Vedat Yenerer "Bataklık Kandil değil; Brüksel, Londra, Amsterdam'dır"

Belçika hükümeti, terör örgütü PKK'ya, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da katılacağı Türkiye-AB Zirvesinin yapılacağı AB Konseyi binasının hemen arkasında çadır kurması için izin vermiş bu karar Türkiye cephesinde çok sert yankı bulmuştu.

Belçika hükümetinin PKK terörüne karşı verdiği bu tolerans, bir başka terör örgütü olan IŞİD’in Belçika’nın ve Avrupa Birliği’nin başkenti Brüksel’de üst üste bombalar patlatarak onlarca insanın ölümüne yol açan terör eylemi ile çok manidar bir hal almıştı.

Brüksel’da yaşanan bu kanlı terör saldırısının Belçika hükümetinin teröre karşı tutumunun değişeceği umudu ise tez zamanda yok oldu çünkü Belçika Hükümeti teröre bir bütün olarak bakmayıp PKK savunuculuğuna devam etti.

Belçika’nın PKK terörüne karşı içinde bulunduğu bu tavizkar tutum ise yıllardır zihinleri kurcalayan soruları tekrar gündeme getirdi. PKK ile Belçika arasında nasıl bir ilişki var? Daha birkaç gün önce IŞİD teröründen canı yanan ülke bir başka eli kanlı terör örgütüne karşı neden bu denli tavizkar? Belçika’nın PKK desteğinden kazancı patlamaya hazır bir bombaya ev sahipliği yapacak kadar büyük mü?

Belçika’nın PKK desteğinin altında yatan sebepleri AjansHaber’e değerlendiren Gazeteci Vedat Yenerer Avrupa’daki terör desteğinin sadece Belçika ile sınırlı olmadığını bir çok Avrupa ülkesinin bu konuda Belçika ile aynı zihniyette olduğunu söyledi.

Avrupa’nın terör desteğini “Brüksel bir sonuçtur, başlangıç değildir. Brüksel sadece diğerlerinin yanında bir örnektir. Dolayısıyla PKK maalesef Avrupa’nın kucağında. Bir kısmı İngilizler tarafından bir kısmı Fransızlar tarafından bir kısmı Almanlar tarafından yani PKK tamamen uluslararası bir terör örgütüdür ve parayı veren düdüğü çalıyor. Herkes örgütün bir tarafını yönetiyor. Kimin kime hizmet ettiği belli değil. Brüksel sadece bir örnektir. Hemen yanı başında Amsterdam’a bakarsanız hiç farklı bir şey görmeyeceksiniz. Köln’e giderseniz dünyanın bütün terör örgütlerinin temsilciliklerinin olduğunu görürsünüz” şeklinde dile getiren Yenerer’in AjansHaber’e yaptığı çarpıcı değerlendirme şu şekilde:

BRÜKSEL’DEKİ ÇADIRIN AYNISINI 20 SENE ÖNCE AMSTERDAM’DA GÖRDÜM!

Avrupa’daki terör desteği Belçika ile sınırlı değil. Teröre destek konusu işlenecekse bütün Avrupa ele alınmalıdır. Hemen Brüksel’in yanında Amsterdam’da, Hollanda’nın başkentinde, ben bu çadırlardan 20 sene önce gördüm.  Brüksel’dekinden daha büyük çadır Amsterdam’da 20 sene önce kurulmuştu ve hala da duruyormuş. ‘Türk askerleri Kürt halkını eziyor, öldürüyor’un tiyatrosunu bu çadırlarda her 2 saatte bir oynuyorlardı. Hal böyle olunca Brüksel’de kurulan çadırı da yeni bir durum olarak algılamamak lazım. Bu Avrupa’nın her yerinde Londra’da, Paris’te, Almanya’da,  her yerde öteden beri süregelen bir durum.

PKK KÜRT HALKINI TEMSİL EDİYOR OLSA YÖNETİCİLERİNİN YÜZDE 70’İ ERMENİ OLMAZ!

