'AB'nin mülteci politikası çifte standarda dayalı'
Türkiye özellikle Suriye’deki savaştan kaçan 2 milyona yakın kişiyi ağırlarken, AB ülkeleri, muhtaç durumdaki 40 bin mülteciyi nereye ‘koyacağını’ kararlaştıramıyor. Peki, AB’nin mültecilere karşı bu tutumunun arkasında ne yatıyor?
Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle birçok insan yurtlarını terk etmek zorunda kaldı. Göç akımının en fazla olduğu ülke ise kuşkusuz Türkiye. AB ülkelerinin bölgede yaşanan olaylar nezdinde göç etmek isteyen insanlara karşı tutumu ise en büyük tartışma konusu. Özellikle dünya kıtaları arasında en az nüfusa ve ekonomik anlamda iyi bir profile sahip olan Avrupa ülkelerinin savaştan kaçan insanları belli kamplarda barındırması ve kendi ülkelerinin içinde yaşama şansı tanımaması dünya kamuoyunda büyük eleştirilerin dile getirilmesine neden oluyor. Peki, AB ülkelerinin mültecilere karşı bu tutumu bilinçli bir amaca mı hizmet ediyor? Uluslararası İlişkiler uzmanı Beril Dedeoğlu, AB’nin göçmenlere karşı ayrımcı bir politika sergilediğini vurguladı. Dedeoğlu, son dönemlerde IŞİD faktörünü kullanılarak Avrupa’da yer alan İslami kesimi Ortadoğu’ya göç ettirmenin hedeflendiğini de sözlerine ekledi.
Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, AB’nin mültecilere yönelik tutumunu ve ne amaçladığını AjansHaber’e anlattı:
“AB’NİN MÜLTECİ POLİTİKASI ÇİFTE STANDARDA DAYALI”
Mülteciler kapsamında AB’nin politikalarını irdelediğimizde bilinçli bir çifte standart uygulandığını göreceğiz. Bunun yanı sıra 40 bin civarında bir göç tablosunun AB’de yer alması mülteci statüsünde olan insanlara karşı seçiciliğinden kaynaklanıyor. Her şeyden önce AB ülkeleri ülkesine göç etmek zorunda kalmış insanları belli kriterlere göre sınıflandırmış durumda. Göç edenlerin maddi açıdan birikimine ve vizyonuna bakılarak AB mülteci göçlerini üye ülkelerine kabul ediyor.
“AB, GÖÇMEN ALMAK İSTEMİYOR”
AB’nin radikal İslamcılar bir yana Romanları istemedikleri düşünülürse göçmen alma gibi bir tavırlarının olmadığını görüyoruz. Tabloyu böyle yorulmadığımızda ise AB’nin ayrımcılık suçu işlediğini söyleyebiliriz. Ayrıca AB’nin önceden Avrupa’ya göç etmiş insanların da bölgeden gönderilmesi gibi bir istekleri ve amaçları da var.
AB, İSLAMİ KESİMİ ÜLKELERİNDEN TEMİZLEMEK İÇİN IŞİD’İ Mİ KULLANIYOR?
Avrupa bölgesinde yer alan mülteci grubunu ya da önceden belli nedenlerle ülkede yer alan yabancı nüfusu bölgeden itmeye çalışıyor. Burada IŞİD faktörünün de ülkeler tarafından kullanıldığını söyleyebiliriz. Çünkü IŞİD’e katılan yabancıların sayısının ciddi bir sayıda olduğunu biliyoruz. Özellikle IŞİD’e geçmek için Türkiye’yi kullanan insanların terk ettikleri ülkeler tarafından Türkiye’ye bilinçli olarak bilgi vermedikleri de gün yüzüne çıktı. Sonuç olarak AB’nin IŞİD’i kullanarak ülke içinde yer alan İslam’ı kesimi bölgeden temizlemek istiyor diyebiliriz. Bu saptamayı doğrulayan delilleri önümüzde var.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.