOPLUM BASKILANARAK ÖRT PAS EDİLİYOR”
Kendi eksikliğimizden ortaya çıkan korku nedeniyle bu korkuyu bir başka algı üzerine projekte ederiz. Ülkemizde internette bir kısım sitelere getirilen yayın yasağının ana sebebi de bu psikolojidir. Yönetim kesiminde bulunan insanlar kendi hatalarını toplumu baskılayarak ört pas etmek istiyor. Fakat bu yasaklar insanı yasaklanan olgu üzerindeki merakının artmasına neden oluyor. Üstü örtünen Uygulanan bu yöntem çok akıllıca değil.
“ERİŞİM ENGELİ, TOPLUMDA GÜVENSİZLİĞİ HAKİM KILIYOR”
Ülkede meydana gelen ‘erişim engeli’ sorunu toplumda güvensizliği hâkim kılar. Öte yandan toplumun istikrarını ve finansal yapısını da olumsuz etkiler. Bu tarz sorunların önüne yasaklama yöntemiyle geçilemez. Burada aslında getirilen yasakların amaçlarının ne olduğuna bakmak gerekir. Bazı istisnai durumlarda zaten kanunda belli yasaklar söz konusu. Bu anlaşılır bir şey. Ama bunun bir sınırı var. Bu yasakların dışında kalan keyfi müdahalelerin olmaması gerekiyor. Yasalar çok açık ve net kanuna aykırı davranışların ne olduğunu bize zaten gösteriyor.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Facebook’a 4 saat, Twitter ve YouTube’a ise yaklaşık 8 saat boyunca erişim engellendi. Yasakların sebebi ise geçtiğimiz hafta şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınma fotoğraflarının paylaşılması oldu. Sosyal medyaya yönelik içerik yasaklaması ve erişim engeli, çözüm mü? Siyasetin bu müdahalesi doğru mu?
İletişim uzmanı Ebru Tuay Üzümcü, Türkiye’de son dönemde internette gerçekleşen erişim kısıtlamasını AjansHaber’e değerlendirdi.
“ERİŞİM ENGELİNİ ÇOK İLKEL BULUYORUM”
Savcı Kiraz’ın fotoğraflarının yayınlanmasıyla gündemde yine hedef internet ve özellikle sosyal medyalar oldu. Hayatını kaybeden savcı Mehmet Selim Kiraz’ın fotoğraflarının internete yayılmasıyla Twitter, Facebook ve Youtube’a gelen kısıtlamalarını çok ilkel buluyorum. Çünkü bulunduğumuz çağ enformasyon çağı olarak nitelendiriyorken bu çeşit kısıtlamalarla gündemden koparmak istediğiniz bir haberin üstünü örtmenin aksine manipüle ediyorsunuz.
“BUGÜNKÜ KONJEKTÜRE, BU DÜŞÜNCE FORMATI YANLIŞ”
Twitter, Facebook ve Youtube gibi internet sitelerine erişim engeli getirmek eski bir anlayışın ürünüdür. Bugünkü konjektürün içine böyle bir düşünce formatını yerleştirmek yanlış bir hamledir. Yaşadığımız sistem bu tür davranışları kusar. Yani yaptığınız hamle ile amacınıza ulaşmak yerine bunu daha fazla göz önüne getiririz.
“HATALAR, TOPLUM BASKILANARAK ÖRT PAS EDİLİYOR”
Kendi eksikliğimizden ortaya çıkan korku nedeniyle bu korkuyu bir başka algı üzerine projekte ederiz. Ülkemizde internette bir kısım sitelere getirilen yayın yasağının ana sebebi de bu psikolojidir. Yönetim kesiminde bulunan insanlar kendi hatalarını toplumu baskılayarak ört pas etmek istiyor. Fakat bu yasaklar insanı yasaklanan olgu üzerindeki merakının artmasına neden oluyor. Üstü örtünen Uygulanan bu yöntem çok akıllıca değil.
“ERİŞİM ENGELİ, TOPLUMDA GÜVENSİZLİĞİ HAKİM KILIYOR”
Ülkede meydana gelen ‘erişim engeli’ sorunu toplumda güvensizliği hâkim kılar. Öte yandan toplumun istikrarını ve finansal yapısını da olumsuz etkiler. Bu tarz sorunların önüne yasaklama yöntemiyle geçilemez. Burada aslında getirilen yasakların amaçlarının ne olduğuna bakmak gerekir. Bazı istisnai durumlarda zaten kanunda belli yasaklar söz konusu. Bu anlaşılır bir şey. Ama bunun bir sınırı var. Bu yasakların dışında kalan keyfi müdahalelerin olmaması gerekiyor. Yasalar çok açık ve net kanuna aykırı davranışların ne olduğunu bize zaten gösteriyor.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.