Erdoğan’ın ardından uzmanlar da tepki gösterdi

Suriye’deki iç savaştan kaçarak, yeni bir yaşam kurma hayaliyle göç etmek zorunda kalan Suriyeliler için çözüm arayışları hızla devam ediyor. Suriyeli mülteciler konusunda önemli sorumluluk alan Türkiye, 2 buçuk milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapıyor.  Türkiye dışında Pakistan, Lübnan, Ürdün gibi ülkeler de önemli sayıda mülteciye ev sahipliği yapıyorlar.

Mülteci istemeyen Avrupa ülkeleri ise varılan mutabakat sonucu mültecileri kabul eden ülkelere maddi yardım yapacaklar. İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen Suriye Donörler Konferansı’nda, Suriye’deki krizle mücadele çerçevesinde mültecileri kabul eden ülkelere bu yıl 5,6 milyar dolar, 2017-2020 dönemi için ise 5,1 milyar dolar yardım sağlanmasına karar verildi.  Başbakan Ahmet Davutoğlu, sadece Türkiye’nin mültecilere yaklaşık 10 milyar dolar harcadığını ve binlerce mültecinin daha sınırlarda beklediğini açıkladı.

Sadece Türkiye’nin mültecilere 10 milyar dolar harcamasına karşı Avrupa’nın mülteci kabul eden bütün ülkelere 2016 yılı için toplam 5,6 milyar dolar ayırmasına Cumhurbaşkanı Erdoğan sert tepki gösterdi.  Erdoğan, “Kusura bakmayın alnımızda enayı yazmıyor. Edirne'den insanları otobüslere bindirdik geri çevirdik. Bu 1 olur 2 olur. Kapıları açarız haydi hayırlı yolculuklar deriz" sözleriyle tepki gösterdi.

Türkiye’ye göç eden ya da Avrupa’ya ulaşmak için Türkiye sınırlarından geçen mültecilerin Türkiye’ye olan ekonomik ve siyasi yüklerini konunun uzmanları AjansHaber’e değerlendirdi:

PROF. DR. YAŞAR HACISALİHOĞLU

Avrupa’nın yapacağı para yardımı, mülteci krizinin çözüm getirmez. İnsanlar, gönüllü bir tercihle değil zorunlu bir yaşamsal arayışla yurtlarından göç ettiler. Onları mutlu edecek, kendi vatanlarında barış içerisinde yaşayabilecekleri yaşam ortamına kavuşmalarıdır. Avrupa’nın yapacağı küçük yardımlar ne kadar daha onların ihtiyaçlarını karşılayabilir? Suriyeli mültecilerin gelecekleri ellerinden alındı, kayboldu.

“KRİZİN ÇÖZÜMÜNDE GENİŞ KAPSAMLI REFORMA İHTİYAÇ VAR”

Suriye krizinin çözümünde çok geniş kapsamlı bir reforma ihtiyaç var ama AB bu konuda direnç gösteriyor çünkü biliyor ki bu yükün altından kalkabilecek siyasi, kültürel birlik ruhundan çok uzak. Dolayısıyla AB’de birlik olma olgusunu da sorgulatacak bir durum. Kendisi dışındaki ve büyük ihtimalle kendisinin de stratejik olarak yer aldığı o coğrafyalarda ortaya çıkan insani dramlara kendini kapatmış bir Avrupa, Avrupa idealini taşımıyordur. 

“AB, BİRLİK OLMA KONUSUNDA SINIFTA KALDI”

Birlik olma konusunda sınıfta kalan, gelecek adına da umut vermeyen bir birlik hüviyetine bürünmüş durumda.  Sınırlarını kapatarak, kendi içinde ahengini bozarak, birbirlerini suçlayarak, sığınmacı meselesinde yükü her ülkenin üstlenmesi gerektiğini söyleyip iç tartışmayı alevlendirerek, bütçe kısıtlamasına giderek… Bütün bunlar gösteriyor ki bu sorunun çözümünde AB başarısızdır, çözüm yeri olmaktan da çıkmıştır.

“BM İNSANLIK SORUNLARINI ÇÖZMEKTEN ACİZ”

Bir başka önemli kurum, uluslararası en üst çatı örgütlenmesi olan Birleşmiş Milletler’dir. Çünkü sığınmacının hukukileşmiş adı mültecidir. Onun da örgütlü yeri BM’dir ama BM’de yeller esmektedir, insanlık sorunlarını çözmekten acizdir. Uluslararası sistem büyük bir kaosa sürükleniyor, insani açıdan ortaya çıkan bu büyük sorun, siyasi sonuçları daha büyük olan bir drama dönüşüyor. Bu sorunun çözümü herkesin ortak katkısıyla mümkündür.

EKONOMİST ÜNSAL BAN:

“TÜRKİYE UZUN SÜRE BU MALİYETİ KARŞILAYAMAZ”

Türkiye bu tür olaylar karşısında insani bir yaklaşım sergiliyor. AB’nin bu tür olaylara insani bakmadığını görüyoruz. Bir cana bedel biçmek oldukça yanlış, hele hele bir Müslüman’a asla yakışmayacak bir tavırdır.

“AB YALNIZCA KENDİ İNSANINI DÜŞÜNÜYOR”

Türkiye böyle hareket ederek yola çıkmış durumda ama AB’ye baktığımız zaman önce kendi insanını düşünen ve diğerleri umurunda olmayan bir tavır sergiliyor. Hele Müslümansa hiç ilgilendirmez diyor ve bu şekilde yol izliyor.

“BELLİ BİR SÜRE SONRA MALİYETİ KARŞILAYAMAYABİLİRİZ”

Türkiye, Suriye’den gelen kardeşlerimize kucak açtı, onlara destek veriyor. Bunu bir maddi destekle ölçme gibi bir yaklaşımda asla olmadı ama şu bir gerçek ki, Suriyeli kardeşlerimizin Türkiye’ye bir maliyeti var. Suriyelilerin bu maliyetini Türkiye belli bir süre karşılayacak durumda ama belli bir süre sonra karşılayamaz duruma gelebilir.

“UZUN VADEDE SURİYELİLER TÜRKİYE’YE KATKI VERECEKTİR”

Suriyeli mültecilerin Türkiye’ye maliyetinin şu anda 10 milyar dolar olduğunu biliyoruz ama önümüzdeki yıllarda bu maliyet daha da artacaktır. Uzun vadede baktığımız zaman ise, Suriyelilerin Türkiye’ye fayda verdiğini de göreceğiz, işçilik maliyetlerini aşağı doğru çekecekler. İşçilik maliyetlerini aşağıya doğru çekmeleri de, Türkiye ekonomisini daha iyi bir noktaya getirecektir.

“İNSANLIK DRAMINA DUYARSIZ KALAN BİR TOPLUMDAN YARDIM BEKLEMEK YANLIŞ”

Avrupalıların Müslümanlara bakış açısıyla, bizim bakış açımız çok farklıdır. Biz, Suriye’den gelenlerle kardeşiz ama Avrupalılara baktığımız zaman böyle bir yaklaşım görmüyoruz. Bu insanlık dramına karşı, böyle duyarsız kalan bir toplumdan da bir yardım beklemek çok doğru değil.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.