"Çözüm sürecinin hayat bulabilmesinin tek koşulu var"
1 Kasım seçimlerinin ardından çözüm sürecinin akıbeti de tartışılıyor.
7 Haziran seçimlerinin ardından artan çatışma ortamında ‘buzdolabına kaldırılan’ çözüm sürecinin akıbeti 1 Kasım seçimlerinin ardından merak konusu…
AK Parti’nin 1 Kasım seçimlerinden tek başına iktidar olarak çıkması, HDP ve PKK kanadına olan iletişim uzaklığı da düşünüldüğünde çözüm sürecinin akıbetinin ‘nasıl ve kimle’ olacağı sorusunu akıllara getiriyor.
Çözüm sürecindeki mevcut durumu AjansHaber’e değerlendiren Yeni Yüzyıl Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, artık çözümün hayat bulabilmesi için tek bir koşulun var olduğunun altını çizdi.
Hacısalihoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu.
“ÇÖZÜM SÜRECİNİN HAYAT BULABİLMESİNİN TEK KOŞULU VAR”
Çözüm sürecinin yeniden hayat bulabilmesinin artık uzun boylu koşulları falan değil, tek koşulu var. Terör örgütü PKK tüm silahlarını bırakacak, örgütsel faaliyetlerini tasfiye edecek, silahlı terör örgütü olmaktan çıkacak. Ondan sonra adına çözüm süreci denilen bu mesele işlerlik kazanacak. Bunun dışında hiçbir koşul, hiçbir gerekçenin hayat bulmasının mümkün olmadığı kanaatindeyim.
“KAMU DÜZENİNİN SAĞLANMASI GEREKİYOR”
Bundan sonra bununla bağlantılı olarak bölgenin kamu düzeninin sağlanması gerekiyor. Bölgede kamu düzenini tamamen zaafa uğratarak, lise çağındaki gençleri örgütleyerek, sokak eşkıyalığına varacak kadar halkı bıktıran, şiddeti birinci önceliğine alan bir yapıya hiçbir devlet izin veremez. Bunların tamamen tasfiye olması gerekiyor.
“YENİ BİR SÜREÇ VAR”
Seçim sonuçlarından ortaya çıkan tablo gösteriyor ki bu yeni bir süreç. Yeni süreç şu, artık devletin eski ceberrut devlet değil, kerim devlet anlayışı ile şefkati ile birey yaklaştığında sonuçta yöre halkı devletine bağlıdır. Bu bütünleşme hali bölgeye de, Türkiye’ye de barış getirecek yegane iklimdir. Bu iklime doğru meselenin evrildiğini seçim sonuçları bize gösteriyor. HDP’deki oy kaybı bence bu bahsettiğim süreçte devam edecek. Görüntüde bize siyasi aktör gibi yansıtılan ama Kandil vesayetinden çıkmamış bir Demirtaş var.
“ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK DENGESİ HASSAS BİR DENGEDİR”
Özgürlük ve güvenlik dengesi hassas bir dengedir. Özgürlüğün de güvenliğe ihtiyacı vardır yaşayabilmesi için. Dolayısıyla yöredeki insanlar özgürlüklerini yaşayabilmeleri için güvenliğe ihtiyaçları var. Devlet güvenliği sağladığı takdirde kazanan Türkiye olacak. Bu iş halkla halledilmiş olacak. Bir çakıl taşının yeri değişmeden bize yönelen bütün uluslararası istihbarat networklerini püskürterek bu ilerleyişimizi sürdürmemiz gerekiyor.
“MİLLİ VE GAYRİ MİLLİ BİR SAFLAŞMA VAR”
Bugüne kadar iç savaş senaryoları denendi ama boş çıktı. Buralarda kin ve nefret işlemez ama bir saflaşma var. Milli ve gayri milli bir şaflaşma var ve ben yöre halkının milli safta yerini aldığını ve daha da alacağına inanıyorum. Bu süreç ancak bu şekilde sağlıklı bir zemine oturabilir.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.