Erol Çetin'in intiharına teşvikte nasıl bir ruh hali var? Atlayacaksan atla
Psikolog Doğan Demirkan Özdemir, intihar girişiminde bulunan vatandaşa ‘atlayacaksan atla’ diyerek tepki gösteren iki kadının davranışının temelinde “değerlerimizden uzaklaşmanın” yattığını söyledi.
Muhammed Cesim IŞIK / AjansHaber
Boğaziçi Köprüsü’nde önceki gün intihar eden Erol Çetin'e korkuluklardan inmek üzereyken "Trafiği kilitledin. Atlayacaksan atla" diyen iki kadın Türkiye’nin gündemine oturdu.
EROL ÇETİN KENDİNİ BÖYLE BOĞAZA BIRAKTI | TIKLA İZLE
Uzman Psikolog Doğan Demirkan Özdemir “Atlamak isteyen birine ‘atla’ diyen şahıs, gerçekten ne yaptığının farkında değildir. İnsanlar artık ‘ne oluyor’ demiyor, sadece ‘bana olmadı ya sorun değil’ diyor. Değerlerimizden uzaklaşıp her şeyi kanıksar bir hale geldik. Terörü, intihar vakalarını, taciz ve tecavüz olaylarını kanıksar hale geldik” dedi.
POLİS O ANLARI ANLATTI: TAM İKNA ETMİŞTİM...
Boğaziçi Köprüsü’ne önceki gün saat 09.30 sıralarında gelen Erol Çetin isimli bir kişi, köprü korkuluklarına çıkarak intihar etmek istedi. Olay yerine gelen polis ekipleri, Erol Çetin’i intihardan vazgeçirmeye çalıştı. Sabah saatlerinde yaşanan olay nedeniyle de köprüde trafik yoğunlu yaşandı.
"ATLAYACAKSAN ATLA" DİYE BAĞIRDILAR
Müzakereci polisin ikna ettiği Erol Çetin’in, korkuluklardan inmek üzereyken köprüden otomobille geçen Hülya U. (49) ile Merve Ö.’nün (27), aracın camını açarak, "Senin yüzünden trafikte saatlerdir bekliyoruz. Atlayacaksan atla" diye bağırıp küfür etmeleri nedeniyle atladığı ortaya çıktı.
İNTİHARA TEŞVİKTEN GÖZALTINA ALINDILAR
Yaşanan bu olayın ardından köprü üzerinde tertibat alan polis ekipleri Hülya U. ve Merve Ö.’nün aracını durdurdu. Savcılıkla yapılan görüşmelerin ardından 2 kadın "İntihara teşvik etmek" suçlamasıyla gözaltına alındı.
SERBEST BIRAKILDILAR
İki kadın geceyi Emniyet'te geçirdi. 'İntihara teşvik etmek'le suçlanan kadınlar dün savcılık sorgusunun ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. İki kadın da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
‘SAĞLIKLI DÜŞÜNEN İNTİHARA TEŞVİK ETMEZ’
Türkiye gündemine oturan olayı değerlendiren Uzman Psikolog Doğan Demirkan Özdemir , intihar girişiminde bulunan birine yönelik bu tutumda bulunan kişilerin de sağlıklı düşünen bireyler olarak değerlendirilemeyeceğini belirtti. Özellikle metropol yaşamının büyük bir duyarsızlığı da beraberinde getirdiğini vurgulayan Dr. Özdemir, Ajanshaber’e şu değerlendirmeleri yaptı:
DEĞERLERİMİZDEN UZAKLAŞTIK!
Atlamak isteyen birine ‘atla’ diyen şahıs, gerçekten ne yaptığının farkında değildir. O durumda atlamak isteyen insanı adeta yüreklendiriyorsunuz. Atlamayı düşünmüyorsa dahi onlar atla dediği için ve insanlar dikkatle izlediği için atlamak zorunda kalabilir. Bu iki kadının tepkisini yorumladığımızda şunu görüyoruz: İnsanlar artık ‘ne oluyor’ demiyor, sadece ‘bana olmadı ya sorun değil’ diyor.
ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK
Değerlerimizden uzaklaşıp her şeyi kanıksar bir hale geldik. Terörü, intihar vakalarını, taciz ve tecavüz olaylarını kanıksar hale geldik, Çünkü uyarıcı çok fazla ve bir yerde uyarıcı fazla olduğu için duyarsızlaşmaya başlıyoruz, literatüre göre bu durumun ismi ‘öğrenilmiş çaresizlik’tir.
‘TOPLUMSAL KARMAŞA DEPRESYONA YOL AÇIYOR’
Birçok neden depresyonun kaynağı olabilir. Şu an yaşanan toplumsal kargaşa da depresyon nedeni olabilir. Yaşama karşı direncin ve isteğin düşük olması, hayattaki beklentilerinin yerine getirilememesi, umutsuzluk, yetersizlik duygusu depresyona yol açabilir. Bir de elbette toplumsal olarak direncimizin düşmesini bu nedenlere ekleyebiliriz.
MADDİ SIKINTILAR PSİKOLOJİMİZ ÜZERİNDE ÇOK ETKİLİ
Kır ve kent yaşamı arasındaki iki farklı yaşam tarzı beraberinde çok derin farklar getiriyor. Kır ve kent arasında kültürel değerlerimiz, maddi-manevi değerlerimiz, beklentilerimiz ve hayata bakış açılarımızın tamamı bunu etkiliyor ve arada uçurumlar oluşmaya başlıyor. Nedeni ise, orada ki uyarıcıyla burada ki uyarıcının birbirinden algısal bakımdan çok farklı olması. Kentsel kesimde yoğun bir maddi sıkıntı var, nakit para akışı yok fakat bu durum kırsal alanda yaşayan insanı etkilemiyor. Bu nedenle kentlerde intihar oranları giderek yükseliyor. Kırsal yaşamda ise intihar oranları düşük olarak gerçekleşiyor.
DAVA SÜRECİ NASIL İŞLER?
Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen ise olayın ceza boyutunu şu şekilde değerlendirdi:
Suç ve ceza kanununda intihara yönlendirme suçu insan hayatının korunması anlamında TCK’nın 84. Maddesinde tanımlanmış bir suçtur. Eğer bir kişi diğerini aklında intihar niyeti olmadığı halde niyet ettirip intihar kararı aldırırsa veya teşvik ederse ya da bu kişinin intihar kararını kuvvetlendirirse “ne duruyorsun atla” derse, bu teşvikinden dolayı 2 yıldan 5 yıla kadar, intihar gerçekleşmişse 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası vardır. Bunu kızgınlıla söyledim. Amacım o kişinin intihar etmesi değildi deseniz de bu anlık hatanın bedelini ödersiniz. Eğer siz genel geçer olarak, kmseyi hedef almadığınız halde, o kişinin intiharı ile bağ kuruluyorsa, olay sırasında olan süreci sekteye uğratıyorsanız suça ortak olmuşsunuzdur.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.