'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bahsettiği seçim rehaveti buydu'
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce dile getirdiği ‘AK Parti seçmeninde bir rehavet var’ sözü neye dayanıyor? AK Parti seçmeni neden rahatsız, ne bekliyor?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir televizyon programında dile getirdiği ‘AK Parti seçmeninde meydanlara karşı bir ilgisizlik var’ sözü çokça konuşulmuştu. Bu açıklamanın ardından çok sayıda anket şirketinden yapılan araştırmalara göre de seçmenin eski ‘coşkusundan’ uzak olduğu dile getirildi. Bu konuda Başbakan Davutoğlu’nun söylem tarzının da önemli olduğu ifade edildi.
Özellikle başkanlık sistemi tartışmalarının bu anlamda etkili olduğunu dile getiren ORC Araştırma Başkanı Mehmet Murat Pösteki, “AK Parti seçmeni, yani 2011 seçiminde AK Parti’ye oy veren seçmen, 30 Mart’ta Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’ı destekleyen seçmen şu anda seçim beyannamesinde yapılan başkanlık sistemi vurgusunun seçim meydanlarında zikredilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Bu bizim çalışmalarımızda görünen bir olay. ” dedi.
AK PARTİ SEÇMENİ DAVUTOĞLU’NDAN NE BEKLİYOR?
Oy anlamında bir sıkıntı olmadığını ifade eden Pösteki, “Selahattin Demirtaş çıkıp ya da diğer genel başkanlar çıkıp ‘biz Tayyip Erdoğan’ı başkan yaptırmacağız’ diyor ama seçmen Ahmet Davutoğlu’nun buna karşı olarak, onların tabiriyle, ‘oy verin Reis’i başkan yapalım’ demesini bekliyor. Yoksa oy anlamında ve parti sadakati bakımından AK Parti hala birinci sırada.” diye konuştu.
AK Parti tabanının bahsedilen ilgisiz, coşkusuz durumuna rağmen yine tercihini partisinden yana kullanacağını ifade eden Pösteki şunları söyledi:
“ERDOĞAN’IN BAHSETTİĞİ REHAVET OLAYI DA BUYDU”
Bu kişiler yine oyunu verecek ama gönüllü şekilde, büyük bir coşku ile oy vermek var bir de başka bir alternatif görmediği için oy vermek var. Büyük bir bölüm sadakatten dolayı oy veriyor ama başka alternatif olmadığı için de oy verenler var. Tayyip Erdoğan’ın bahsettiği rehavet olayı da buydu. Seçmene o coşkuyu vererek 12-13 sene iktidarda AK Parti. Bu coşkunun yeniden yaşanmasını istiyor seçmen. AK Parti seçmeninin düşüncesi bu.
“TEK BAŞINA İKTİDAR DURUMUNDA FARKLILIK YOK”
Biz yayın yasaklarından önce yeni bir anket yayınlamayacağız. Daha önce bunu yaptık, riskli bir durum. Seçimin son 2-3 günü yasağa uymayan şirketler anket yayınladı ve bizim sonuçlarımıza paralel sonuçlar açıklayıp daha sonrasında biz de tutturduk şeklinde açıklamalar yaptılar. Biz Haziran’ın 3’ün de son çalışma sonucumuzu yayınlayacağız. Genel olarak ise AK Parti’nin tek başına iktidar durumunda herhangi bir farklılık yok.
HDP’NİN BARAJI GEÇİP GEÇMEMESİ NEYİ DEĞİŞTİRİR?
HDP’nin barajı geçip geçmeme durumu, referandumu, anayasa çoğunluğunu etkileyecek bir durum. HDP barajı geçerse AK Parti 290-300 vekil alacaksa, HDP barajı geçemezse 350’leri bulacak ancak son süreçte az önce bahsettiğimiz şekilde başkanlık sistemine dair mesajlar verilirse sonucun nereye varacağını tahmin edemiyorum. Son bir haftada bu konuda seçmeni etkileyecek, somut mesajlar vereceklerini de düşünüyorum.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Özellikle başkanlık sistemi tartışmalarının bu anlamda etkili olduğunu dile getiren ORC Araştırma Başkanı Mehmet Murat Pösteki, “AK Parti seçmeni, yani 2011 seçiminde AK Parti’ye oy veren seçmen, 30 Mart’ta Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’ı destekleyen seçmen şu anda seçim beyannamesinde yapılan başkanlık sistemi vurgusunun seçim meydanlarında zikredilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Bu bizim çalışmalarımızda görünen bir olay. ” dedi.
AK PARTİ SEÇMENİ DAVUTOĞLU’NDAN NE BEKLİYOR?
Oy anlamında bir sıkıntı olmadığını ifade eden Pösteki, “Selahattin Demirtaş çıkıp ya da diğer genel başkanlar çıkıp ‘biz Tayyip Erdoğan’ı başkan yaptırmacağız’ diyor ama seçmen Ahmet Davutoğlu’nun buna karşı olarak, onların tabiriyle, ‘oy verin Reis’i başkan yapalım’ demesini bekliyor. Yoksa oy anlamında ve parti sadakati bakımından AK Parti hala birinci sırada.” diye konuştu.
AK Parti tabanının bahsedilen ilgisiz, coşkusuz durumuna rağmen yine tercihini partisinden yana kullanacağını ifade eden Pösteki şunları söyledi:
“ERDOĞAN’IN BAHSETTİĞİ REHAVET OLAYI DA BUYDU”
Bu kişiler yine oyunu verecek ama gönüllü şekilde, büyük bir coşku ile oy vermek var bir de başka bir alternatif görmediği için oy vermek var. Büyük bir bölüm sadakatten dolayı oy veriyor ama başka alternatif olmadığı için de oy verenler var. Tayyip Erdoğan’ın bahsettiği rehavet olayı da buydu. Seçmene o coşkuyu vererek 12-13 sene iktidarda AK Parti. Bu coşkunun yeniden yaşanmasını istiyor seçmen. AK Parti seçmeninin düşüncesi bu.
“TEK BAŞINA İKTİDAR DURUMUNDA FARKLILIK YOK”
Biz yayın yasaklarından önce yeni bir anket yayınlamayacağız. Daha önce bunu yaptık, riskli bir durum. Seçimin son 2-3 günü yasağa uymayan şirketler anket yayınladı ve bizim sonuçlarımıza paralel sonuçlar açıklayıp daha sonrasında biz de tutturduk şeklinde açıklamalar yaptılar. Biz Haziran’ın 3’ün de son çalışma sonucumuzu yayınlayacağız. Genel olarak ise AK Parti’nin tek başına iktidar durumunda herhangi bir farklılık yok.
HDP’NİN BARAJI GEÇİP GEÇMEMESİ NEYİ DEĞİŞTİRİR?
HDP’nin barajı geçip geçmeme durumu, referandumu, anayasa çoğunluğunu etkileyecek bir durum. HDP barajı geçerse AK Parti 290-300 vekil alacaksa, HDP barajı geçemezse 350’leri bulacak ancak son süreçte az önce bahsettiğimiz şekilde başkanlık sistemine dair mesajlar verilirse sonucun nereye varacağını tahmin edemiyorum. Son bir haftada bu konuda seçmeni etkileyecek, somut mesajlar vereceklerini de düşünüyorum.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.