'Erdoğan'ın korkusu seçim'
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ‘izleme heyeti kırmızı çizgimiz değildir’ sözleri gündemde geniş yankı buldu. Peki, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'gerekli bulmuyorum' sözleriyle tartışma konusu haline gelen İzleme Heyeti'nden vazgeçilecek mi?
HDP Milletvekili Demirtaş’ın izleme heyetine yönelik konuşması gündeme bomba gibi düştü. Öcalan’ın Nevruz mesajında ‘izleme heyeti olmalıdır’ sözleri Demirtaş’ın açıklamalarından sonra kafaları karıştırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izleme heyetine yönelik ‘haberim yok’ ifadeleri süreci çıkmaza sokar mı?
Gazeteci- yazar Ümit Fırat HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ‘izleme heyeti kırmızı çizgimiz değildir’ sözlerini AjansHaber’e değerlendirdi.
“ÇÖZÜM SÜRECİNİN KOŞULLARINI HDP BELİRLEYEMEZ”
Gazeteci Ümit Fırat, ‘İzleme heyeti kırmızı çizgimiz değildir’ açıklamasının Selahattin Demirtaş’ı aşan bir durum olduğunu vurgulayarak, “HDP ne yapıyor? Kandil’e gidiyor oradan alınan direktifleri İmralı’ya ulaştırıyor. Daha sonra da sonucu hükümetle görüşüyor. Yani HDP’nin alternatif bir projesi çözüm süreci adına söz konusu değil. Hükümet tabi ki de demokrasi gereğince HDP’yi muhatap alacak. Ama bu tür açıklamalar Selahattin Demirtaş’ın yapacağı açıklamalar değil. Demirtaş dese ne olur demese ne olur? Çözüm sürecindeki koşulları belirlemek HDP’ye düşmez” diye konuştu.
“ERDOĞAN İZLEME HEYETİNİ BAL GİBİ DE BİLİYORDU”
“Erdoğan çözüm sürecinin mimarıdır” diyen Fırat, “Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta ‘izleme heyetinden haberim yok’ sözleri doğru değil. Tabi ki gazetelerden okumuyordu. Sadece izleme heyeti konusundaki niyetini böyle ifade etti. Yoksa Erdoğan izleme heyetini bal gibi de biliyordu” dedi.
“ERDOĞAN’IN KORKUSU SEÇİM”
Ümit Fırat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Haziran seçimlerinden korktuğunu öne sürerek şunları kaydetti:
“AK Parti’den MHP’ye kayacak oyların telafisinin olmayacağının bilincinde. Aslında Erdoğan’da seçim faktörünü göz önünde bulundurmadığı takdirde izleme heyetini o da desteklerdi. Ama dün Yalçın Akdoğan’ın açıklamalarında da oluşan intibaaya göre izleme heyeti savsaklanacak. Bülent Arınç’ta böyle bir kararlılık sezerken, Yalçın Akdoğan’ın sözlerine baktığımızda Cumhurbaşkanı Erdoğan ne dese o olur görüşünü taşıyor. İzleme heyeti sallantıya bırakıldı. Şimdi başbakanın ne diyeceğine bakacağız. İzleme heyetini seçimler öncesinde halleder mi? Ortalık tam anlamıyla belirsizliğe büründü”
“İZLEME HEYETİ SEÇİMLER SONRASINA SARKABİLİR”
İzleme heyetinin aktifleşmesi gerektiğine dikkat çeken Fırat, “Ancak izleme heyetinin seçimler sonrasına kayabileceğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanının izleme heyetine yönelik tutumu çözüm sürecinde kargaşa yarattı. Hakan Fidan’ı milletvekilliğinde caydıran Erdoğan’ın izleme heyetini çok daha rahat engelleyebilir. Çünkü çözüm sürecinin 1’inci sorumlusu Erdoğan’dır. Ancak seçimde puan kaybetmekten korkuyor. Erdoğan, Başkanlık sisteminin engelleyici bir faktör olmasını istemiyor” diye konuştu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Gazeteci- yazar Ümit Fırat HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ‘izleme heyeti kırmızı çizgimiz değildir’ sözlerini AjansHaber’e değerlendirdi.
“ÇÖZÜM SÜRECİNİN KOŞULLARINI HDP BELİRLEYEMEZ”
Gazeteci Ümit Fırat, ‘İzleme heyeti kırmızı çizgimiz değildir’ açıklamasının Selahattin Demirtaş’ı aşan bir durum olduğunu vurgulayarak, “HDP ne yapıyor? Kandil’e gidiyor oradan alınan direktifleri İmralı’ya ulaştırıyor. Daha sonra da sonucu hükümetle görüşüyor. Yani HDP’nin alternatif bir projesi çözüm süreci adına söz konusu değil. Hükümet tabi ki de demokrasi gereğince HDP’yi muhatap alacak. Ama bu tür açıklamalar Selahattin Demirtaş’ın yapacağı açıklamalar değil. Demirtaş dese ne olur demese ne olur? Çözüm sürecindeki koşulları belirlemek HDP’ye düşmez” diye konuştu.
“ERDOĞAN İZLEME HEYETİNİ BAL GİBİ DE BİLİYORDU”
“Erdoğan çözüm sürecinin mimarıdır” diyen Fırat, “Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta ‘izleme heyetinden haberim yok’ sözleri doğru değil. Tabi ki gazetelerden okumuyordu. Sadece izleme heyeti konusundaki niyetini böyle ifade etti. Yoksa Erdoğan izleme heyetini bal gibi de biliyordu” dedi.
“ERDOĞAN’IN KORKUSU SEÇİM”
Ümit Fırat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Haziran seçimlerinden korktuğunu öne sürerek şunları kaydetti:
“AK Parti’den MHP’ye kayacak oyların telafisinin olmayacağının bilincinde. Aslında Erdoğan’da seçim faktörünü göz önünde bulundurmadığı takdirde izleme heyetini o da desteklerdi. Ama dün Yalçın Akdoğan’ın açıklamalarında da oluşan intibaaya göre izleme heyeti savsaklanacak. Bülent Arınç’ta böyle bir kararlılık sezerken, Yalçın Akdoğan’ın sözlerine baktığımızda Cumhurbaşkanı Erdoğan ne dese o olur görüşünü taşıyor. İzleme heyeti sallantıya bırakıldı. Şimdi başbakanın ne diyeceğine bakacağız. İzleme heyetini seçimler öncesinde halleder mi? Ortalık tam anlamıyla belirsizliğe büründü”
“İZLEME HEYETİ SEÇİMLER SONRASINA SARKABİLİR”
İzleme heyetinin aktifleşmesi gerektiğine dikkat çeken Fırat, “Ancak izleme heyetinin seçimler sonrasına kayabileceğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanının izleme heyetine yönelik tutumu çözüm sürecinde kargaşa yarattı. Hakan Fidan’ı milletvekilliğinde caydıran Erdoğan’ın izleme heyetini çok daha rahat engelleyebilir. Çünkü çözüm sürecinin 1’inci sorumlusu Erdoğan’dır. Ancak seçimde puan kaybetmekten korkuyor. Erdoğan, Başkanlık sisteminin engelleyici bir faktör olmasını istemiyor” diye konuştu.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.