Sevr Anlaşması’nı Türkiye’ye dayatamayan Avrupa bunun devamında daha önce Fransız üniforması giydiği, Rus üniforması giydirdiği, İtalyan üniforması giydirdiği Kürtleri, Ermenilerle bir olarak tekrardan harekete geçirdiler.  1927 yılından beri Anadolu’da Türk milletinin bir daha ikinci bir Osmanlı oluşturmaması, gelişmiş bir Türk devleti kurmaması için en az yüzde 70’ini Ermenilerin yönettiği bir örgütü sözde Kürt örgütü diye destekliyorlar. Aslında bu destek Kürtlere falan da değil. PKK Kürt halkını da temsil etmiyor. Eğer Kürt halkını temsil etse, örgütün yüzde 70’i Ermeni olmaz, örgütün siyasi kanadını yönetenlerin kimliği Kürt olurdu. Bakın HDP’nin eşbaşkanlarının biri Zaza diğeri ise Türk’tür ve bunlar diyorlar ki biz Kürt hak ve özgürlüğü için savaşıyoruz. Bu külliyen yalan. Hepsi İngilizlerin oluşturduğu bir yapıya hizmet ediyorlar. İngilizlerle 1927 yapılan bir anlaşmaya göre eğer Kürdistan’ı kurmayı başarırlarsa sınırlar 1915 yılındaki haline çekilecek. Bu ne demek? Bu kirli yapı diyor ki “Eğer binlerce Kürt gencini öldürterek Kürdistan’ı kurarsak size Kürdistan’ı vermeyeceğiz” Çünkü 1915’e göre kafalarındaki Ermenistan gerçek olacak.

BATAKLIK KANDİL, HAKURK DEĞİL; BATAKLIK BRÜKSEL, AMSTERDAM, LONDRA’DIR!

Bölgedeki Kürt halkı yavaş yavaş durumu anladı. PKK militanlarının evlerini yakıp çocuklarını öldürmesi artık yavaş yavaş Kürt halkının gerçeği görmesinde etkili olmaya başladı. Her ne kadar biz her fırsatta bunu söylemeye çalışsak da 2015 yılı bu gerçeğin net olarak ortaya çıktığı bir yıl oldu.  Dolayısıyla bataklık Kandil’de,  Hakurk’ta değil, bataklık Brüksel’dir, Amsterdam’dır, Londra’dır,  Paris’tir… Onların Ermenilere olan sevgisi sözde Kürtleri seviyormuş gibi gösteriliyor oysa ki bunun altında Ermeni Taşnak Partisi’nin onların hizmetinde oluyor olmasından.

ERMENİLER DE DURUMDAN RAHATSIZ

Ermenistan da durumdan rahatsız. Ermenistan halkı da durumdan rahatsız ama maalesef böyle de bir gerçek var. Türkiye’de de Kürt kardeşlerimizin artık bu oyunları görmüş olması gerekir. Artık görüyorlar da… Bugün Diyarbakır’da seçim olsa halkın yüzde 95’i devlet yanlısı patiye oylarını verecektir. Uyguladıkları hendek siyasetinin tutmadığını terör elebaşlarından Karayılan da itiraf etti. İşte bunları Allah zaman zaman şaşırtıyor ve yaptıkları yanlışlarla kendilerini deşifre ediyorlar.

BRÜKSEL BAŞLANGIÇ DEĞİL SONUÇTUR!

Tüm bunlar göz önüne alınarak konumuzun başına gelecek olursak, Brüksel bir sonuçtur, başlangıç değildir. Brüksel sadece diğerlerinin yanında bir örnektir. Dolayısıyla PKK maalesef Avrupa’nın kucağında. Bir kısmı İngilizler tarafından bir kısmı Fransızlar tarafından bir kısmı Almanlar tarafından yani PKK tamamen uluslararası bir terör örgütüdür ve parayı veren düdüğü çalıyor. Herkes örgütün bir tarafını yönetiyor. Kimin kime hizmet ettiği belli değil. Brüksel sadece bir örnektir. Hemen yanı başında Amsterdam’a bakarsanız hiç farklı bir şey görmeyeceksiniz. Köln’e giderseniz dünyanın bütün terör örgütlerinin temsilciliklerinin olduğunu görürsünüz.

AVRUPA ÜLKELERİNE TERÖR TEPKİSİ

KALDIRILAN PKK ÇADIRI YENİDEN KURULDU

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.