ABD Ortadoğu'da aktör mü değiştiriyor?
ABD ve Suudi Arabistan arasında yaşanan son gelişmeler akıllara bazı soru işaretlerini getiriyor.
ABD ile Suudi Arabistan arasındaki gerilim devam ediyor. ABD ile bölgede en önemli müttefikleri arasında olan ve ikili ekonomik ilişkileri nedeniyle Amerikan ekonomisinin ve siyasetinin belirlenmesinde baş aktör olan Suudi Arabistan arasında esen soğuk rüzgar piyasaları şimdiden tedirgin etmeye başladı.
ARABİSTAN’DAN ABD’YE REST
Krizin patlak vermesi Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr’in açıklaması ile başladı. El-Cubeyr, ABD Başkanı Obama’ya yönelik mektubunda, Suudi Arabistan’ın 11 Eylül saldırısı nedeniyle suçlandığı tasarının kabul edilmesi durumunda Amerikan hazinesindeki 750 milyar dolarlık bonolarını ve diğer varlıklarını satacaklarını söyledi.
Bu sert restin ardından Obama yönetiminin de tasarının geri çekilmesi için lobi başlattığı iddia ediliyor. Konunun 20 Nisan Çarşamba günü Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a resmi ziyarette bulunacak olan Başkan Obama’nın çantasında yer alması da bekleniyor.
KARTLAR YENİDEN Mİ DAĞITILIYOR?
Tüm bu gelişmeler bölgede kartlar yeniden dağıtılıyor yorumlarına sebep olurken. ABD’nin İran ile yakınlaşmasını daha da ileriye mi taşıyacağını hatta bölgede baş aktör olarak İran’ı mı yanına çekeceği sorularını beraberinde getirdi.
Konuyla ilgili AjansHaber’e açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Hasan Köni yaşanan bu gerilimle ilgili olarak “ABD, Suudi Arabistan içinde DAEŞ’e, El Kadie’ye destek veren varsa, Suudi Arabistan’ın bunları durdurmasını istiyor. Kendi tarafına doğru hareket etmesini istiyor” diye konuştu.
İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni AjansHaber’e şu değerlendirmelerde bulundu:
SEÇİMLERDEN SONRA İRAN İLE ABD DOST KALMAYABİLİR
İran’la ABD arasında artan bir yakınlaşma yok. Ancak Suudi Arabistan’ın NATO üyesi olan Türkiye’yle yakınlaşması ve bu yakınlaşmanın bir şekilde DAEŞ’e karşı Suriye’nin hareketlerini kısıtlayacağını düşündüğü söylenebilir. Çünkü seçimlerden sonra Amerika’yla İran’ın hala dost kalıp kalamayacağı şüpheli. Çünkü oradaki Musevi lobisi korkunç bir şekilde saldırıyor. Bu geçici bir anlaşma da olabilir. Çünkü aynı zamanda o lobi İran’ın atom bombası yerine uzun menzilli roket yapmasını da istemiyor.
TAVIR DEĞİŞİKLİĞİ VAR!
Ama bu arada DAEŞ’in de bitirilmesi gerekiyor. Belki de bu yakınlaşmanın DAEŞ’e karşı mücadelede Türkiye’yi durdurabileceği de düşünülüyor. O yüzden bir tavır değişikliği var çünkü Suudi Arabistan’ın bir kısmı bu işin karşısında Batı’nın yanında dururken, içeride kontrol edemediği kesimler de DAEŞ’i destekliyor.
Türkiye’nin de yatırıma ve paraya ihtiyacı var. O da bu açıdan bir yaklaşım sergilemeye çalışıyor. Yani çeşitli çıkarların uluslararası alanda çekişmesi ve çatışmasıdır.
ORTA NOKTAYA GELECEKLERDİR
1973’te İsrail-Arap savaşından sonra ilk defa Suudi Arabistan büyük bir petrol ambargosu yapmıştı. İlk defa Filistin’in gerçek anlamda yanında durmuştu. Fakat aile içi karışıklık çıktı ve kralı öldürdüler. Bu Amerika’nın manevrasıydı ve de Suudi Arabistan kendi içine kadar neler olabileceğini gördü. Amerikan siyasetini ve ekonomisini yönlendiren ve Suudi Arabistan’dan petrol alan şirketler menfaatleri nedeniyle Suudi Arabistan’a yönelik çok sert uygulamalar yapmasını istemezler.
Onun için ABD ve Suudi Arabistan bir orta noktaya gelecektir. Çünkü büyük parasal menfaatler var ve para Batı dünyasında her şeyin önündedir.
SUUDİ ARABİSTAN’A YÖNELİK 11 EYLÜL SUÇLAMALARI
Suudi Arabistan’ı korkutma çabası içindeler. Öncelikle Suudi Arabistan’ın tek başına 11 Eylül’ü yapacak hali yok. Burada biraz o eski rejimi korkutuyorlar, biraz kışkırtıyorlar, raporlar yayınlıyorlar. Böylece orta boy devletler çekiniyor, kendine çek düzen veriyor. Bunlar büyük psikolojik operasyonlardır.
ABD, Suudi Arabistan içinde DAEŞ’e, El Kadie’ye destek veren varsa, Suudi Arabistan’ın bunları durdurmasını istiyor. Kendi tarafına doğru hareket etmesini istiyor. Suudi Arabistan’ın bütün silahlarını Amerika veriyor. Suudi Arabistan’ın İran’la savaşacak bir gücü var mı? O yüzden bu tür şeylerle kamuoyunda da baskı unsuru olarak konuşmalarla, görüşmelerle kendi amaçları doğrultusunda yönlendirmeye çalışıyor. Saten bütün amaç dış politikada çevrenin sizin istediğiniz tarzda davranmasını sağlamaktır. Bunun bir üst yolu da savaştır.
OBAMA'DAN SUUDİ ARABİSTAN'A 750 MİLYAR DOLARLIK ZİYARET!
SUUDİ ARABİSTAN'DAN ABD'YE TEHDİT!
KRAL SELMAN RESTİ ANKARA'DAN ÇEKTİ
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.